Cumhuriyet Halk Partisi, bir yanda boykot öte yanda demokrasi mitingleri ile hem Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluk sürecini hem de Olağanüstü Kurultay sürecini yönetiyor. CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel tüm performansı ile “Türkiye’nin yeni lideri” imajını topluma pazarlıyor olsa bile iktidarın rutinini bozmadan sürdürdüğü süreç manidar değil mi?

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kalesi Bursa öznesinde sürdürülen “boykot karşıtlığı” ve “alternatifsiz iktidar” süreçlerinde yeni bir dönem yaşıyoruz. Türkiye’nin yeni bir siyasi şahlanışa, yeni ve genç bir lidere ve hatta daha ötesinde ilahi dinler açısından yeni bir “diyalog” sürecine ihtiyacı olduğunu kabul etmeliyiz. Türkiye’nin yeni rotası, Viyana kapılarının çok ötesinde…

Papa Francis'in İznik merkezli Türkiye ziyaretlerinin ilk başlangıç noktası olarak Bursa Haber Gazetesi TV'de yayınlanan programda yaptığımız çağrının gerçekleşmesine sayılı haftalar kaldı. Yaklaşık iki yıl önce Papa Francis'i İznik'e çağırdığım gibi Papa Francis'in İznik ve Türkiye ziyaretlerinin önemini defalarca köşe yazılarımda ve TV programlarımda sizlere aktarmıştım. Evet, Papa Francis'i Türkiye’ye ve hatta İznik'e ben davet etmiştim. Peki, neden?

Şimdi diyeceksiniz ki; “AK Parti”, “CHP” ve “Papa Francis'in İznik ziyareti ne alaka? Değerli okurlarım, Bursa 1326 yılından önce Roma idi! İstanbul 1453 öncesi Roma idi! 2026 yılına ramak kala ilahi dinler arası diyalog sürecine çok fazla ihtiyaç duyulduğuna, bölgesel ve küresel savaş algoritmaları ile hep birlikte şahitlik ediyoruz. Ben demiyorum ki, şeytan zincirlerini kırdı ve Mesih yeryüzüne indi…

Cumhuriyet Halk Partisi gibi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de bir seçim hazırlığında olduğunu kabul etmeliyiz. Yeni dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Milletvekilleri mevcut ve önceki dönemler Milletvekilleri gibi olmayacaklar. Yeni dönem Milletvekilleri; ekonomik açıdan daha güçlü ve cömert, kitlesel yetkinlikleri dışında cesur ve bulundukları veyahut iletişim kuracakları toplumlarda lider vasıfları bulunan, hem bölgesel hem ulusal hem de küresel bağlantıları güçlü isimlerden oluşacak…

Papa Francis'in önceki gün yayınladığı mesajı gördünüz mü? Papa Francis'in mesajının Türkçe karşılığı şöyle; “İsa'nın bakışları aşağılayıcı değil, merhamettir. Bazen kabul etmek için mücadele ettiğimiz merhamettir, özellikle de Tanrı bunu hak etmeyenleri affettiğinde.” Papa Francis neden böyle bir mesaj yayınlama gereği duydu? Hemde Siyonist İsrail’in, Suriye'de Türkiye karşıtı askeri hamleleri öncesinde…

Dünya yeni bir sürece eviriliyor. Herkes bir seçim yapacak! Partilerde, liderlerde, toplumlarda, bireylerde. Peki; Papa Francis merhameti öne çıkarırken bizim Diyanet İşleri Başkanı ne yapıyor? Bu mübarek Cuma günü hutbesinde ana gündem konular neler? İslam coğrafyasında masumlar şehit olurken, Diyanet İşleri Başkanı gerçekten geceleri uyuyabiliyor mu? Sahi Diyanet İşleri Başkanı en son ne zaman Bursa'ya geldi? Bizim mahalleye hiç gelmedi iyi biliyorum ama Bursa'ya en son ne zaman ve ne için geldi?

Değerli okurlarım, kıymetli vatandaşlar; merhamet ve affetme kavramları ile daha güçlü bir bütünleşmeye ve birlikteliğe ihtiyacımız var. Amerika Birleşik Devletleri'nin Donald Trump liderliğinde ülke içi üretimi, ihracatı ve yerli sermayeyi güçlendirdiği bir dönemde Türkiye’yi yerli ve milli çizgisinden çıkarmamalıyız! Hepimiz yaşamımız boyunca çeşitli seçimler yapıyoruz ve sonuçlarına katlanıyoruz. Ülkeler ve toplumlarda böyledir değerli okurlarım. Yanlış yaptığımız seçimlerin bedelini hep birlikte kaybedilen imkanlar ve hizmetler ile öderken, doğru tercihlerin ulusal ve toplumsal fırsatlarını aklımızdan çıkarmamalıyız.

Ben demiyorum ki; şu partiye bu partiye oy verin! Şu liderin ve bu liderin ardından gidin demiyorum. Ben diyorum ki; seçime doğru tüm seçimlerimizi ama siyasi partiler ama bürokrasi açısından çok doğru değerlendirmeliyiz. Neden mi? Kim bilir belki de bu seçim son seçimimizdir…