Bursaspor’un Muş beraberliğinin getirisiyle geçen haftadan kalma hafif bir soğuk algınlığı vardı… Anadolu Üniversitesi ile oynanan dünkü karşılaşmanın olası bir kayıpla kapanması halinde hastalığın kronik bir hale dönüşmesi işten bile değildi. Sadece 500 kişilik açık tribünü ve 3200 kapasiteli Osmangazi Stadı manzarasıyla tipik bir piknik alanı görüntüsündeydi.

Toplam 75 bin avroluk BAL lig standartlarında bir rakip…

Senin sahaya sürdüğün takım şampiyonluk parolasıyla kurulmuş bir kadro!

En zor maçlardır ‘çantada keklik’ ile ‘garanti’ arasında gezinen maçlar. Çünkü ne kadar ruhlarına girseniz de; oyuncu ‘nasılsa alırız’ kapsama alanında oynar...
Maçın ilk yarısında Bursaspor’un dozu abartılmış bir özgüvenle oynaması bazı hataları da beraberinde getirdi. Anadolu Üniversitesi daha ciddi ve en az rakibi kadar koşup mücadele ederek hücumu düşünmeden oynadı ama Yeşil Beyazlı temsilcimiz de boş alan bırakmayan rakibinin tatlı sert ve hızlı oyunu karşısında pozisyon sıkıntısı çekti.

İlk yarı biterken Furkan Özyapı’nın taç çizgisi önünden yaklaşık 35 metre mesafeden kullandığı uzun menzilli ortaya 1.94’lük kule görünümündeki kaleci Cihat Şentürk’ün üzerinden ağlara Gönderen Taha Can’ın o gol vuruşunun meğerse 3 puanın habercisi olduğunu son düdük çaldığında öğrendik!

Demek istediğimiz o ki; Timsah çok erkenden koparıp cebine koyacağı maçı ateşe attı. Sonra da o sıkışıklıktan böylesine çapı düşük bir rakipten zar-zor da olsa tek golle 3 puan çıkarmayı bildi. İkinci yarıda tabelanın yansıttığı risk sebebiyle konuk temsilcimiz tehlikeli sularda dalış yaptı hep.
İkinciyi ararken, kalesinde bir gol görme ihtimalini hep göz ardı etti desek yeridir. Büyük bir iştahla saldırırken arkada açıklar veriyordu, farkında değildi.
Bursaspor kısacası pozisyonlar da buldu, pozisyonlar da verdi.
Eskişehir temsilcisinin diri ve açık üstelik çağdaş oyun anlayışı Timsah’ın skoru garantiye alamamasının en önemli sebebiydi ve bunun karşılığını da oyun biterken yürekleri ağıza getiren kalemizde yaşanan pozisyonlar izledik.

Toparlarsak kazanmak güveni getirir, takımın iddiasını sıcak tutar.

Ne var ki; "Yeniden" demek adına ”yine bir seri yakalamak’ gerekiyor.