Silifke’deki dünkü maçın başlayış, gelişim ve oyunun tamamlama sürecini Bursaspor açısından değerlendirmek istersek, kayıp bir 90 dakika diyebiliriz… Öyle ki; iki takımında orta sahaları makaraları koy vermiş, önüne gelen koca bir bölgeyi destursuz geçiyor.

Pres yok, ayak koyan yok…’Nereye böyle hemşerim’ diyen hiç yok!

Hal böyle olunca pozisyon yok haliyle koca bir 90 dakikada tabelada yazan gol de yok! Belli ki ev sahibi güney temsilcisi hafta içi taraftarın ‘Biri bizi durdursun’ pankartından olumsuz etkilenmiş olmalı ki; ‘Hani lidere direnirsem, bir tane de kıstırırım belki’ diye düşünmüş olmalı.

Özellikle ilk yarıda Yeşil Beyazlı konuğunun üzerine çok gitti ama ligde kalesini gole kapatan Timsah’ın 1 Numarası Anıl Atağ yine günündeydi havadan- karadan hatta denizden gelen toplara yerinde müdahalelerle gel-geç demedi…

Ceza alanında kalabalık oluşturarak, Bursasporlu forvetlere alan ve zaman bırakmayan Kırmızı Lacivertliler, az da olsa baskıya ve akına karşı yukarıda sözünü ettiğimiz o pankartın etkisinden kaynaklanmış olmalılar ki ‘ full konsantrasyon’ kalelerini koruyan Özürcan’ın yanı sıra savunmada Salih-Zafer-Enes üçlüsünün yardımıyla rahat ettiler.

Timsah gözüyle Silifke Şehir Stadı’ndaki oyuna ve sonuca bakarsak istatistiklerle savunabiliriz, Batala’nın Çocuklar’ının oyununu, heyecanını ve sayısal performans bilgilerini takdir edip alkışlayabiliriz.
Evet, dükü oyun böylesine “sayısal gösteriyle” hem keyif, hem de ıstırap yaşattı Bursaspor sevdalılarına.. Topla oynamada 54/46, şut sayısında 11/6, isabetlide 7/4 üstünlüğümüz vardı. Yeşil Beyazlılar 231/178 başarılı pasla maçın efendisiydi… Golsüz beraberlik sonucu Silifke’de bırakılan iki puan nedeniyle Bursaspor sevenleri elbet mutsuz olacaklar. Ama şunu söyleyeyim; ‘bu pilav daha çok su kaldırır’…

Paniğe-endişeye gerek yok!