Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Emlak vergisinde oltalama yöntemi

Yazının Giriş Tarihi: 12.12.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.12.2024 00:05

Mali kriz içindeki belediyeler, eski defterleri kurcalayıp kendilerine yeni gelirler elde etme çabası içine girdiler. Bir nevi oltalama yöntemi ile vatandaşlara yazı gönderip, “belediyeye borcunuz var, ödeyin!” diyorlar.

Haber, Kemerçeşme Mahallesi’nden geldi. Bir arkadaşım, Osmangazi Belediyesinin kendilerine 1994 yılı ve sonrasından kalma olarak kendilerine Emlak Vergi Borçları bulunduğuna dair yazı gönderdiğini söyledi. Anlaşılan o ki, Osmangazi Belediyesi eski defterleri oturup kurcalamış, önüne ne gelirse paraları tahsil edebilme amaçlı yazıları yazmış, göndermiş.

İşte, bu konu ne kadar yasal, kanuni ve adaletli.

Sıkıntı burada.

Sorunu daha iyi anlama adına kanuna bakalım. 7 bin 440 sayılı Kanunda yer alan bu önemli düzenleme, yasal süresinde emlak vergisi bildirimini bugüne kadar hiç vermeyenlerle ilgili.

31 Aralık 2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilmesi gerektiği halde, 12 Mart 2023 tarihine kadar emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu hâlde vergisi eksik tahakkuk eden mükellefler de yapılandırma kapsamına alındı (7440 sayılı Kanun, Mad. 4/10-b). Mükellefler emlak vergisi bildirimlerini gecikmeli de olsa Kanunda belirtilen başvuru süresi içerisinde vererek, bu düzenlemeden yararlanabilecek.

Emlak Vergisi ile ilgili olarak son çıkan uygulama ve kanun bu. Bu kanun, ülkemizdeki Vergi Affı, Ceza affı olarak da biliniyor aslında.

Gelir İdaresi Başkanlığı, faal vergi mükelleflerinin sayısını, her yıl yayınladığı Yıllık Faaliyet Raporlarında açıklıyor. Adı geçen Başkanlığın 2022 Yılı Faaliyet Raporu’na göre, 2022 yılı sonu itibariyle vergi türü bazında faal mükellef sayısı, 14 milyon 50 bin. Fakat, emlak vergilerinin tarh, tahakkuk ve tahsil işlemleri belediyeler tarafından yapıldığından, emlak vergisi mükellef sayısı ile ilgili olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’nın elinde maalesef bir veri bulunmuyor. Belediyeler de zaten bu rakamları açıklamıyorlar.

Kanuna devam; arazi, arsa ve bina alımında ve mevcut olanların yazılı vergi değerini değiştiren - tadil eden nedenlerin bulunması halinde emlâk vergisi bildirimi verilmesi zorunlu bulunuyor (EVK. Mad. 33). Yıl içinde satın alınan veya intikal eden gayrimenkuller için yılsonuna kadar, yılın son üç ayı içinde satın alınan gayrimenkuller için satın alma tarihinden itibaren üç ay içinde ilgili belediyeye "Emlak Vergisi Bildirimi" verilmesi gerekiyor.

Bir başka kanun maddesi, Emlak Vergisi Kanunu 40. Madde. Emlak Vergilerinde 5 yıllık zaman aşımı süresi olduğundan söz ediliyor.

Ama bir şart daha var; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinde; bildirim dışı kalan bina ve arazinin vergi ve cezalarında zamanaşımının, bu bina ve arazinin bildirim dışı bırakıldığının idarece öğrenildiği tarihi takip eden yılın başından itibaren başlayacağı hükme bağlanmıştır.

Belediye 20, 30 hatta 40 yıl sonra tespit yaparsa ya da emlak vergisi mükellefi bildirimde bulunursa, zamanaşımı süresi bu tarihten sonra işlemeye başlıyor ve beş yıl sonra zamanaşımına uğruyor. Dolayısıyla, taşınmaz sahipleri emlak vergisinde zamanaşımı süresinin başlama tarihi bildirime bağlı olduğundan, bildirimin yapılmadığı durumlarda, üzerinden çok uzun bir süre geçse dahi cezalı emlak vergisi tarhiyatı ile karşılaşabiliyorlar.

Yani, emlak vergisinde zamanaşımı hem var hem yok!

Çok enteresan değil mi?

Aynen öyle.

Osmangazi Belediyesi bu maddeyi dikkate alıp, eskiden ödenmeyen Emlak Vergilerinin tahsili ve belediyeye gelir elde etme, kaynak yaratma uğruna böyle bir işleme imza atıyor. Fakat, bu madde, binalarla, arsalarla ilgili olarak hiç beyanda bulunmayanlar için uygulanması gerekirken, beyanda bulunup, eski yıllarda mesela geçen yıl daha emlak vergisini ödeyenleri kapsamaması gerekiyor. İddia o ki, Belediye ise bu durumu ayırt etmeden yazıları göndermiş.

Bazı mükellefler, Ceza Affı, Vergi Affı düzenleyen 7 bin 740 Sayılı Kanundan faydalanmışlar. O zamanki belediye yönetimi 5 yıllık zamanaşımı süresini dikkate alıp uyguladığı için eski yıllardaki vergiler ödenmemiş gözüküyor. Silinmesi gerekirken silinmemiş. Çünkü, işlem yapılmamış.

Şimdi, böyle bir işlemin başlatılmasının ne kadar adil ve doğru olduğu yolunda çeşitli şikayetler ve eleştiriler mevcut. Kendilerine tebliğ edilen yazıyı alıp Osmangazi Belediyesinin kapısını çalanlara ise Adliye adres gösteriliyormuş. “Gidin dava açın, yargı bu kararı iptal ederse o zaman borcunuzu sileriz!” deniliyormuş.

Doğru mudur yanlış mıdır? Bilemiyoruz. Ama, kamu hizmetinde hizmetin devamlılığı ilkesi mevcut. Bu ilkeye göre de göreve gelen, görevden gidenden devir aldığı işlemleri doğru, kanun ve yönetmelik hükümlerine göre yapmak zorunda.

Hani, emlak vergisini hiç beyan etmemiş ve ödememiş olanlar için kanunda yazılanların uygulanması gayet normal. Fakat, 5 yıllık zamanaşımı uygulaması olan bir vergi tahsilatı için, aradaki vergiler tahsil edilmişse, vatandaşlar, mükellefler af kanunlarından faydalanmışlarsa, 30 yıl geriye dönüp, “sizin bize borcunuz var!” denilmesi Halkçı Belediyeye yakışmadı. Çünkü, sapla samanın ayrıştırılması gerekiyor.

Beyanname vermemiş, belediye hizmetlerinden faydalanmış ama bedelini ödememiş olanlara 40 yıl öncesine kadar bile işlem yapılması imkanı var kanunda. Fakat, son 5 yıl içinde vergisini ödeye yükümlülüğünü yerine getirenlere, geriye dönük işlem yapma hakkı ne kadar var? İşte burası soru işaretleriyle dolu.

Kemerçeşme Mahallesindeki okurum, kendisine 5 bin liraya yakın bir vergi borcu gönderildiğini, Belediye görevlileriyle yaptığı görüşmeden sonra dava açmaya niyetlendiğini, avukatıyla yaptığı görüşmede ise, dava açma masrafları ve yargı giderlerinin önceden peşin ödenmesi halinde, birde buna avukatlık ücretinin eklenmesi durumunda, kağıtta yazılı borç miktarından daha fazla maliyet gerektiğini öğrenince ne yapacağını şaşırdığını ifade ediyor.

Zaten, oltalama yönteminin de faydası bu. Yazıyı yazarsınız, ödeme yapan yapar, yapmayanlarla icra köşelerinde, mahkeme koridorlarında uğraşıp durursunuz. Davalar genelde mükellefler lehine kanunda yazılı olan 5 yıllık zamanaşımına göre sonuçlanıyor. Emsalleri mevcut.

Belediyenin beklentisi adliye, avukat ve mahkemelerle uğraşmayın, en iyisi “öde kurtul” mantığı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.