Ülkemiz deprem kuşağında, Ortalama 10 yılda bir felaketlere yol açan ve binlerce insanın enkaz altında kalıp öldüğü, acı dolu depremleri yaşıyoruz.
Sadece deprem değil, doğal afetler, sel baskınları, maden ocakları çökmeleri gibi olaylar da insanların mal ve can kayıplarına yol açabiliyor.
Afetler meydana geldiğinde ise insanların barınma için ihtiyaç duydukları çadırlar, evler, kurulması zaman aldığı için çaresizlik ve karamsarlık, insanları kahır ediyor. Bu sorunun kökünden çözümlenmesi için Bursa Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde sürdürülen çalışmaların olumlu sonuçlar verdiği açıklandı. İngiltere Birleşik Krallık tarafından da desteklenen araştırmalarla ilgili olarak şimdi, yapay zeka öncülüğünde uygulama aşamasına geçildi.
Konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle;
Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) deprem bölgeleri için dijital olarak üretilen, taşınabilir ve dayanıklı evlerin yapımını sağlayacak proje geliştirdi. İlk kez yapay zekâ destekli sanal mühendis aracının kullanılacağı proje, 1 yıl içerisinde tamamlanarak üretime başlanabilir hale getirilecek.
Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Sedef Kocakaplan Sezgin’in “Yapay Zekâ Destekli Tasarım ve Kolay Üretim ile Yenilikçi Dayanıklı Binalar” (RESIBUILD) projesi, Türkiye - Birleşik Krallık ortaklığında, 'Uluslararası Bilim Ortaklıkları - Araştırma İş Birlikleri Fonu' tarafından desteklenmeye hak kazandı. Imperial College London ve Fibrobeton ile ortak yürütülecek RESIBUILD projesi, Türkiye'nin deprem bölgeleri için dayanıklı, dijital olarak üretilen ve sürdürülebilir evlerin entegre tasarımını sağlayan, yapay zekâ destekli bir yöntem geliştirmeyi amaçlıyor. Geçici evlerin entegre tasarımı için yapay zekâ destekli ilk 'sanal mühendis' aracının da geliştirileceği projenin, 1 yıl içerisinde tamamlaması planlanıyor.
Emeği geçenleri kutluyorum. Çünkü, böylesi durumlarda, insanlarımız her ne kadar yardıma hazır olsalar da, barınma ve zorunlu ihtiyaçların giderilmesi konusunda sürekli sıkıntılar yaşanıyor. Yapılan bu çalışma sayesinde, geçici barınma evlerinin betonarme ve sök, tak yani prefabrik evler gibi, kullanım sonucunda sökülüp, başka bir olay anında tekrar değerlendirilmesi mümkün olacak.
Geliştirilecek olan teknolojinin Türkiye'deki depremlerden etkilenen ve güvenli, kalıcı yaşam alanlarına ihtiyaç duyanlar için büyük önem taşıdığını vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Sedef Kocakaplan Sezgin, “Ülkemizde yaşanacak olan olası bir afet ya da acil durum anında tasarladığımız yapılar büyük kolaylık sağlayacak. Yapılarımız; ahşap esaslı malzemelerden yapılan taşıyıcılar ve küçük ekipler tarafından kolayca monte edilebilecek şekilde kalıplanmış cam elyaf takviyeli beton (GFRC) panellerinden oluşacak. Kolay kurulup sökülebilir olmasının yanında güvenilir olması ile de acil durumlarda barınma sorununu çözmüş olacak. Ayrıca, bu proje hem Türkiye’de hem de Birleşik Krallık’ta modüler konut tasarımı, üretimi ve montajı alanında bir araştırma programını başlatılmasında öncü olacak” dedi.
Çağımız iletişim ve elektronik gelişme çağı. Bir başka deyimle yapay zeka sayesinde pek çok sorunların çözümlenmesi için atılan adımların meyvelerinin toplanmaya başlandığı çağ. Bunun içinde, insanlık tarihinin en büyük dramlarının yaşandığı deprem anındaki sıkıntıların, dertlerin çözümüne büyük katkı sağlayacağına inanılan, benimde aynen onayladığım bu yapılar sayesinde, belki de Bursa’dan başlayıp, dünyanın dört bir köşesinde meydana gelen afetlerde, insanların dertlerine çare olup, derman olacağız.
Bunun içinde bu proje canı gönülden desteklenir.
Yapay zeka ürünü olan ve insan düşüncesinin de en ileri şekliyle gözler önüne serilen projelendirme hepimizi heyecanlandırdı.
Yapılarda, doğal malzeme kullanımı sayesinde emisyon olmayacağını belirten Kocakaplan Sezgin, “Projemizdeki amaç, emisyonu sıfıra indirerek hızlı kurulabilen, ihtiyaç sonlandığında ise kolay sökülüp kaldırılabilen yapıların üretilmesini sağlamak. Bu kapsamda karbon emisyonunu sıfıra indirmek amacıyla ahşap malzeme ve cam elyaf destekli betonarme elemanları kullanacağız. Tasarlanacak yapay zekâ destekli aplikasyon ile kullanıcı nasıl bir yapı istediğini, odaların büyüklüğünü belirleyebilecek. Bir yıl sürecek olan projemiz kapsamında örnek olarak tasarlanan yapının deneylerini, Fibrebeton firması ile 2025 Mart ayında gerçekleştireceğiz. Deneyde kiriş kolon birleşimi, yapının güvenliğinin sağlanması üzerine çalışacağız. Projemiz tamamlanıp, yapıların üretilmesiyle acil durumlardaki barınma sorununu hızlı bir şekilde ortadan kaldırmış olacağız” diye konuştu.
Bu açıklamalara göre geçici de olsa binalarda kullanılacak olan malzemeler çevreci. Doğaya ve insanlığa zarar vermeyecek, çevre dostu malzemelerden üretilecek.
Bu gelişmenin ve projenin açıklanması, sanırım benim gibi pek çok kişiyi de ileriye dönük umutlandırdı.
Yaz aylarında meydana gelen afetlerde, barınma çadırlar ve geçici oluşturulan barınaklarda konakla ile sorun az da olsa çözümlenebiliyor. Oysa kış aylarında yaşanılan afetlerde soğuk bir yandan enkaz altında kalmanın verdiği üzüntüler diğer yandan, can ve mal kaybının verdiği üzüntü ile birleşince olaylar içinden çıkılmaz hale dönüşüyor.
Bizler, hem Türkiye hem de Bursa olarak deprem risk bölgesindeyiz. Bu nedenle, projenin yerel yönetimler başta olmak üzere kamu yardım kuruluşlarınca çok iyi değerlendirilmeli. İhtiyaç oranları belirlenip, imalatları yapılmalı ve tıpkı deprem çantası gibi, depolarda stok edilmeli.
Belediyelerin şimdiden bu konuyla ilgilenmeleri, adım adım takip etmeleri, gerekirse fon desteğinde bulunup, insanların zor anlarında can simidi olacak, konutlar için maddi manevi destek sağlamalılar.
Çünkü, deprem bireysel olsa bile toplumsal zararlara yol açıyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Muharrem KARABULUT
Can simidi evler
Ülkemiz deprem kuşağında, Ortalama 10 yılda bir felaketlere yol açan ve binlerce insanın enkaz altında kalıp öldüğü, acı dolu depremleri yaşıyoruz.
Sadece deprem değil, doğal afetler, sel baskınları, maden ocakları çökmeleri gibi olaylar da insanların mal ve can kayıplarına yol açabiliyor.
Afetler meydana geldiğinde ise insanların barınma için ihtiyaç duydukları çadırlar, evler, kurulması zaman aldığı için çaresizlik ve karamsarlık, insanları kahır ediyor. Bu sorunun kökünden çözümlenmesi için Bursa Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde sürdürülen çalışmaların olumlu sonuçlar verdiği açıklandı. İngiltere Birleşik Krallık tarafından da desteklenen araştırmalarla ilgili olarak şimdi, yapay zeka öncülüğünde uygulama aşamasına geçildi.
Konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle;
Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) deprem bölgeleri için dijital olarak üretilen, taşınabilir ve dayanıklı evlerin yapımını sağlayacak proje geliştirdi. İlk kez yapay zekâ destekli sanal mühendis aracının kullanılacağı proje, 1 yıl içerisinde tamamlanarak üretime başlanabilir hale getirilecek.
Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Sedef Kocakaplan Sezgin’in “Yapay Zekâ Destekli Tasarım ve Kolay Üretim ile Yenilikçi Dayanıklı Binalar” (RESIBUILD) projesi, Türkiye - Birleşik Krallık ortaklığında, 'Uluslararası Bilim Ortaklıkları - Araştırma İş Birlikleri Fonu' tarafından desteklenmeye hak kazandı. Imperial College London ve Fibrobeton ile ortak yürütülecek RESIBUILD projesi, Türkiye'nin deprem bölgeleri için dayanıklı, dijital olarak üretilen ve sürdürülebilir evlerin entegre tasarımını sağlayan, yapay zekâ destekli bir yöntem geliştirmeyi amaçlıyor. Geçici evlerin entegre tasarımı için yapay zekâ destekli ilk 'sanal mühendis' aracının da geliştirileceği projenin, 1 yıl içerisinde tamamlaması planlanıyor.
Emeği geçenleri kutluyorum. Çünkü, böylesi durumlarda, insanlarımız her ne kadar yardıma hazır olsalar da, barınma ve zorunlu ihtiyaçların giderilmesi konusunda sürekli sıkıntılar yaşanıyor. Yapılan bu çalışma sayesinde, geçici barınma evlerinin betonarme ve sök, tak yani prefabrik evler gibi, kullanım sonucunda sökülüp, başka bir olay anında tekrar değerlendirilmesi mümkün olacak.
Geliştirilecek olan teknolojinin Türkiye'deki depremlerden etkilenen ve güvenli, kalıcı yaşam alanlarına ihtiyaç duyanlar için büyük önem taşıdığını vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Sedef Kocakaplan Sezgin, “Ülkemizde yaşanacak olan olası bir afet ya da acil durum anında tasarladığımız yapılar büyük kolaylık sağlayacak. Yapılarımız; ahşap esaslı malzemelerden yapılan taşıyıcılar ve küçük ekipler tarafından kolayca monte edilebilecek şekilde kalıplanmış cam elyaf takviyeli beton (GFRC) panellerinden oluşacak. Kolay kurulup sökülebilir olmasının yanında güvenilir olması ile de acil durumlarda barınma sorununu çözmüş olacak. Ayrıca, bu proje hem Türkiye’de hem de Birleşik Krallık’ta modüler konut tasarımı, üretimi ve montajı alanında bir araştırma programını başlatılmasında öncü olacak” dedi.
Çağımız iletişim ve elektronik gelişme çağı. Bir başka deyimle yapay zeka sayesinde pek çok sorunların çözümlenmesi için atılan adımların meyvelerinin toplanmaya başlandığı çağ. Bunun içinde, insanlık tarihinin en büyük dramlarının yaşandığı deprem anındaki sıkıntıların, dertlerin çözümüne büyük katkı sağlayacağına inanılan, benimde aynen onayladığım bu yapılar sayesinde, belki de Bursa’dan başlayıp, dünyanın dört bir köşesinde meydana gelen afetlerde, insanların dertlerine çare olup, derman olacağız.
Bunun içinde bu proje canı gönülden desteklenir.
Yapay zeka ürünü olan ve insan düşüncesinin de en ileri şekliyle gözler önüne serilen projelendirme hepimizi heyecanlandırdı.
Yapılarda, doğal malzeme kullanımı sayesinde emisyon olmayacağını belirten Kocakaplan Sezgin, “Projemizdeki amaç, emisyonu sıfıra indirerek hızlı kurulabilen, ihtiyaç sonlandığında ise kolay sökülüp kaldırılabilen yapıların üretilmesini sağlamak. Bu kapsamda karbon emisyonunu sıfıra indirmek amacıyla ahşap malzeme ve cam elyaf destekli betonarme elemanları kullanacağız. Tasarlanacak yapay zekâ destekli aplikasyon ile kullanıcı nasıl bir yapı istediğini, odaların büyüklüğünü belirleyebilecek. Bir yıl sürecek olan projemiz kapsamında örnek olarak tasarlanan yapının deneylerini, Fibrebeton firması ile 2025 Mart ayında gerçekleştireceğiz. Deneyde kiriş kolon birleşimi, yapının güvenliğinin sağlanması üzerine çalışacağız. Projemiz tamamlanıp, yapıların üretilmesiyle acil durumlardaki barınma sorununu hızlı bir şekilde ortadan kaldırmış olacağız” diye konuştu.
Bu açıklamalara göre geçici de olsa binalarda kullanılacak olan malzemeler çevreci. Doğaya ve insanlığa zarar vermeyecek, çevre dostu malzemelerden üretilecek.
Bu gelişmenin ve projenin açıklanması, sanırım benim gibi pek çok kişiyi de ileriye dönük umutlandırdı.
Yaz aylarında meydana gelen afetlerde, barınma çadırlar ve geçici oluşturulan barınaklarda konakla ile sorun az da olsa çözümlenebiliyor. Oysa kış aylarında yaşanılan afetlerde soğuk bir yandan enkaz altında kalmanın verdiği üzüntüler diğer yandan, can ve mal kaybının verdiği üzüntü ile birleşince olaylar içinden çıkılmaz hale dönüşüyor.
Bizler, hem Türkiye hem de Bursa olarak deprem risk bölgesindeyiz. Bu nedenle, projenin yerel yönetimler başta olmak üzere kamu yardım kuruluşlarınca çok iyi değerlendirilmeli. İhtiyaç oranları belirlenip, imalatları yapılmalı ve tıpkı deprem çantası gibi, depolarda stok edilmeli.
Belediyelerin şimdiden bu konuyla ilgilenmeleri, adım adım takip etmeleri, gerekirse fon desteğinde bulunup, insanların zor anlarında can simidi olacak, konutlar için maddi manevi destek sağlamalılar.
Çünkü, deprem bireysel olsa bile toplumsal zararlara yol açıyor.