28 Nisan, 1996 yılından bu yana sendikal hareket tarafından dünya çapında düzenlenen Ölü ve Yaralı İşçiler İçin Uluslararası Anma Günüdür. Amacı, bu tarihte dünya çapında seferberlikler ve bilinçlendirme kampanyaları düzenleyerek iş kazaları ve hastalıkları mağdurlarının hatıralarını onurlandırmaktır.
Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Office/ILO) her yıl 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü’nde işle ilgili kaza ve hastalıkların önlenmesine katkı vermeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda ILO 2024 yılında belirlediği tema ile iklim değişikliğinin iş sağlığı ve güvenliği üzerindeki etkilerine odaklanmaktadır.
Yaklaşık 25 yıl önce iş sağlığı ve iş güvenliği eğitimlerini almıştık. Eğitimleri alırken "aman ne işime yarayacak bunlar bu yaşlardan sonra " derken, ilerleyen zamanda öyle olmadığını ve eğitimlerin ne kadar faydalı olduğunu anladık.
İklim değişikliğinin gezegen sağlığı ve insan sağlığı üzerindeki ciddi etkileri giderek daha sık gündeme gelmektedir. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine göre İklim Değişikliği; karşılaştırılabilir zaman dilimlerinde gözlenen doğal iklim değişikliğine ek olarak, doğrudan veya dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan faaliyetleri sonucunda iklimde oluşan değişiklik olarak tanımlanmaktadır.
Küresel ortalama sıcaklık değerlerinin artması, temiz su rezervlerinin azalması, tarımsal arazi kullanımının değişmesi doğal kaynakları ve biyolojik çeşitliliği, sıcak hava dalgaları, seller, aşırı hava olayları, orman yangınları, kuraklık, ekosistemin bozulması, gıda ve temiz suya erişimde problemler, hastalık ve ölümlerde artış, kentsel hasarlar özellikle insanların yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) senaryolarına göre Türkiye’nin de bulunduğu subtropikal Akdeniz İklim Kuşağında deniz suyu seviyesinin yükselmesi, yağış değişimleri, toprak suyunda azalmalar öngörülmektedir. Tahminler kuraklık, ani sel, deniz seviyesinin artması gibi üç önemli sorunu işaret etmektedir.
Küresel ortalama sıcaklık artışını 2 derecenin altında sabitlemeyi ve ısınma öncesi seviyenin 1,5 derece üzerinden fazla olmamasını hedefleyen Paris Anlaşması 2015 yılında imzalanmış olup, bu şartlar yerine gelirse yüzyılın ortasına dek milyonlarca yaşam kurtarılabilecektir.
İklim değişikliğinin etkileri çalışanların sağlığı yönünden özel bir önem taşımaktadır, çalışanlar ortaya çıkan etkilere daha uzun süre ve daha yoğun maruz kalmaktadır. Dünyada her yıl yaklaşık olarak 2 milyona yakın sayıda çalışan işle ilgili kazalar ve hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirmekte, yaklaşık 360 milyon kişi dört günden fazla işe gidememeyle sonuçlanan ve ölümcül olmayan iş kazası gerçekleşmektedir.
Tüm bunların üzerine son yıllarda üst üste yaşanan, kitleleri etkileyen pandemi, deprem, iklim değişikliği gibi durumlar nedeniyle hükümetlerin, işverenlerin, çalışanların ve ilgili tüm tarafların, hem ulusal hem de işyeri düzeyinde etkili katılımını içeren, güçlü iş sağlığı ve güvenliği sistemlerinin ne denli önemli olduğu görülmüştür. Daha yaşanılabilir bir dünya için hep birlikte daha güzel yarınlar diliyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İsmet KOYUNCU
Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği günü
28 Nisan, 1996 yılından bu yana sendikal hareket tarafından dünya çapında düzenlenen Ölü ve Yaralı İşçiler İçin Uluslararası Anma Günüdür. Amacı, bu tarihte dünya çapında seferberlikler ve bilinçlendirme kampanyaları düzenleyerek iş kazaları ve hastalıkları mağdurlarının hatıralarını onurlandırmaktır.
Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Office/ILO) her yıl 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü’nde işle ilgili kaza ve hastalıkların önlenmesine katkı vermeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda ILO 2024 yılında belirlediği tema ile iklim değişikliğinin iş sağlığı ve güvenliği üzerindeki etkilerine odaklanmaktadır.
Yaklaşık 25 yıl önce iş sağlığı ve iş güvenliği eğitimlerini almıştık. Eğitimleri alırken "aman ne işime yarayacak bunlar bu yaşlardan sonra " derken, ilerleyen zamanda öyle olmadığını ve eğitimlerin ne kadar faydalı olduğunu anladık.
İklim değişikliğinin gezegen sağlığı ve insan sağlığı üzerindeki ciddi etkileri giderek daha sık gündeme gelmektedir. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine göre İklim Değişikliği; karşılaştırılabilir zaman dilimlerinde gözlenen doğal iklim değişikliğine ek olarak, doğrudan veya dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan faaliyetleri sonucunda iklimde oluşan değişiklik olarak tanımlanmaktadır.
Küresel ortalama sıcaklık değerlerinin artması, temiz su rezervlerinin azalması, tarımsal arazi kullanımının değişmesi doğal kaynakları ve biyolojik çeşitliliği, sıcak hava dalgaları, seller, aşırı hava olayları, orman yangınları, kuraklık, ekosistemin bozulması, gıda ve temiz suya erişimde problemler, hastalık ve ölümlerde artış, kentsel hasarlar özellikle insanların yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) senaryolarına göre Türkiye’nin de bulunduğu subtropikal Akdeniz İklim Kuşağında deniz suyu seviyesinin yükselmesi, yağış değişimleri, toprak suyunda azalmalar öngörülmektedir. Tahminler kuraklık, ani sel, deniz seviyesinin artması gibi üç önemli sorunu işaret etmektedir.
Küresel ortalama sıcaklık artışını 2 derecenin altında sabitlemeyi ve ısınma öncesi seviyenin 1,5 derece üzerinden fazla olmamasını hedefleyen Paris Anlaşması 2015 yılında imzalanmış olup, bu şartlar yerine gelirse yüzyılın ortasına dek milyonlarca yaşam kurtarılabilecektir.
İklim değişikliğinin etkileri çalışanların sağlığı yönünden özel bir önem taşımaktadır, çalışanlar ortaya çıkan etkilere daha uzun süre ve daha yoğun maruz kalmaktadır. Dünyada her yıl yaklaşık olarak 2 milyona yakın sayıda çalışan işle ilgili kazalar ve hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirmekte, yaklaşık 360 milyon kişi dört günden fazla işe gidememeyle sonuçlanan ve ölümcül olmayan iş kazası gerçekleşmektedir.
Tüm bunların üzerine son yıllarda üst üste yaşanan, kitleleri etkileyen pandemi, deprem, iklim değişikliği gibi durumlar nedeniyle hükümetlerin, işverenlerin, çalışanların ve ilgili tüm tarafların, hem ulusal hem de işyeri düzeyinde etkili katılımını içeren, güçlü iş sağlığı ve güvenliği sistemlerinin ne denli önemli olduğu görülmüştür. Daha yaşanılabilir bir dünya için hep birlikte daha güzel yarınlar diliyorum.