Normalde seçim tarihimiz Mayıs 2028 yılı. Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, 29. Dönem milletvekili seçimleri yapılacak.

Vatandaşlar, siyasette bir tıkanma olduğunu belirtiyorlar. Ama, hangi partiye ve hangi lidere güvenecekleri konusunda şu anda kararsızlar. İktidar AK Parti’de Mahalli seçimlerden sonrası ortaya çıkan oy kaybı nedeniyle değişim ve yenileşme beklenirken, AK Parti kadrolarının aynen iş başında kalması, üzerine üstlük, ilçe kongreleri başladığında da yine teşkilat değişimi beklenirken pek çok ilçe başkanı ile aynen devam kararları alınması, pek beklenilen gibi sonuçlar ortaya çıkarmadı.

Muhalefet CHP, mahalli iktidar olduğunu belirtip, halkın sorunlarını çözmek yerine, boş laflarla ve yine hükümeti suçlayan konuşmalarla, ifadelerle günü kurtarıp, iktidara kızan vatandaşların oylarını kendi partisinde birleştirme çalışmasını hesaplamalarını yapıyor.

MHP, son dönemlerdeki açılımlarıyla dikkat çekiyor. Özellikle, senelerce bölücü örgütün siyasi yapısı olarak nitelendirilen ve kapatılmasını istedikleri parti ile önce tokalaşması, sonrasında da bölücübaşının şartlı olarak terörü bitirme konuşması yapmasının teklif edilmesi, bazı çevrelerde tepki çekiyor.

Her gün saat başı TV ekranlarında ise katil İsrail kaynaklı Filistin, Lübnan, İran savaşlarını izliyoruz. Ateş çemberinin Türkiye’ye sıçramaması içinde dualar ediyoruz.

Ülke siyasetinde erken seçim tartışmaları devam ederken 26 ilde yapılan son seçim anketinde vatandaşların takip ettiği diğer bir husus. Hafta başı açıklanan anketlerde AK Parti yüzde 32.5 ile birinci parti olurken, ikinci sırada yüzde 31.7 ile CHP yer aldı. Ankette en büyük sürprizi ise Anahtar Parti’yi kuran Yavuz Ağıralioğlu yaptı.

Ağırailioğlu bir başka sürpriz daha yaparak 12 Eylül öncesinde Necmettin Erbakan’ın Milli Selamet Partisi lideri iken kullandığı Anahtar sembolünü partisinin amblemi yaptı.

Asal Araştırma, 26 ilde 2 bin kişiyle yaptığı anketin sonuçlarını siyasi gündemdeki yerini aldı. Daha önceleri yapılan pek çok anketlerde CHP’nin AK Parti’nin birkaç puan önünde gösterildiğini hatırlıyoruz.

20 - 24 Ekim tarihleri arasında yapılan ankette AK Parti 32.5 ile birinci parti olurken, CHP yüzde 31.7 ile ikinci sırada yer aldı. MHP’nin ise 9'luk kesimin desteğini aldığı araştırmada DEM Parti 8.6'da kaldı.

İşte anketten çıkan sonuç; AK Parti: %32.5, CHP: %31.7, MHP: %9.0, DEM Parti: %8.6, İYİ PARTİ % 4.7, Zafer Partisi 4.3, YRP : %3.5, Anahtar Parti : %1.5, Türkiye İşçi Partisi: %1.3, Diğer: %2.9

Bu anketlere göre, iktidar AK Parti ile CHP’nin kafa kafaya bir sonuç çıkardığını söylemek mümkün.

Vatandaşlarımız bu kez de ittifak ortaklarının oylarını toplayıp, kendilerine göre bir sonuç çıkarma peşindeler.

Cumhur ittifakı belli. AK Parti ile MHP. Anketteki oy toplamları 41.5 olarak hesaplanıyor. Buna, Cumhur’u destekleyen ve anketteki oy oranları gösterilmeyen diğer partilerinde eklenmesi halinde oy oranları 43’ü buluyor.

Millet ittifakı, İYİ Parti’nin masadan kalktığını kesin olarak açıklaması üzerine dağılmış gibi gözüküyor. Yine aynı ittifaktaki Demokrat Parti, Deva Partisi CHP ile yola devam edip etmeme konusunda kararsızlar. Çünkü, her ne kadar merkez sağ seçmeninin bazıları iktidara kızmış olsalar bile CHP’ye ve Millet ittifakına beklenilen oy desteğinde bulunmadılar. Gelecek Partisi ile Saadet Partisi de ittifakla beraber hareket etmediği pek çok siyasi gelişmelere imza atıyor. Özellikle TBMM’de gurup kurulduktan sonra bireysel güç toplama yarışına girildiği görüntüsü var.

Bu durumda, Millet İttifakının oylarını hesaplamak da mümkün değil. Muhalefet cephesi, iktidar Cumhur cephesinden fazla oy toplaması mümkün. Fakat, herhangi bir ortak zeminde, ortak aday üzerinde anlaşılıp anlaşılamayacağı da henüz kesin değil.

Zaten, Demokrat Parti ve tabanı, genel başkan değişimi ve eski tüfek siyasetçilerin yeniden sokaklara çıkıp, halkla bütünleşmesinin sağlanması için formüller arıyorlar. Eski merkez sağı temsil ettiklerini ifade eden pek çok parti var, seçimlerde ise herhangi bir başarı sağlayamıyorlar. Ana parti Demokrat Parti olursa, bütün bu partilerin aynı çatı altında birleştirilmesi için çalışmalar yürütenlerde mevcut.

Siyaset bu, ne zaman nerede ve nasıl hareket edileceğini önceden kestirmek mümkün değil.

Tabi, merkez sağ temsilciliğine aday olup, yeni parti Anahtar Parti’yi kuran Yavuz Ağıralioğlu ve beraber yola çıktıkları arkadaşlarının da açıklamalarına bakıldığında, kendilerinin 1983’de Özal’ın kurduğu Anavatan Partisi, 2001’de kurulan AK Parti’den daha güçlü ve halk desteğini, seçmen desteğini arkasına almış siyasi yapı ile yol yürüyeceklerini ifade ediyorlar.

Bu iddianın nereye varacağı henüz belli olmaz. Çünkü, çok erken. Aynı ifadelerle yola çıkan gerek sağ gerekse sol kulvarda kurulan siyasi partilerin bugün hala tabela parti görünümünde olduklarını da unutmamak lazım.

Olaylara halk tarafından bakıldığında, şu anda seçim olsa ya sandıklara gitmeyip boykot edilecek seçimler yada yeni bir umut ve yeni bir hikaye yazıp, halkın gönlünü kazanabilecek bir lider beklenecek. Pek çok seçmene göre, mevcut yapıda siyaset kilitlenmiş durumda.

Bu olayları tespit eden Yavuz Ağıralioğlu’nun 12 Eylül öncesinin sembol partilerinden ve sembol liderlerinden Necmettin Erbakan’ın anahtarını bunun içinde alıp kullandığını ben dahil pek çok vatandaşımız merak ediyor.

Yeni kurulan bir partinin anketlerde çıkması ve yüzde birin üzerinde destek sağladığının görülmesi şimdiden büyük başarı.