Liglerin bitişi, pek çok kulüp ve taraftar için tek bir şeye işaret eder:
Transfer sezonunun başlamasına!
Enes Çelik başkanlığındaki Bursaspor yönetimi tahtayı açıp bir çırpıda toplamda 13 transfer birden yaparak taraftarın beklentisine, özlemine umut enjekte ederek yanıt verdi.
Bu takviyeler yerinde mi, doğru mu, takımın karakterine uygun mu, hedefe varmaya yeter mi? Bütün bu soruların yanıtını sezon başlayıp maçlar ilerledikçe öğreneceğiz…
Gelin bugün biraz nostalji, biraz ironi, biraz espri içeren bir yazı paylaşalım siz değerli okurlarla…
Transfer döneminde basında ‘geliyor, bitiyor, oluyor’ gibisinden manşetlerle işi körükleyerek heyecan dozunu artırır haliyle de taraftarda bir merak bir merak, medyada ne yapsın hep ayna tarak!
Bu konuda bir anekdotla devam edelim. Bursaspor Başkanlığı döneminde Levent Kızıl bir haberciyle transfer meselesini konuşuyor.
Sohbetlerinde İngilizce sözcükler kullanmayı seven Kızıl habercilere; 'Bir okazyon(Kelepir/Fırsat) olursa alırız' diyor..
Ertesi günü yerel medyada manşetler şöyle:
'Bursaspor Okazyon'u getiriyor!'
Özellikle Bursaspor taraftarı için transfer sezonun çok ayrı bir önemi, bir keyfi vardır. Geçmişte Vakıfköy’ün sonraları da Özlüce’nin yolları gözlenir ‘gelenin-gidenin’ çetelesi tutulurken heyecan verici senaryolarla yönetimlerin ‘bombaları patlatması’ beklenirdi...
Bakıyorum da bundan önceki kaç sezondur Bursaspor’da ‘mantar patlatan’ bile olmadı!
Daha öncede yazmıştım. 70’li yılların başlarında rakipten futbolcu kaçırmak çok modaydı. Güney sahillerinde yatlara bindirilen yeni transferler denizin ortasında göz hapsinde tutulurdu. Hele Fenerliler'in bir 'Semai Abisi' vardı ki-Semai Şatıroğlu yakın geçmişte 80 yaşında vefat etti-aman Allah!
Camiasında son derece dürüst ve saygın bir kimlik olmasına rağmen futbolcu gaspındaki mahareti nedeniyle adı 'Hırsız' a çıkmıştı. İşte o Semai, zamanın ünlü golcüsü Vefalı Zeki'yi, Bursaspor'un elinden kaçırıp Fenerbahçe'ye götürmüştü. Bizim yöneticiler Ulucami'nin yanındaki bankaya parayı yatırırken, Zeki'yi punduna getirip Pontiac'la İstanbul'a uçurmuştu.
O dönemlerde şimdi olduğu gibi taraftar dernekleri filan yoktu. Merhum Berber Ahmet Boylu liderliğinde ‘Başak’ grubu ile rahmetli Mehmet Aktoptan yönetimindeki ‘Hisar’ grubu camiaya hâkimdi. Sorunlar bu gruplardaki ‘ağır abiler’ tarafından çözülürdü.
1972-73 deki Talat Diniz döneminde, Baykul Tüysüz, Tezcan Ozan ve Güvenç Kurtar gibi dönemin istikbal vaat eden 3 genç golcüsünü transfer için Bursa'ya getirildi. 'Hırsız Semai' korkusuyla, yönetim adına Genel Kaptan Osman Sinkiler, onları Hisar Grubu’na teslim etti. Emanetleri alan Aktoptan 4 kişilik ekibiyle Kurşunlu Gemsaz'da bir kulübede üstleniyor, elde sopalar, belde kamalar 24 saat nöbet tutuluyordu.
Ama su uyur, düşman uyumaz misali, Semai'nin Bursa sınırlarına girdiği haberi üzerine yıldırım hızıyla Karacabey Boğazı'na intikal edildi. Baskın korkusuyla örgüt evi gibi her gece yer değiştiriliyordu.
Neyse, sonuçta 3 futbolcu sağ salim Bursaspor'a imza attı. Gazetecilere kaçırılma öyküsünü anlatan şimdinin ünlü teknik adamı Güvenç Kurtar konuşmasını şöyle noktalıyordu: ‘Birimizin ihtiyacı geldiğinde üçümüzü birden tuvalete götürmesi dışında Mehmet Abi bize çok kibar davrandı!’
O günden sonra ‘Aktopan’ camiada ‘Kibar’ lakabıyla anıldı.
Mekânı cennet olsun inşallah…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa ÖZKESKİN
Transferin kadar konuş
Liglerin bitişi, pek çok kulüp ve taraftar için tek bir şeye işaret eder:
Transfer sezonunun başlamasına!
Enes Çelik başkanlığındaki Bursaspor yönetimi tahtayı açıp bir çırpıda toplamda 13 transfer birden yaparak taraftarın beklentisine, özlemine umut enjekte ederek yanıt verdi.
Bu takviyeler yerinde mi, doğru mu, takımın karakterine uygun mu, hedefe varmaya yeter mi? Bütün bu soruların yanıtını sezon başlayıp maçlar ilerledikçe öğreneceğiz…
Gelin bugün biraz nostalji, biraz ironi, biraz espri içeren bir yazı paylaşalım siz değerli okurlarla…
Transfer döneminde basında ‘geliyor, bitiyor, oluyor’ gibisinden manşetlerle işi körükleyerek heyecan dozunu artırır haliyle de taraftarda bir merak bir merak, medyada ne yapsın hep ayna tarak!
Bu konuda bir anekdotla devam edelim. Bursaspor Başkanlığı döneminde Levent Kızıl bir haberciyle transfer meselesini konuşuyor.
Sohbetlerinde İngilizce sözcükler kullanmayı seven Kızıl habercilere;
'Bir okazyon(Kelepir/Fırsat) olursa alırız' diyor..
Ertesi günü yerel medyada manşetler şöyle:
'Bursaspor Okazyon'u getiriyor!'
Özellikle Bursaspor taraftarı için transfer sezonun çok ayrı bir önemi, bir keyfi vardır. Geçmişte Vakıfköy’ün sonraları da Özlüce’nin yolları gözlenir ‘gelenin-gidenin’ çetelesi tutulurken heyecan verici senaryolarla yönetimlerin ‘bombaları patlatması’ beklenirdi...
Bakıyorum da bundan önceki kaç sezondur Bursaspor’da ‘mantar patlatan’ bile olmadı!
Daha öncede yazmıştım. 70’li yılların başlarında rakipten futbolcu kaçırmak çok modaydı. Güney sahillerinde yatlara bindirilen yeni transferler denizin ortasında göz hapsinde tutulurdu. Hele Fenerliler'in bir 'Semai Abisi' vardı ki-Semai Şatıroğlu yakın geçmişte 80 yaşında vefat etti- aman Allah!
Camiasında son derece dürüst ve saygın bir kimlik olmasına rağmen futbolcu gaspındaki mahareti nedeniyle adı 'Hırsız' a çıkmıştı. İşte o Semai, zamanın ünlü golcüsü Vefalı Zeki'yi, Bursaspor'un elinden kaçırıp Fenerbahçe'ye götürmüştü. Bizim yöneticiler Ulucami'nin yanındaki bankaya parayı yatırırken, Zeki'yi punduna getirip Pontiac'la İstanbul'a uçurmuştu.
O dönemlerde şimdi olduğu gibi taraftar dernekleri filan yoktu. Merhum Berber Ahmet Boylu liderliğinde ‘Başak’ grubu ile rahmetli Mehmet Aktoptan yönetimindeki ‘Hisar’ grubu camiaya hâkimdi. Sorunlar bu gruplardaki ‘ağır abiler’ tarafından çözülürdü.
1972-73 deki Talat Diniz döneminde, Baykul Tüysüz, Tezcan Ozan ve Güvenç Kurtar gibi dönemin istikbal vaat eden 3 genç golcüsünü transfer için Bursa'ya getirildi. 'Hırsız Semai' korkusuyla, yönetim adına Genel Kaptan Osman Sinkiler, onları Hisar Grubu’na teslim etti. Emanetleri alan Aktoptan 4 kişilik ekibiyle Kurşunlu Gemsaz'da bir kulübede üstleniyor, elde sopalar, belde kamalar 24 saat nöbet tutuluyordu.
Ama su uyur, düşman uyumaz misali, Semai'nin Bursa sınırlarına girdiği haberi üzerine yıldırım hızıyla Karacabey Boğazı'na intikal edildi. Baskın korkusuyla örgüt evi gibi her gece yer değiştiriliyordu.
Neyse, sonuçta 3 futbolcu sağ salim Bursaspor'a imza attı. Gazetecilere kaçırılma öyküsünü anlatan şimdinin ünlü teknik adamı Güvenç Kurtar konuşmasını şöyle noktalıyordu: ‘Birimizin ihtiyacı geldiğinde üçümüzü birden tuvalete götürmesi dışında Mehmet Abi bize çok kibar davrandı!’
O günden sonra ‘Aktopan’ camiada ‘Kibar’ lakabıyla anıldı.
Mekânı cennet olsun inşallah…