Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Halk lokantası mı? İmarethaneler mi?

Yazının Giriş Tarihi: 04.10.2024 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.10.2024 23:36

Türk toplumunda yüzlerce yıldır yardımlaşma ve aileler arasında birbirlerinin dertlerine derman olup, yaraların sarılıp, sarmalanması hizmetleri uygulanmaktadır.

Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından Vakıflar arıcılığıyla, atadan, dededen kalma yöntemlerle yapılıyor. Hizmet alan ile hizmet verenlerin kim oldukları, birbirlerini tanımadıkları bir uygulama. Belediyelerde eskiden pek çok ailenin faydalanması için sıcak yemek kampanyası uyguluyordu. Bütün bunlardan tek kuruş bile para alınmıyordu.

Sonrasında, devletin ekonomik güçlük içine girmesi, vakıf kültürünün daha çok yardımlaşma değil de sosyal aktivite merkezi gibi çalışması da bu duruma gölge düşüren uygulamalar oldu.

Birde, ailelerin ekonomik güçlerinin artması, köyden kente göç, çalışan insanların artış göstermesi gibi pek çok etken, belediyeler ve vakıflar aracılığıyla yapılan yemek yardımlarını, maddi yardım haline dönüşmesine yol açtı. 1980’li yıllarda kurulan ve adına Fak- Fuk-Fon (Fakir Fukara Fonu) denilen, resmi adı ise Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu olan, fon sayesinde, pek çok ailenin dertlerine derman arandı. Bulundu. Bu fon, hala kaymakamlıklar aracılığıyla halkın dertlerine derman oluyor.

1990’lı yılların sonundaki Bülent Ecevit’in azınlık hükümeti ve Kemal Derviş zamanındaki ekonomik uygulamalarla bu fon içi boşaltılmış halde bırakılmış. Sonrasında, yardımlaşma için bazı belediyeler kendi imkanları, karınca kararınca belirlenen ailelere evlerine teslim yemek yardımlarını yapılıyor.

Yüzyıllardır devam eden ve halka bedava, ücretsiz olarak sunulan bu kültür ve ananemiz, önce İstanbul’da açılan, sonrada ülke genelindeki CHP’li belediyelerin ve İYİ Partili belediyelerin adeta birbirleriyle yarış ettikleri hale getirilen Halk Lokantası, Kent Lokantası tabelalarıyla paralı hale geldi. Birde reklamı çok sık yapılıyor. Adeta, siyasetin bir numaralı malzemesi gibi oldu bu lokanta işletmeleri.

Peki, bu lokantalarla ilgili durum nedir?

Halka ucuz yemek satılıyormuş gibi algı operasyonu mu yapılıyor?

Yoksa, gerçekten ihtiyaç sahibi olanlar mı bu lokantalara gidip yemek yiyiyorlar?

Bu soruları kime sorsak farklı cevaplar alınıyor. Kimisi, menüleri ve hizmetleri eleştiriyor. Kimisi çok memnun.

Bazı lokantacı esnaf ise “fiyatlar bizde daha ucuz. Hem de bol çeşit yemeğimiz var” diye de konuşuyorlar. Bazı lokantacı esnaf arkadaşlarım ise “bizim kapımıza gelip karnının aç olduğunu söyleyen pek çok kişiyi geri çevirmeden onların karınlarını ücretsiz olarak doyuracak hizmeti veriyoruz. Dedemizden, atamızdan ne gördüysek, aynen öyle Ahilik Mesleğini devam ettiriyoruz” diye haber gönderiyorlar.

İşin özü ve neticesine yardım gözüyle bakıldığında, atalarımızın yüzlerce yıl bedava olarak verdikleri yemekler, lokanta tabelası ile paralı hale getirilmiş.

Bu konu açılmışken şöyle bir hatırlatma da yapılması gerekiyor. Recep Altepe zamanında, belediyeye gelen misafirlerin ağırlanıp, kendilerine yemek ikramları ile ilgili gelen faturaların yüksek olması üzerine, masrafları azaltma adına belediye sosyal tesislerini açmış, hem halkın hizmetine sunmuş hem de belediyenin ödemek zorunda kaldığı, misafir ağırlama, ikram faturalarını temsili misal yüz liradan yirmi beş liraya kadar düşürülmesine yol açan hizmetlere imza atılmıştı.

O dönemlerde, belediyeyi, Kebapçı, lokantacı, çay bahçesi lokal açmakla suçlanan muhalefetin, bugün işbaşına gelince, lokanta tabelasıyla siyaset yapması, tezatlık içermiyor mu? Diye soranlarda var çevremizde.

Dün eleştiri yapanlar, bugün iş başına gelince kendi kendilerini tekzip eder hizmetlere imza atmaya mı başladılar acaba?

Bu konulardaki bir başka görüş ise belediyelerin lokanta açıp masraf yapmak yerine, bu masraflarla ilgili olarak vatandaşlara belli oranlarda yemek yardımı veya yemek çeki vermeleri halinde, istedikleri lokantaya gidip, istedikleri yemekleri yiyebilmesine imkan sağlayan bir hizmet koordinasyonu gerçekleştirmesini talep edenlerde var.

Birde Nilüfer’den haber geldi. Hem de purolu fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmaları nedeniyle tepki çeken NİLBEL şirketinin yetkilisi İbrahim Mart’a ithafen yapılan bir eleştiri. Nilüfer Belediyesi’nin Altınşehir Mahallesinde bulunan ve Nilbel tarafından işletilen Olgunlar Gençlik Merkezindeki fiyatlara yüzde yüz oranlı zam yapıldığı iddiası.

Emekliler, bu mekana gelip oturup, sohbet etme, gündemi değerlendirme, birbirlerinden haber alıp vakit geçirmek için kullanıp, faydalanıyorlarmış. Onun içinde ismi Olgunlar Gençlik Merkezi olarak konulmuş. Güzel bir hizmet. Keşke, her mahallede böyle hizmetler olsa.

Ama, emeklilerimiz bu kez, sosyal medya ortamlarında yapılan purolu paylaşıma çok kızmışlar. Bu olay ortaya çıktıktan sonra, çoğunluğu CHP üyesi olan emekliler kendi aralarında tepki göstermişler.

Şimdi de başlarına gelen yüzde yüz zamla ilgili olarak görüşlerini şöyle ifade ediyorlar;

“Nilüfer Belediyesi Altınşehir’deki Olgunlar Gençlik Merkezinde çay, kahve ve diğer ürünlere yüzde yüz zam yaptı.( İddia bu)

Olgunlar Gençlik Merkezi, emeklilerin gelip sosyal aktiviteler yaptığı bir merkez. Sosyal Belediye anlayışını hayata geçirmeye çalışan CHP, Nilüfer’de kendisine oy verenleri cezalandırmaya devam ediyor. Emeklilerin geldiği yerde ürünlere yüzde yüz zam yapmak kimin aklıdır?

Bu olayları ve yapılan işleri, zamları kamuoyuna duyurmak bizim emekliler olarak vatandaşlık hakkımızdır. Sayın, belediye başkanı bu duruma müdahale etmek zorundasınız. Gençlik Merkezine gelen emekliler infial durumdadır. Bu olayları CHP genel merkezine bildirmek istiyoruz. Sorunlar büyümeden ilgilenip emeklilerin lehine çözmesini bekliyoruz. “

Altınşehir Mahallesinde ikamet eden okurlarım, konuyla ilgili bilgileri bana da gönderdiler. Hatta birde hatırlatma yapmışlar;

“Sayın yazarımız, Oyunun kuralları başlıklı yazınızda durumu çok güzel izah etmişsiniz. Yine bugünkü (dünkü) Ne umduk? Ne Bulduk? Başlıklı yazınızda da durumu çok güzel izah etmişsiniz. Söylem farklı. Yapılan işler farklı. Bizimde başımıza böyle bir hadise geldi. Köşenize taşıyıp, ilgililere duyurabilme adına yardımlarını bekliyoruz.”

Okurlarımızın isteği üzerine bende durumu yazdım. Bizimkisi amme hizmeti. Hayırlısı bakalım, zamların geri alınıp alınmadığı konusunu da takip edeceğiz hep beraber.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.