Türkiye’de herkes çok iyi bilir ki; Bursa’nın en büyük markası, Bursaspor yani yeşil beyaz timsahımızdır…

Kongre süreçlerinde birçok vaatle Bursaspor Başkanı olan Sinan Bür ve ekibinin en güvendikleri koz, teknik adam olmaları ve bu yöndeki tecrübeleri idi! Bursaspor ile Afyonspor maçının ilk dakikası bitmeden gelen gol ve sonrasındaki kötü oyun ile 3-0’lık mağlubiyet bize gösterdi ki; takım, ekonomik olduğu kadar teknik açıdan da çok yetersiz…

Elbette Bursaspor ile Afyonspor maçında öne çıkan bir diğer husus Bursa’da Afyonkarahisar bayrağı sallayan sözde Başkanlar diyebiliriz. Afyonkarahisar’dan kalkıp Bursa’ya gelen onlarca insanın yanında ne Bursa AFSİAD Başkanı İlker Durak’ı ne de Bursa Afyon Hemşeri Dernekleri Başkanı Recep Yıldırım'ı göremedik! Bursa’da yalnız kalmanın Afyonkarahisar adına çok üzücü bir tablo olduğunu maça gelenlerin sahipsizliğinden anlamak çok zor olmazken, maçın sonucu da bize Bursaspor'un ne kadar yalnız ve sahipsiz olduğunu anlatmaya yetti.

Bursa’nın en değerli markasının en kötü maçlarından birini Şeref tribününden izlerken, Bursaspor'un yarınlarına kefil olması gerekenleri de Atatürk Stadyumunda görememek üzdü bizi. Öyle ki, Sinan Bür ile birlikte bir kısım yönetici ve Bursaspor Divan Heyeti dışında tribünde İYİ Parti Bursa Milletvekili Hasan Toktaş, Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, Bursa Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyesi Yalçın Işıkyıldız ile Dizdar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Dizdar Şampiyon Bursaspor için yerlerini almışlardı…

Bursaspor'un küme düştüğü bir süreçte 28 Mayıs’ta gerçekleşecek kongre öncesinde evinde yine mağlup olan yeşil beyaz timsahların yanında başta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey ile İlçe Belediye Başkanlarımız olmak üzere Bursa Milletvekilleri ve Bursa İş Dünyasının liderlerini görmek çok güzel olurdu. Bu konuda Mustafa Bozbey’e güveniyoruz.

Kabul etmeliyiz ki; Bursaspor yoksa hiçbir güç Bursa’nın güçlü olmasını sağlamıyor. Bursaspor'un küme düşme sürecine müdahil son Bursa Büyükşehir Belediye Başkanının seçimi bu kadar büyük farkla kaybetmesi de bir başka toplumsal yanıt değilmidir, hem iktidara hem Ankara’ya…

Peki, Bursa ve Bursaspor nasıl kazanacak?

İşte bu sorunun cevabı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in iki dudağı arasında diyebiliriz. Bursa için hem madden hem manen her türlü fedakarlığı yapacağını taahhüt eden Mustafa Bozbey’e hem taraftar hem kulüp yönetimine aday olan herkes çok güveniyor.

Peki, Bozbey nasıl bir yönetim ile Bursaspor için tüm gücü ile çalışacak?

İşte burada Bursaspor Divan Kurulu’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama referans alınmalı kanaatindeyim. Bursaspor, Bursalılar ve Bursaspor'un ruhuna inananlar ile yönetilmeli. Bursaspor Başkan Adayı olacak isimlerin öncelikle mal varlıklarını yönetim kurulu listeleri ile birlikte halka ibraz etmeleri öncelikli koşul olarak değerlendirilmeli. Büyükşehir bürokratlarının Başkanlık dahil yönetimlerde görev üstlendiği bir Bursaspor Başkanlık makamı hem şehre hem markaya çok büyük zararlar verdi, verir. Bu sebeple, Bursaspor'u Bursalıların güvendiği dinamik ve genç bir ekibe teslim etmek en doğrusu. 

Hatta Bursaspor için önce Bursa’ya yüzünü dönmeli herkes. Öyle İstanbul'dan, Ankara’dan, İzmir’den sponsorlar ile olmaz bu işler. Bursa’da Bursaspor'u ayağa kaldıracak adam yok mu ki, başka yerlerde bizden olmayanlar ile Bursaspor için derman aranıyor?

Kabul etmeliyiz ki; Bursa ve Bursasporluların kasaya para koyma yerine projeler ile aday olanlara karnı tok! Projeler önemsiz demiyorum. Ancak mevcut Bursaspor Başkanı Sinan Bür ve yönetiminin projeleri ile kasaya koyduğu parayı ve yine beraberinde kulübün küme düşmesini bu ifademe referans gösteriyorum. Diriliş projeleri anlatıldı, Yönetim teknik açıdan çok iyi olduğunu aktardı, taraftar ve üyeler büyük destek verdi.

Ve sonuç, başarısız Sinan Bür yönetimi ile küme düşen bir Bursaspor ve Bursa oldu…