Türkiye’de birilerinin aklına bir şey geliyor, oturup “Hemen uygulamaya sokalım” diyorlar. Futbol Federasyonu, bu konuda başrol üstlenmiş durumda... Çok gerilere gitmenin anlamı yok, yakın geçmişi hatırlıyorum da lig devam ederken, aynı sezonun sonuna “Play-Off” uygulaması sokuşturmak bunlarda... Ligin sonuna yaklaşırken, bir anda ve telaşla Passolig’i hayata geçirmek bunlarda...
Gece rüyasında gören, sabahında karar aldırtıyor. Fizibilite raporu, interland projesi, ARGE tasarımı, inovasyon öngörüsü ve daha onlarca yapılması zorunlu hazırlık işlemleri varken; bunların hiçbiri devreye sokulmadan, bir anda “Ben yaptım oldu” dayatmasıyla karşılaşıyoruz.
Mesela; yabancı futbolcu sayısı, yaklaşık 20 yıldır bizde büyük bir tartışma konusu olmuştur. Futbol Federasyonu, bunu düşünerek kulüplere “Sahada 11 yabancı futbolcu oynatma” hakkını verdi..
Hemen bir vurgulama yapayım; asla yabancıya karşı değilim. Hagi, Alex ,Querasma gibi diğer dünya yıldızlarını bizim kulüplerimizin formasıyla izlemek her Türk futbolseverin hakkı olmalı…
Ancak bu kararda olduğu gibi bir anda ve neredeyse uyku sersemliğiyle alınması o dönemlerde herkesi şok etmişti ama yıllar boyunca işin suyu çıkınca artık kimse şaşırmıyor.
Nitekim son federasyon seçimlerinde geçtiğimiz cumartesi rakibini bir elin parmak sayısı kadar oy farkı ile geride bırakıp başkanlık koltuğuna oturan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun pazartesi günü ilk icraatı ayağının tozuyla ‘yabancı kuralını’ değiştirmek oldu!
Böylesine hayati bir uygulama; kulüplerin, medyanın ve kamuoyunun bilgisine sunulmadan, öneriler ve eleştiriler hesaba katılmadan yapılmamalıydı. Yeni sistemin damdan düşer gibi gelmesi, bu karara itiraz etmeyecekleri bile huzursuzluğa düşürdü. Tek olumlu taraf; geçmiş yıllardaki kararların aksine, uygulamanın (Hemen değil) yeni sezonda yürürlüğe girecek olması.
Yabancı futbolcu sayısı, ilk karar çıktığı andan itibaren uzun yıllar hep 3’te kalmıştı. Ama 1996’dan sonra, sistem tavuk suyuna çorba’ya dönüştü!
Önce 3+1 geldi. Sonra 4, ardından 5, derken 5+1’e dayandı. Kural neredeyse her sene değişerek 6, sonra 6+1, (2006-2007’nin devre arasında 6+2) olduktan sonra, iş iyice laçkalaştı.
6+2+2… Sonra 6+0+2...Olmadı, 5+0+3...
Derken 5+3’e karar verildi. Ama çaktırmadan 5+3+1’e dönüştürüldü.
Daha sonrada 14-14 uygulaması... Ve sahada 11 yabancıya izin!
Son olarak en yeni, en taze kural değişimi ise, 28 kişilik kadroda 14, maç kadrosunda ise 12 yabancı futbolcu yer alabilecek…
Özetlersek; 18 yılda tam 16 kez kural değişti.
Yuh artık!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa ÖZKESKİN
Değiştir babam değiştir!
Türkiye’de birilerinin aklına bir şey geliyor, oturup “Hemen uygulamaya sokalım” diyorlar. Futbol Federasyonu, bu konuda başrol üstlenmiş durumda... Çok gerilere gitmenin anlamı yok, yakın geçmişi hatırlıyorum da lig devam ederken, aynı sezonun sonuna “Play-Off” uygulaması sokuşturmak bunlarda... Ligin sonuna yaklaşırken, bir anda ve telaşla Passolig’i hayata geçirmek bunlarda...
Gece rüyasında gören, sabahında karar aldırtıyor. Fizibilite raporu, interland projesi, ARGE tasarımı, inovasyon öngörüsü ve daha onlarca yapılması zorunlu hazırlık işlemleri varken; bunların hiçbiri devreye sokulmadan, bir anda “Ben yaptım oldu” dayatmasıyla karşılaşıyoruz.
Mesela; yabancı futbolcu sayısı, yaklaşık 20 yıldır bizde büyük bir tartışma konusu olmuştur. Futbol Federasyonu, bunu düşünerek kulüplere “Sahada 11 yabancı futbolcu oynatma” hakkını verdi..
Hemen bir vurgulama yapayım; asla yabancıya karşı değilim. Hagi, Alex ,Querasma gibi diğer dünya yıldızlarını bizim kulüplerimizin formasıyla izlemek her Türk futbolseverin hakkı olmalı…
Ancak bu kararda olduğu gibi bir anda ve neredeyse uyku sersemliğiyle alınması o dönemlerde herkesi şok etmişti ama yıllar boyunca işin suyu çıkınca artık kimse şaşırmıyor.
Nitekim son federasyon seçimlerinde geçtiğimiz cumartesi rakibini bir elin parmak sayısı kadar oy farkı ile geride bırakıp başkanlık koltuğuna oturan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun pazartesi günü ilk icraatı ayağının tozuyla ‘yabancı kuralını’ değiştirmek oldu!
Böylesine hayati bir uygulama; kulüplerin, medyanın ve kamuoyunun bilgisine sunulmadan, öneriler ve eleştiriler hesaba katılmadan yapılmamalıydı. Yeni sistemin damdan düşer gibi gelmesi, bu karara itiraz etmeyecekleri bile huzursuzluğa düşürdü. Tek olumlu taraf; geçmiş yıllardaki kararların aksine, uygulamanın (Hemen değil) yeni sezonda yürürlüğe girecek olması.
Yabancı futbolcu sayısı, ilk karar çıktığı andan itibaren uzun yıllar hep 3’te kalmıştı. Ama 1996’dan sonra, sistem tavuk suyuna çorba’ya dönüştü!
Önce 3+1 geldi. Sonra 4, ardından 5, derken 5+1’e dayandı. Kural neredeyse her sene değişerek 6, sonra 6+1, (2006-2007’nin devre arasında 6+2) olduktan sonra, iş iyice laçkalaştı.
6+2+2… Sonra 6+0+2...Olmadı, 5+0+3...
Derken 5+3’e karar verildi. Ama çaktırmadan 5+3+1’e dönüştürüldü.
Daha sonrada 14-14 uygulaması... Ve sahada 11 yabancıya izin!
Son olarak en yeni, en taze kural değişimi ise, 28 kişilik kadroda 14, maç kadrosunda ise 12 yabancı futbolcu yer alabilecek…
Özetlersek; 18 yılda tam 16 kez kural değişti.
Yuh artık!