Dünya savaşlarına baktığımızda hemen hepsinin ekonomik gerekçelerle, daha fazla zenginleşme için çıktığını görebiliyoruz. Birde, dünyanın bazı bölgelerinde açlıkla mücadele eden, birbirleriyle savaşan insanların varlığını da unutmamak lazım.
Bizim, bazen pek çok sofrada, yenilmesi için masaya getirilen, fakat el bile sürülmeden direkt çöpe giden gıda konusunda dünyanın önde gelen israfçı ülkeleri arasında buluyoruz. Bu durum dikkate alındığında, bir lokma ekmeğin, bir damla suyun kıymetini bildiğimiz pek söylenemez.
Bursa özeline baktığımızda ise eskiden tarım kenti olan şehrimiz 1970’li yıllardan sonra sanayi kenti, eskiden kaplıca kenti olan, turizm kenti olan, Uludağ’ı nedeniyle kış turizmin merkezi olan şehrimiz, bugün tarım alanlarına dikilen beton binalar nedeniyle eleştiriliyor. Yine, turizm alanındaki yatırımların zamanında yapılmayışı nedeniyle geri kalmış bur kent olarak göze batıyoruz.
Söylenecek çok söz, yazılacak pek çok konu var aslında.
Bursalılar olarak bir araya geldiğimizde konuşulan en çok konuların başında, kente karşı suç işleyen, geçmişte belediye yönetiminde bulunup, siyasette söz sahibi olan ve şehrin geleceğine yönelik kararlara imza atanların tarım alanlarını konut alanına, sanayi alanlarına açan kişilerin yaptıklarının yanına kar kaldığı bir uygulamadan söz ediliyor.
Evet, Bursa her ne kadar tarım başkenti olmasa da elimizde avucumuzda kalan kadarıyla Mustafakemalpaşa, Karacabey, İznik, Orhangazi,Yenişehir ve İnegöl’ün bazı bölgelerinde tarım yapılan bir şehir. Mustafekemalpaşa’da domates, Yenişehir’de biber, ayçekirdeği, İnegöl’de pırasa, İznik’te üzüm, taze fasulye, Orhangazi ve Gemlik’de zeytin hala var. Ekilip, biçiliyor.
Ülkemizin salçalık domates ihtiyacının yüzde 25’i Bursa’da üretiliyor. Yine, kavun ve karpuz üretiminde Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerimiz lider durumda. Soğan, patates üretimini de eklersek, Bursa adına tarımda hala iyi denilebilecek gelişmeler var. Birde, tarım maliyet artı gelir ile elde edilen kazanç ve kar paylarındaki düşüşler her geçen yıl çiftçilerimizi, üreticilerimizi, köylülerini nerede ise isyan noktasına kadar getiriliyor.
Bursa’da böylesi bir tablo varken, son aylarda, kavun karpuz siyaseti başlatıldı. Buna en son domates siyaseti eklendi.
Neler mi oldu?
Büyükşehir Belediyesi, Mustafakemalpaşa’da bazı tarlalardan 10 kamyonluk karpuz ve kavun satın alıp, bunları MKP ve Karacabey ilçelerinde halka ücretsiz dağıttı. Sonra, bu işlem, tarıma büyük katkı, köylülere katkı, emeğe saygı gibi allanıp, pullanıp, birde yaldızlama yapılarak kamuoyuna, Tarıma Büyükşehir Desteği, ürünler tarlada kalmadı, başlıklarıyla güzel bir algı operasyonuna dönüştü.
Olaya, ilk olarak MHP İnegöl ilçe Başkanı Uğur Bayram, “Mustafa Bozbey’in kavun- karpuz şovu” diye tepki gösterdi. Yapılan iş ile yapılan açıklamalar ve algı yönetiminin kitap yazdıracak şekle dönüştürüldüğünü öne sürdü. Çünkü, yapılan iş, göstermelik ve tek seferlik bir işlem idi.
Ardından AK Parti il başkanı Davut Gürkan, “10 kamyon kavun karpuz alınması, üreticinin köylünün mahsulünün tarlada kalmadığını göstermez” diye tepki verdi.
Bozbey sevici medya ise, yapılanları allayıp, pullayıp, bir güzel kamuoyuna sunup, köylü dostu, üretici dostu başkan yaftalamasıyla, prim kazandırılmaya çalışıldı.
Ama, bölgedeki köylüler dahil, yapılan işin göstermelik olduğunu konuşuyorlar.
Dün, Mustafakemalpaşalı üreticiler, traktörlerine binip İzmir Yoluna çıkıp, tarlalarında kalan ürünleriyle ilgili olarak eylemlerde bulundular. Bu köylülere Karacabeyli üreticilerde katıldılar. Aynı saatlerde, Valilikten yapılan açıklamalarda ise vali Mahmut Demirtaş’ın Tarım Müdürlüğü ile Ticaret Müdürlüğü başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluş temsilcileriyle, milli servet ve üreticilerimizin alın teri olan Kavun, karpuz ve domates konusunda nelerin yapılabileceğini dair toplantılar yapıldığını duyuruldu.
AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan’da sosyal medya hesabı X’ten paylaşımda bulunarak, Tarım Kredi Kooperatiflerinin Bursalı domates üreticilerine destek amaçlı ilk etapta 25 bin ton domates alacağını duyurdu.
Üreticilerden gelen seslerin bu kez hem siyasetçilerce hem de kamu yönetimlerince duyulup, çözüm noktasında formüller aranmaya başlanması sevindirici. Nitekim, İYİ Parti Bursa milletvekili Selçuk Türkoğlu’da üreticilerin içinde bulunduğu durumu bizzat Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerimizdeki tarlalara gidip, kavun, karpuz, domates üreticileriyle bire bir görüştü. Yaşanılan zorlukları da kamuoyunun gözleri önüne sermeye gayret etti.
Aynı olaylar, özellikle domates üreticilerinin ürünlerinin para etmediği iddialarının konuşulduğu bundan 6 yıl önceki dönemlerde de yaşadık. O dönemdeki Bursa milletvekili Mustafa Esgin, Ankara’da gerekli girişimleri yapmış ve tarlalarda kalan bütün domateslerin, rekolte ve kilosuna bakılmadan Türkiye Şeker Fabrikası’nca alınmasını sağlamıştı.
Dün, İzmir yolunda traktörleriyle gezintiye çıkıp, dertlerine çare bulmaya çabalayan bazı üreticilerimiz, kendileriyle görüşen kamu görevlilerine, Mustafa Esgin’in milletvekilliği döneminde domateslerin tarlalarda kalmadığını açıkça beyan etmişler.
Peki, şimdi neler olacak?
Büyükşehir Belediyesi, tarlaları gezip kalan karpuz ve kavunları yeniden toplayıp, üreticilere parasını verme siyasetine devam edecek mi?
Sanmam, çünkü, algı yönetimi yeterli oldu. Atı alan Üsküdar’ı geçti.
Köylülerin beklentisi ise Tarım Kredi Kooperatifleri ile Şeker Fabrikasının yeniden domatesleri alması, piyasadaki fiyat dengesinin oluşturulması ve üreticilerin zarar etmesine izin verilmeyecek politikaların uygulanmaya devam etmesi. AK Parti işte bu anlamda zorlu bir sınava hazırlanıyor. 25 bin ton domates alımı üreticiler için yeterli bir rakam değil. Geçtiğimiz yıllarda hatırlayalım. Kışın ortasında sezonu olmamasına rağmen soğan, patates fiyatları üzerinden iktidarı eleştiren CHP’liler, bu kez yerel iktidardalar ama sesleri çıkmıyor. Çözüm noktasında ise popüler söylem ve eylemler dışında pek bir iş yaptıklarından da söz edilemiyor maalesef.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Muharrem KARABULUT
Kavun, karpuz ve domatesin siyaseti
Dünya savaşlarına baktığımızda hemen hepsinin ekonomik gerekçelerle, daha fazla zenginleşme için çıktığını görebiliyoruz. Birde, dünyanın bazı bölgelerinde açlıkla mücadele eden, birbirleriyle savaşan insanların varlığını da unutmamak lazım.
Bizim, bazen pek çok sofrada, yenilmesi için masaya getirilen, fakat el bile sürülmeden direkt çöpe giden gıda konusunda dünyanın önde gelen israfçı ülkeleri arasında buluyoruz. Bu durum dikkate alındığında, bir lokma ekmeğin, bir damla suyun kıymetini bildiğimiz pek söylenemez.
Bursa özeline baktığımızda ise eskiden tarım kenti olan şehrimiz 1970’li yıllardan sonra sanayi kenti, eskiden kaplıca kenti olan, turizm kenti olan, Uludağ’ı nedeniyle kış turizmin merkezi olan şehrimiz, bugün tarım alanlarına dikilen beton binalar nedeniyle eleştiriliyor. Yine, turizm alanındaki yatırımların zamanında yapılmayışı nedeniyle geri kalmış bur kent olarak göze batıyoruz.
Söylenecek çok söz, yazılacak pek çok konu var aslında.
Bursalılar olarak bir araya geldiğimizde konuşulan en çok konuların başında, kente karşı suç işleyen, geçmişte belediye yönetiminde bulunup, siyasette söz sahibi olan ve şehrin geleceğine yönelik kararlara imza atanların tarım alanlarını konut alanına, sanayi alanlarına açan kişilerin yaptıklarının yanına kar kaldığı bir uygulamadan söz ediliyor.
Evet, Bursa her ne kadar tarım başkenti olmasa da elimizde avucumuzda kalan kadarıyla Mustafakemalpaşa, Karacabey, İznik, Orhangazi,Yenişehir ve İnegöl’ün bazı bölgelerinde tarım yapılan bir şehir. Mustafekemalpaşa’da domates, Yenişehir’de biber, ayçekirdeği, İnegöl’de pırasa, İznik’te üzüm, taze fasulye, Orhangazi ve Gemlik’de zeytin hala var. Ekilip, biçiliyor.
Ülkemizin salçalık domates ihtiyacının yüzde 25’i Bursa’da üretiliyor. Yine, kavun ve karpuz üretiminde Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerimiz lider durumda. Soğan, patates üretimini de eklersek, Bursa adına tarımda hala iyi denilebilecek gelişmeler var. Birde, tarım maliyet artı gelir ile elde edilen kazanç ve kar paylarındaki düşüşler her geçen yıl çiftçilerimizi, üreticilerimizi, köylülerini nerede ise isyan noktasına kadar getiriliyor.
Bursa’da böylesi bir tablo varken, son aylarda, kavun karpuz siyaseti başlatıldı. Buna en son domates siyaseti eklendi.
Neler mi oldu?
Büyükşehir Belediyesi, Mustafakemalpaşa’da bazı tarlalardan 10 kamyonluk karpuz ve kavun satın alıp, bunları MKP ve Karacabey ilçelerinde halka ücretsiz dağıttı. Sonra, bu işlem, tarıma büyük katkı, köylülere katkı, emeğe saygı gibi allanıp, pullanıp, birde yaldızlama yapılarak kamuoyuna, Tarıma Büyükşehir Desteği, ürünler tarlada kalmadı, başlıklarıyla güzel bir algı operasyonuna dönüştü.
Olaya, ilk olarak MHP İnegöl ilçe Başkanı Uğur Bayram, “Mustafa Bozbey’in kavun- karpuz şovu” diye tepki gösterdi. Yapılan iş ile yapılan açıklamalar ve algı yönetiminin kitap yazdıracak şekle dönüştürüldüğünü öne sürdü. Çünkü, yapılan iş, göstermelik ve tek seferlik bir işlem idi.
Ardından AK Parti il başkanı Davut Gürkan, “10 kamyon kavun karpuz alınması, üreticinin köylünün mahsulünün tarlada kalmadığını göstermez” diye tepki verdi.
Bozbey sevici medya ise, yapılanları allayıp, pullayıp, bir güzel kamuoyuna sunup, köylü dostu, üretici dostu başkan yaftalamasıyla, prim kazandırılmaya çalışıldı.
Ama, bölgedeki köylüler dahil, yapılan işin göstermelik olduğunu konuşuyorlar.
Dün, Mustafakemalpaşalı üreticiler, traktörlerine binip İzmir Yoluna çıkıp, tarlalarında kalan ürünleriyle ilgili olarak eylemlerde bulundular. Bu köylülere Karacabeyli üreticilerde katıldılar. Aynı saatlerde, Valilikten yapılan açıklamalarda ise vali Mahmut Demirtaş’ın Tarım Müdürlüğü ile Ticaret Müdürlüğü başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluş temsilcileriyle, milli servet ve üreticilerimizin alın teri olan Kavun, karpuz ve domates konusunda nelerin yapılabileceğini dair toplantılar yapıldığını duyuruldu.
AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan’da sosyal medya hesabı X’ten paylaşımda bulunarak, Tarım Kredi Kooperatiflerinin Bursalı domates üreticilerine destek amaçlı ilk etapta 25 bin ton domates alacağını duyurdu.
Üreticilerden gelen seslerin bu kez hem siyasetçilerce hem de kamu yönetimlerince duyulup, çözüm noktasında formüller aranmaya başlanması sevindirici. Nitekim, İYİ Parti Bursa milletvekili Selçuk Türkoğlu’da üreticilerin içinde bulunduğu durumu bizzat Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerimizdeki tarlalara gidip, kavun, karpuz, domates üreticileriyle bire bir görüştü. Yaşanılan zorlukları da kamuoyunun gözleri önüne sermeye gayret etti.
Aynı olaylar, özellikle domates üreticilerinin ürünlerinin para etmediği iddialarının konuşulduğu bundan 6 yıl önceki dönemlerde de yaşadık. O dönemdeki Bursa milletvekili Mustafa Esgin, Ankara’da gerekli girişimleri yapmış ve tarlalarda kalan bütün domateslerin, rekolte ve kilosuna bakılmadan Türkiye Şeker Fabrikası’nca alınmasını sağlamıştı.
Dün, İzmir yolunda traktörleriyle gezintiye çıkıp, dertlerine çare bulmaya çabalayan bazı üreticilerimiz, kendileriyle görüşen kamu görevlilerine, Mustafa Esgin’in milletvekilliği döneminde domateslerin tarlalarda kalmadığını açıkça beyan etmişler.
Peki, şimdi neler olacak?
Büyükşehir Belediyesi, tarlaları gezip kalan karpuz ve kavunları yeniden toplayıp, üreticilere parasını verme siyasetine devam edecek mi?
Sanmam, çünkü, algı yönetimi yeterli oldu. Atı alan Üsküdar’ı geçti.
Köylülerin beklentisi ise Tarım Kredi Kooperatifleri ile Şeker Fabrikasının yeniden domatesleri alması, piyasadaki fiyat dengesinin oluşturulması ve üreticilerin zarar etmesine izin verilmeyecek politikaların uygulanmaya devam etmesi. AK Parti işte bu anlamda zorlu bir sınava hazırlanıyor. 25 bin ton domates alımı üreticiler için yeterli bir rakam değil. Geçtiğimiz yıllarda hatırlayalım. Kışın ortasında sezonu olmamasına rağmen soğan, patates fiyatları üzerinden iktidarı eleştiren CHP’liler, bu kez yerel iktidardalar ama sesleri çıkmıyor. Çözüm noktasında ise popüler söylem ve eylemler dışında pek bir iş yaptıklarından da söz edilemiyor maalesef.