İki adam bir bilgenin yanına birşeyler öğrenmeleri için çocuklarını öğrenci olarak verir.
İlk günün akşamı yaşlı bilge öğrencilerin babalarını davet etmiştir konakladığı mağaraya.
Bu hayattaki en önemli dersi o akşam öğrencilerine babalarının yanında öğreteceğini de vurgulamıştır iki babayı da davet ederken..
Ve öğrencilerin babaları gelince ortaya yuvarlak eski bir sandık koymuştur.Ve sonra-"Bu sandıkta ağzına kadar dolu altın var.
Ama hangi öğrencimi seçip ona hediye edeyim karar veremedim.
Siz babaları olarak aranızda anlaşıp, karar verirmisiniz-" der.
iki adam altın sözsünü duyunca, dostluğuda unuturlar, komşuluğuda.
Ve sandık "senin, benim" kavgasına tutuşurlar.
O an yaşlı bilge kızar ve anlaşamayan iki adamın elinden sandığı alır.-"Size sandık'ta yok...Altın'da"-der.
Adamlar bu işe çok kızmıştır.
Yaşlı billgeyi yalan söylemekle suçlarlar.
Ve çocukların elinden tutup evlerine götürmek için yola çıkarlar o kızgınlıkla...
Yolda ise sinirli bir tavırla sorar ikiside çocuklarına.-"O yalancı bunak ne öğretti bugün size?-"
Çocuklar ise, - "Hırs denen duyguyla hareket ederek, hiçbir zaman elde edemeyeceğimiz bomboş dünyaya kanıpta,birbirimizi asla kırmamamız gerektiğini.-" der.
İkisinin babasıda o an şakınlıkla yolun ortasında duraksar.
Ve ne demek istediklerini sorarlar çocuklarına.
Çocuklar ise,Yaşlı bilgenin, babaları gelmeden hemen önce ortaya boş bir sandık koyduğunu.
Ve adına da dünya dediğini söylerler.
Daha sonra hırslı iki insanın, yani babalarının, kutunun içi dolu sanıp çekiştirerek kendilerinin olmasını isteyeceğini,oysa kutunun içine bile bakmayı düşünmeyeceklerini söylediğini anlatırlar.
En sonunda ise hiçbirzaman sahip olamayacakları boş bir şey için, birbirlerini kırıp dökerek, içi dolu zannetikleri dünyayı sahiplenemeden mağarayı terkedeceklerini söylerler....
O an iki babada yaşlı bilgenin ne demek istediğini anlamış ve derslerini almıştır.
Dünya hırsı böyledir.
Senin,benim kavgasıyla geçen koca bir ömürden sonra,gerçek anlamda hiçbir zaman sahip olamayacakları dünyayı bırakıp, elleri bomboş bir şekilde ölüme uğurlar insanları...
Ortada ise koca bir "hiç"kalır...
Alıntı
İşte böyle dünya malı,
Dünyada kalır.
Tekrar görüşünceye dek,
Sevgiyle kalın.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursa Haber
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hülya AYTEKİN
~DERS~
İki adam bir bilgenin yanına birşeyler öğrenmeleri için çocuklarını öğrenci olarak verir.
İlk günün akşamı yaşlı bilge öğrencilerin babalarını davet etmiştir konakladığı mağaraya.
Bu hayattaki en önemli dersi o akşam öğrencilerine babalarının yanında öğreteceğini de vurgulamıştır iki babayı da davet ederken..
Ve öğrencilerin babaları gelince ortaya yuvarlak eski bir sandık koymuştur.Ve sonra-"Bu sandıkta ağzına kadar dolu altın var.
Ama hangi öğrencimi seçip ona hediye edeyim karar veremedim.
Siz babaları olarak aranızda anlaşıp, karar verirmisiniz-" der.
iki adam altın sözsünü duyunca, dostluğuda unuturlar, komşuluğuda.
Ve sandık "senin, benim" kavgasına tutuşurlar.
O an yaşlı bilge kızar ve anlaşamayan iki adamın elinden sandığı alır.-"Size sandık'ta yok...Altın'da"-der.
Adamlar bu işe çok kızmıştır.
Yaşlı billgeyi yalan söylemekle suçlarlar.
Ve çocukların elinden tutup evlerine götürmek için yola çıkarlar o kızgınlıkla...
Yolda ise sinirli bir tavırla sorar ikiside çocuklarına.-"O yalancı bunak ne öğretti bugün size?-"
Çocuklar ise, - "Hırs denen duyguyla hareket ederek, hiçbir zaman elde edemeyeceğimiz bomboş dünyaya kanıpta,birbirimizi asla kırmamamız gerektiğini.-" der.
İkisinin babasıda o an şakınlıkla yolun ortasında duraksar.
Ve ne demek istediklerini sorarlar çocuklarına.
Çocuklar ise,Yaşlı bilgenin, babaları gelmeden hemen önce ortaya boş bir sandık koyduğunu.
Ve adına da dünya dediğini söylerler.
Daha sonra hırslı iki insanın, yani babalarının, kutunun içi dolu sanıp çekiştirerek kendilerinin olmasını isteyeceğini,oysa kutunun içine bile bakmayı düşünmeyeceklerini söylediğini anlatırlar.
En sonunda ise hiçbirzaman sahip olamayacakları boş bir şey için, birbirlerini kırıp dökerek, içi dolu zannetikleri dünyayı sahiplenemeden mağarayı terkedeceklerini söylerler....
O an iki babada yaşlı bilgenin ne demek istediğini anlamış ve derslerini almıştır.
Dünya hırsı böyledir.
Senin,benim kavgasıyla geçen koca bir ömürden sonra,gerçek anlamda hiçbir zaman sahip olamayacakları dünyayı bırakıp, elleri bomboş bir şekilde ölüme uğurlar insanları...
Ortada ise koca bir "hiç"kalır...
Alıntı
İşte böyle dünya malı,
Dünyada kalır.
Tekrar görüşünceye dek,
Sevgiyle kalın.