Benim gibi kendisini sevip sayan, fikirlerine önem veren, sohbetine doyum olmayan Necmi Gürsakal Hocamız, günümüz siyasetini çok güzel özetlemiş.
Sosyal Medya hesaplarında yaptığı paylaşma, epey dikkat çekiyor. Okuyan kişi sayısı epey fazla. Galiba, siyasette rengini belli etmeyen insanlarımızın arenada çok fazla boy göstermeyi sevdikleri içinde beğenen kişi sayısı bana göre yeterli değil.
Kendisine Profesör olduğu ilk gün taktığım, “Rektörüm, profesörüm” sıfatı ile sürekli sesleniyorum. Güncel konuları, örnekleme yöntemi ile anlatması, özellikle iktisat kokan yazılarını beğeni ile takip ediyorum.
Necmi Hoca şunları yazmış;
“UMUT BEKLERKEN
Sayın muhalefet, insanlar sizi umut olarak görüyor. Bunların arasında ben de varım. Beyler, çarşı pazar bir yana, turizm ile ilgili bazı görüntü ve haberlerden ekonomik krizin daha da derinleşeceğini görüyorum. Ülkenin size gerçekten ihtiyacı var. Ancak işleyişiniz hatalı ve bunu düzeltmezseniz seçim kazanmanız hayal olabilir.
Doğruyum veya yanlışım ama ben kişisel olarak karar mekanizmalarınızda çok önemli eksiklikler olduğunu görüyorum. Bu eksiklikler gelecekteki başarı veya başarısızlığınızı da etkileyeceği için sizlere bazı sorular sormak istiyorum:
1. Son belediye seçimlerinde çok başarılı çalışmalar yaptığınız için mi, yoksa seçmenin sizden başka gidecek kapı bulamadığı için mi kazandınız? Bu soruyu ayrıntıları ile araştırıyor musunuz? Yoksa bir iki konuşmada değinip sonra unutuyor musunuz? Bana sanki böyle yapıyormuşsunuz gibi geliyor.
2. Kılıçdaroğlu yönetiminde Altılı Masa günlerinde, bu partilerin getirecekleri oy toplamının bunların kendi üye toplamlarından bile daha az olacağını nasıl öngöremediniz? Çevrenizde bu işi araştırıp bunların oy oranlarını kestirebilecek doğru dürüst bir araştırma şirketi bile yok muydu? Yoksa da rezalet, varsa kandırıldıysak da rezalet.
3. Dünkü elektrikleri aç-kapa eylemi nerede nasıl kararlaştırıldı, ayrıntısı tartışıldı mı? Karar mekanizmalarınız hatalı diyorum ve bu hatanın altılı masa ve belki de çok daha öncelerden başlayıp bugünlerde de sürdüğünü görüyorum. Ciddi çalışmazsanız işimiz zor.
Şimdi geliyoruz asıl konuya, muhalefet bunları okusa da kimse bu soruları cevaplamak zahmetine bile girmez çünkü muhalefetin de demokrasiden anladığı budur.
Demokrasi her yerde eksik.
Ne yazık ki ülkemizdeki tüm siyaset dökülüyor. Üstelik insanlar tüm iyi niyetleri ile umut beklerken…
Biraz ciddiyet lütfen.”
Evet, ülkemizdeki milyonlarca vatandaşın düşüncelerine bir kez daha tercüman olup, onların fikirlerini muhalefete sorular sorup siyasetçilerimize aktaran Necmi Hocamıza teşekkür ederim.
Ülkemizdeki Mart ayındaki Mahalli seçimlere bakıldığında, siyasete küsen insanlarımızın çoğunlukta oldukları kesin. Gelir dağılımı nedeniyle iktidara küsenler var. Yanlış ve hatalı politikalar ürettikleri, yanlış adaylarla yola çıktıkları için ana muhalefete küsenler var. İktidar partisinde iken iyi yerlerdeki koltuklarda otururken iyi, sonrasında ise bu durum kötü diyerek parti kuran ve sandıklarda halkın güvenine mazhar olamayan siyasetçilerimiz var.
Senelerce iktidarın değirmenine su taşıyıp, sonrasında “ben şimdi akıllandım!” diyerek nemalandığı iktidarı, halkın kendisini tanımasına yol açan iktidar partisi sayesinde kazandığı siyasi sıfatlarını şahsi çıkarları uğruna kullandığı düşünülen insanlarımız var.
Vatandaşlarımız tıpkı 2000’li yılların başında oldukları gibi, yeni bir siyasi hareket beklentisi içindeler.
Yeni hedefler ve yeni söylemlerle yola çıkacak olan bir siyasi yapı, eskilerin taklidi niteliğinde olmadıklarını halka anlatıp kabul ettirmeleri halinde, ilk seçimde iktidar olur. Bugünkü siyasi tablo ve vatandaşlarımızın beklentisi bu yönde. Yarın, öbür gün bazı gelişmeler olabilir. Vatandaşların ve seçmenlerin fikirleri değişebilir.
Siyasette sadece bir gün değil, birkaç dakika bile çok önemli vakittir.
Kendilerinin alternatifleri olmadığını düşünen siyasetçilerin, yine kendilerini Kaf Dağının eteklerinde, üzerinde gördükleri için ülkemiz saten siyasette tıkanma noktasına gelmiş vaziyette.
Sadece ekonomik zayıflama nedeniyle iktidarın değişmeyeceğini 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gördük. Seçmenler, ülke için, vatan için pek ala birlik ve beraberlik içinde olabiliyorlar. Yine, aynı seçmenler, 31 Mart 2024 mahalli seçimlerde pek çoğu sandığa bile gitmediği için muhalefet seçimleri kazanmış gibi oldu. Oysa ki, hesap kitabı iyi bilenler, 2019 seçim sonuç rakamları ile 2024 seçim sonuç rakamlarını ve seçmen sayılarındaki artışları dikkate aldığında, seçimleri kazanan, belediye koltuklarına oturanların, aslında oylarını seçmen artış sayısı kadar bile artırmadıklarını pek ala görebiliyorlar.
Necmi Hocam’da hesabı kitabı iyi bilir. Bunun içinde muhalefete bazı sorular sormuş.
“Armut piş, ağımıza düş!” Siyasi ve politik uygulamaları olduğu sürece bu sorulara kimse cevap vermek istemez.
Zaten yaşadığımız durumun özeti böyle değil mi?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Muharrem KARABULUT
Siyaset ve tıkanma noktası !
Benim gibi kendisini sevip sayan, fikirlerine önem veren, sohbetine doyum olmayan Necmi Gürsakal Hocamız, günümüz siyasetini çok güzel özetlemiş.
Sosyal Medya hesaplarında yaptığı paylaşma, epey dikkat çekiyor. Okuyan kişi sayısı epey fazla. Galiba, siyasette rengini belli etmeyen insanlarımızın arenada çok fazla boy göstermeyi sevdikleri içinde beğenen kişi sayısı bana göre yeterli değil.
Kendisine Profesör olduğu ilk gün taktığım, “Rektörüm, profesörüm” sıfatı ile sürekli sesleniyorum. Güncel konuları, örnekleme yöntemi ile anlatması, özellikle iktisat kokan yazılarını beğeni ile takip ediyorum.
Necmi Hoca şunları yazmış;
“UMUT BEKLERKEN
Sayın muhalefet, insanlar sizi umut olarak görüyor. Bunların arasında ben de varım. Beyler, çarşı pazar bir yana, turizm ile ilgili bazı görüntü ve haberlerden ekonomik krizin daha da derinleşeceğini görüyorum. Ülkenin size gerçekten ihtiyacı var. Ancak işleyişiniz hatalı ve bunu düzeltmezseniz seçim kazanmanız hayal olabilir.
Doğruyum veya yanlışım ama ben kişisel olarak karar mekanizmalarınızda çok önemli eksiklikler olduğunu görüyorum. Bu eksiklikler gelecekteki başarı veya başarısızlığınızı da etkileyeceği için sizlere bazı sorular sormak istiyorum:
1. Son belediye seçimlerinde çok başarılı çalışmalar yaptığınız için mi, yoksa seçmenin sizden başka gidecek kapı bulamadığı için mi kazandınız? Bu soruyu ayrıntıları ile araştırıyor musunuz? Yoksa bir iki konuşmada değinip sonra unutuyor musunuz? Bana sanki böyle yapıyormuşsunuz gibi geliyor.
2. Kılıçdaroğlu yönetiminde Altılı Masa günlerinde, bu partilerin getirecekleri oy toplamının bunların kendi üye toplamlarından bile daha az olacağını nasıl öngöremediniz? Çevrenizde bu işi araştırıp bunların oy oranlarını kestirebilecek doğru dürüst bir araştırma şirketi bile yok muydu? Yoksa da rezalet, varsa kandırıldıysak da rezalet.
3. Dünkü elektrikleri aç-kapa eylemi nerede nasıl kararlaştırıldı, ayrıntısı tartışıldı mı? Karar mekanizmalarınız hatalı diyorum ve bu hatanın altılı masa ve belki de çok daha öncelerden başlayıp bugünlerde de sürdüğünü görüyorum. Ciddi çalışmazsanız işimiz zor.
Şimdi geliyoruz asıl konuya, muhalefet bunları okusa da kimse bu soruları cevaplamak zahmetine bile girmez çünkü muhalefetin de demokrasiden anladığı budur.
Demokrasi her yerde eksik.
Ne yazık ki ülkemizdeki tüm siyaset dökülüyor. Üstelik insanlar tüm iyi niyetleri ile umut beklerken…
Biraz ciddiyet lütfen.”
Evet, ülkemizdeki milyonlarca vatandaşın düşüncelerine bir kez daha tercüman olup, onların fikirlerini muhalefete sorular sorup siyasetçilerimize aktaran Necmi Hocamıza teşekkür ederim.
Ülkemizdeki Mart ayındaki Mahalli seçimlere bakıldığında, siyasete küsen insanlarımızın çoğunlukta oldukları kesin. Gelir dağılımı nedeniyle iktidara küsenler var. Yanlış ve hatalı politikalar ürettikleri, yanlış adaylarla yola çıktıkları için ana muhalefete küsenler var. İktidar partisinde iken iyi yerlerdeki koltuklarda otururken iyi, sonrasında ise bu durum kötü diyerek parti kuran ve sandıklarda halkın güvenine mazhar olamayan siyasetçilerimiz var.
Senelerce iktidarın değirmenine su taşıyıp, sonrasında “ben şimdi akıllandım!” diyerek nemalandığı iktidarı, halkın kendisini tanımasına yol açan iktidar partisi sayesinde kazandığı siyasi sıfatlarını şahsi çıkarları uğruna kullandığı düşünülen insanlarımız var.
Vatandaşlarımız tıpkı 2000’li yılların başında oldukları gibi, yeni bir siyasi hareket beklentisi içindeler.
Yeni hedefler ve yeni söylemlerle yola çıkacak olan bir siyasi yapı, eskilerin taklidi niteliğinde olmadıklarını halka anlatıp kabul ettirmeleri halinde, ilk seçimde iktidar olur. Bugünkü siyasi tablo ve vatandaşlarımızın beklentisi bu yönde. Yarın, öbür gün bazı gelişmeler olabilir. Vatandaşların ve seçmenlerin fikirleri değişebilir.
Siyasette sadece bir gün değil, birkaç dakika bile çok önemli vakittir.
Kendilerinin alternatifleri olmadığını düşünen siyasetçilerin, yine kendilerini Kaf Dağının eteklerinde, üzerinde gördükleri için ülkemiz saten siyasette tıkanma noktasına gelmiş vaziyette.
Sadece ekonomik zayıflama nedeniyle iktidarın değişmeyeceğini 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gördük. Seçmenler, ülke için, vatan için pek ala birlik ve beraberlik içinde olabiliyorlar. Yine, aynı seçmenler, 31 Mart 2024 mahalli seçimlerde pek çoğu sandığa bile gitmediği için muhalefet seçimleri kazanmış gibi oldu. Oysa ki, hesap kitabı iyi bilenler, 2019 seçim sonuç rakamları ile 2024 seçim sonuç rakamlarını ve seçmen sayılarındaki artışları dikkate aldığında, seçimleri kazanan, belediye koltuklarına oturanların, aslında oylarını seçmen artış sayısı kadar bile artırmadıklarını pek ala görebiliyorlar.
Necmi Hocam’da hesabı kitabı iyi bilir. Bunun içinde muhalefete bazı sorular sormuş.
“Armut piş, ağımıza düş!” Siyasi ve politik uygulamaları olduğu sürece bu sorulara kimse cevap vermek istemez.
Zaten yaşadığımız durumun özeti böyle değil mi?