Son 15 yılda 20 stadyum inşa eden Türkiye, neredeyse 150 günde bir yeni stadyum açılışı yaptı. Türkiye'yi 14'er futbol stadyumu inşa eden Polonya ve Rusya takip ederken, listede Euro 24 sahibi Almanya 12, İngiltere 6, Macaristan ve Fransa da 5'er yeni stadyumla bu ülkeleri takip ediyor.
Timsah Arena ile Vodafone Arena’nın ardından Konya, Antalya, Rize, Sivas, Trabzon, Eskişehir, Malatya, Gaziantep, Mersin ve Kocaeli ile diğer bazı illerde toplamda 700 bin kapasiteyi kapsayan son teknoloji ürünü futbol mabetlerine kavuştular. Mesela; Sivas'a yapılan güneş enerji panelleri içeren Yeni 4 Eylül Stadyumu Türkiye'nin en çevreci stadı durumunda. Keza elektrik panelleri ile donatılan Antalya Stadı’da öyle…
Ancak ne kadar modern olursa olsun, tüm statların ortak derdi; çimler... Serildikten üç-beş ay sonrasında gözleri okşayan yeşil zeminler, neden kalitesini kaybeder?
Örneğin zemini özellikle santra çevresi ve kale önleri ‘patates tarlasına’ veya Bursa futbolunun 80 yıllardaki amatör sahalarına benzetilen Timsah Arena… Geçen sezon Bursa altı pası içinde rakip ataklarda toprak yığınından sekip gol olan pozisyonları bir hatırlayın…
Büyük yatırımlar karşılığı inşa edilen ancak kalitedeki sürekliliği bir türlü sağlanamayan Timsah yuvasının çimleri için yapılan ‘içler acısı’ tüm eleştirileri dikkate alan Bursaspor Başkanı Enes Çelik’in Büyükşehir Belediye ile işbirliği yaparak Mustafa Bozbey’in desteği ile zemini yenileme projesi çok yerinde akılcı bir proje.
Kaldı ki uzmanlığı tüm futbol kamuoyunda tescillenmiş Muhittin İpek gibi konunun duayeni bir ismin işin başında olması 100.Yıl Atatürk Stadı için büyük bir şans.
Önemli olan elbette yapmak, ama daha önemlisi bakmaktır.
İşte bu noktada çözüm amaçlı devreye Timsah Arena’da olduğu gibi suni çim (hibrit) önerisi giriyor. Otoriteler hibrit çimin bakımının daha kolay olması nedeniyle toprak zeminli çimden daha avantajlı olduğunu öne sürüyorlar.
Ne var ki; suni çimin insan sağlığına etkileri de günümüzde önemli bir tartışma konusu. Bu tür zeminlerde oluşan toz ve iplik parçaları solunum yoluyla ya da yutmayla vücuda alınmakta ve bu da ciddi sağlık riski teşkil ediyor.
Diğer bir sıkıntı da insan vücudunda oluşan elektrik yükünün toprakta dışarı verilirken suni çimde böyle bir şansın olmaması. En önemlisi de alınan darbelerde toprakta ya da çimde ayak sabit durmaz, esnerken suni çim de olduğu yerde kalır, darbeyi daha şiddetli alır. Bununla birlikte, ‘Düzgün yapılırsa zararı yok’ diyen araştırmalar da var.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa ÖZKESKİN
Adı çim ama o biçim!
Son 15 yılda 20 stadyum inşa eden Türkiye, neredeyse 150 günde bir yeni stadyum açılışı yaptı. Türkiye'yi 14'er futbol stadyumu inşa eden Polonya ve Rusya takip ederken, listede Euro 24 sahibi Almanya 12, İngiltere 6, Macaristan ve Fransa da 5'er yeni stadyumla bu ülkeleri takip ediyor.
Timsah Arena ile Vodafone Arena’nın ardından Konya, Antalya, Rize, Sivas, Trabzon, Eskişehir, Malatya, Gaziantep, Mersin ve Kocaeli ile diğer bazı illerde toplamda 700 bin kapasiteyi kapsayan son teknoloji ürünü futbol mabetlerine kavuştular. Mesela; Sivas'a yapılan güneş enerji panelleri içeren Yeni 4 Eylül Stadyumu Türkiye'nin en çevreci stadı durumunda. Keza elektrik panelleri ile donatılan Antalya Stadı’da öyle…
Ancak ne kadar modern olursa olsun, tüm statların ortak derdi; çimler... Serildikten üç-beş ay sonrasında gözleri okşayan yeşil zeminler, neden kalitesini kaybeder?
Örneğin zemini özellikle santra çevresi ve kale önleri ‘patates tarlasına’ veya Bursa futbolunun 80 yıllardaki amatör sahalarına benzetilen Timsah Arena… Geçen sezon Bursa altı pası içinde rakip ataklarda toprak yığınından sekip gol olan pozisyonları bir hatırlayın…
Büyük yatırımlar karşılığı inşa edilen ancak kalitedeki sürekliliği bir türlü sağlanamayan Timsah yuvasının çimleri için yapılan ‘içler acısı’ tüm eleştirileri dikkate alan Bursaspor Başkanı Enes Çelik’in Büyükşehir Belediye ile işbirliği yaparak Mustafa Bozbey’in desteği ile zemini yenileme projesi çok yerinde akılcı bir proje.
Kaldı ki uzmanlığı tüm futbol kamuoyunda tescillenmiş Muhittin İpek gibi konunun duayeni bir ismin işin başında olması 100.Yıl Atatürk Stadı için büyük bir şans.
Önemli olan elbette yapmak, ama daha önemlisi bakmaktır.
İşte bu noktada çözüm amaçlı devreye Timsah Arena’da olduğu gibi suni çim (hibrit) önerisi giriyor. Otoriteler hibrit çimin bakımının daha kolay olması nedeniyle toprak zeminli çimden daha avantajlı olduğunu öne sürüyorlar.
Ne var ki; suni çimin insan sağlığına etkileri de günümüzde önemli bir tartışma konusu. Bu tür zeminlerde oluşan toz ve iplik parçaları solunum yoluyla ya da yutmayla vücuda alınmakta ve bu da ciddi sağlık riski teşkil ediyor.
Diğer bir sıkıntı da insan vücudunda oluşan elektrik yükünün toprakta dışarı verilirken suni çimde böyle bir şansın olmaması. En önemlisi de alınan darbelerde toprakta ya da çimde ayak sabit durmaz, esnerken suni çim de olduğu yerde kalır, darbeyi daha şiddetli alır. Bununla birlikte, ‘Düzgün yapılırsa zararı yok’ diyen araştırmalar da var.