Bir Mübarek Ramazan ayını daha bitirip Bayramı görme şerefine ermemiz nasip oldu hayırlısı ile, oysa her son yaşanan Ramazan ayına mutlaka kaybettiğimiz eş, dost veya akrabalar ile giriyoruz, yaşamın acımasız gerginliği ve stresine gömüldüğümüz için fark etmeden her geçen gün eksiliyoruz.

Yitirdiklerini hatırlayanlar yüreğinden acıyı silemeyenlerin Bayram gelmiş neyime türküsünü içten içe mırıldandığını 'da biliyoruz. Oysa her yaş grubunun yaşlanmaya başladığında söylediği ''nerede o eski bayramlar'' serzenişi kullanılan klasik bir cümledir, özellikle çocuk yaşlarda lezzetine doyamadığımız bayramlarda alınan yeni kunduralar elbiseler ki hala kokusunu iyi bildiğimiz.! Bayramları bayram yapan özelliklerdi geçmiş yıllarda şimdiki gibi marka takıntısı ve bu kadar sık elbise ayakkabı alımı asla yoktu.!

Bugün bayramın ilk günü farklı konulara değinmek istiyorum siyaset, ekonomi, iş vesairelerden uzak duralım bunların bıkkınlığı ve stresi ruhumuzun derinliklerine kadar inmiş artık. Halkımız özlediği gülümsemeyi yaşasın akraba, eş, dost sohbetleri yapsın kucaklaşsın hasret gidersin bayram kartpostalları yerine akıllı (kablolu biten şarj sebebiyle) telefonları ile resimli, sesli mesajlar göndersin, canlı yayın yapsın veya paket programı yüksek ise bol bol arasın konuşsun değil mi.

Bayram tatilinde bol bol futbol yorumları ve kavgalarını izleyip dinleyeceğiz özellikle Ali Koç ve Acun Ilıcalı futbolu çok geriyor her kanalda da Yalan yanlış konuşan borazancıları da yangını körüklüyor.

Arada kanallarından film izlemek istesek reklam arası film izletiyorlar on dakika film izliyor yarım saat reklam pazarlıyorlar başka kanala geçiyorsunuz uygun bir film buluyorsunuz sanki kanalı açtığınızı hissediyorlar aniden yüksek volum ile reklam girişi yapıyorlar yine yarım saat bir an ''ben hangi filmi seyrediyordum'' diye düşünmeye başlıyorsunuz, reklam arası filmde kesmiyor, kitap okumaya çalışıyorsunuz bir müddet sonra gözleriniz yoruluyor ve bırakıyorsunuz acaba yazılarda ufak mıydı? diye düşünüyorsunuz, aslında kendimize itiraf etmesekte yaşlanıyoruz san ki gözümüzü bozacak ne varsa onu yapıyoruz elimizde telefon gözümüz ekranında, televizyon aynı okumak aynı bilgisayardan dünyayı, ülkeyi ve gündemi takip ediyoruz fakat göze zararlı gözden hariç üstelik hepsi radyasyonlu.

Yıllarca birlikte siyaset yaptığımız değerli insan Nail Çelik ağabeyimizin 5 gün önce vefat ettiğini yeni öğrendim ve çok üzüldüm Eşi İngilizce öğretmeniyim ve yıllar önce görme yetisini kaybetmişti, bir baldızı onda kalıyor oda yatalaktı, ona da baktı vefatına kadar. Bir erkek kardeşi de sağır ve dilsizdir. Nail Çelik hiç şikayet etmeden tümüne hoşgörü ile baktı.

Kendisine rahmet sevenlerine metanet diliyorum. Mekânı cennet olsun inşallah.

(Nail Çelik foto da sağ başta)

Sevgili okurlar stressiz, radyasyonsuz, kavgasız, savaşsız, sağlıklı, huzurlu, mutlu bayramlar diliyorum günün ve haftanın tadını çıkarın Seneye kim öle kim kala İnşallah bir sonra ki Ramazan ayına hep birlikte kavuşmak ümidiyle esenkalın efendim Nice Bayramlara...