Yaşanan değişimlerin ardından bazı belediyelerde güzel gelişmeler yaşanırken, bazı belediyelerde ise maalesef ciddi bir geri gidiş söz konusu.
Bugün belediye ve başkan ismi vermeden genel sıkıntılardan bahsedeceğim ama ilerleyen günlerde artık bu can sıkıcı gelişmeleri isim isim yazacağım.
O kendini bilen başkan ve yöneticiler de çok rahatlamasın, bunu her şeye rağmen sadece kendilerine verdiğimiz bir avans olarak görsünler.
EY LİYAKAT! GELDİYSEN MASAYA VUR
Yıllardır hem genel hem de yerel yönetimlerde herkes, hepimiz liyakate göre yapılmayan atamalardan şikâyet etmedik mi? Peki bu 4 aydır yaşadıklarımız ne oluyor o zaman?
Biz, bırakın vatandaşı, gazetecilerin bile ulaşamadığı başkanlardan ve yöneticilerden şikâyet etmiyor muyduk?
Daha 4 ay dolmadan güç zehirlenmesi yaşayan yeni başkan ve bürokratları şimdi ne yapacağız?
İki koyun güdemeyecek insanların genel müdür olarak atanmasını, telefona bakmaktan aciz olan, iki randevuyu ayarlamayı beceremeyip işleri çarşafa dolayan özel kalem müdürlerini, gazetecilerin ulaşamadığı basın danışmanlarını ve basın müdürlerini, uzmanlığı ve tecrübesi olmayan işlere atanan siyaseten torpilli liyakatsizleri nereye koyacağız?
BU İŞLER BÖYLE GİTMEZ HABERİNİZ OLSUN
Daha her şey çok yeni diye şimdilik belki tolere ediliyor ama sevgili başkanlar, bu işler böyle gitmez haberiniz olsun.
O koltuklar, sizden öncekilere olduğu gibi kimseye babasından miras kalmadı. O yüzden kimse koltuğun gücüne ve kibrine kapılmasın.
Hani şimdi siz herkese ‘çok yoğunum, telefonumda binlerce mesaj var, kimseye dönüş yapamıyorum’ diye rüzgar yapıyorsunuz ya! Bilmenizi isterim ki, yakında kendi rüzgârınızdan zatürre olur, siyasi hasta olarak yorgan döşek yatarsınız.
Hem sormazlar mı adama, ‘ya hu kardeşim iş başına geldiğin 4 ay oluyor. Sen hala düzgün bir ekip kurup, liyakatli insanlara iş verip, yetki ve görev dağılımını yapamadın mı?’ diye.
Bu kurumlar çiftlik mi ki, akrabaları, çapsız insanları doldurup, sonra da amele çavuşu gibi her şeyi kendiniz yapmaya çalışıyorsunuz!
Bursa gibi bir metropol kentte her işe kendi karar vermek isteyen bir başkanın başarılı olma şansı var mı?
HER ŞEYİ SADECE SİZ Mİ BİLİYORSUNUZ?
Meslekte 25 yılını doldurmuş, bu süreçte farklı siyasi partilerden, çok farklı mizaçlardan onlarca belediye başkanını görmüş bir insan olarak sizleri bir görev sorumluluğuyla uyarıyorum.
Siz, Bursa’daki basının bitik haline bakıp da, sakın ‘nasıl olsa istediğimiz gibi at oynatırız’ hevesine kapılmayın. Yediğiniz hurmaların ne zaman, ne şekilde, geleneksel medyadan mı, sosyal medyadan mı bir anda patlayıp sizi tırmalayacağını aklınızdan çıkarmayın.
Elbette çok güzel örnekler de var ama şimdi kötülerin ismini vermediğim gibi, iyilerin ismini de yazmayacağım.
Bu vaziyet böyle devam ederse, emin olun tek tek, vakıa vakıa, isim isim, hepsini paylaşacağım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cihat ÖZKAN
Hayırdır beyler!
Yerel seçimlerin üzerinden yaklaşık 4 ay geçti.
Yaşanan değişimlerin ardından bazı belediyelerde güzel gelişmeler yaşanırken, bazı belediyelerde ise maalesef ciddi bir geri gidiş söz konusu.
Bugün belediye ve başkan ismi vermeden genel sıkıntılardan bahsedeceğim ama ilerleyen günlerde artık bu can sıkıcı gelişmeleri isim isim yazacağım.
O kendini bilen başkan ve yöneticiler de çok rahatlamasın, bunu her şeye rağmen sadece kendilerine verdiğimiz bir avans olarak görsünler.
EY LİYAKAT! GELDİYSEN MASAYA VUR
Yıllardır hem genel hem de yerel yönetimlerde herkes, hepimiz liyakate göre yapılmayan atamalardan şikâyet etmedik mi? Peki bu 4 aydır yaşadıklarımız ne oluyor o zaman?
Biz, bırakın vatandaşı, gazetecilerin bile ulaşamadığı başkanlardan ve yöneticilerden şikâyet etmiyor muyduk?
Daha 4 ay dolmadan güç zehirlenmesi yaşayan yeni başkan ve bürokratları şimdi ne yapacağız?
İki koyun güdemeyecek insanların genel müdür olarak atanmasını, telefona bakmaktan aciz olan, iki randevuyu ayarlamayı beceremeyip işleri çarşafa dolayan özel kalem müdürlerini, gazetecilerin ulaşamadığı basın danışmanlarını ve basın müdürlerini, uzmanlığı ve tecrübesi olmayan işlere atanan siyaseten torpilli liyakatsizleri nereye koyacağız?
BU İŞLER BÖYLE GİTMEZ HABERİNİZ OLSUN
Daha her şey çok yeni diye şimdilik belki tolere ediliyor ama sevgili başkanlar, bu işler böyle gitmez haberiniz olsun.
O koltuklar, sizden öncekilere olduğu gibi kimseye babasından miras kalmadı. O yüzden kimse koltuğun gücüne ve kibrine kapılmasın.
Hani şimdi siz herkese ‘çok yoğunum, telefonumda binlerce mesaj var, kimseye dönüş yapamıyorum’ diye rüzgar yapıyorsunuz ya! Bilmenizi isterim ki, yakında kendi rüzgârınızdan zatürre olur, siyasi hasta olarak yorgan döşek yatarsınız.
Hem sormazlar mı adama, ‘ya hu kardeşim iş başına geldiğin 4 ay oluyor. Sen hala düzgün bir ekip kurup, liyakatli insanlara iş verip, yetki ve görev dağılımını yapamadın mı?’ diye.
Bu kurumlar çiftlik mi ki, akrabaları, çapsız insanları doldurup, sonra da amele çavuşu gibi her şeyi kendiniz yapmaya çalışıyorsunuz!
Bursa gibi bir metropol kentte her işe kendi karar vermek isteyen bir başkanın başarılı olma şansı var mı?
HER ŞEYİ SADECE SİZ Mİ BİLİYORSUNUZ?
Meslekte 25 yılını doldurmuş, bu süreçte farklı siyasi partilerden, çok farklı mizaçlardan onlarca belediye başkanını görmüş bir insan olarak sizleri bir görev sorumluluğuyla uyarıyorum.
Siz, Bursa’daki basının bitik haline bakıp da, sakın ‘nasıl olsa istediğimiz gibi at oynatırız’ hevesine kapılmayın. Yediğiniz hurmaların ne zaman, ne şekilde, geleneksel medyadan mı, sosyal medyadan mı bir anda patlayıp sizi tırmalayacağını aklınızdan çıkarmayın.
Elbette çok güzel örnekler de var ama şimdi kötülerin ismini vermediğim gibi, iyilerin ismini de yazmayacağım.
Bu vaziyet böyle devam ederse, emin olun tek tek, vakıa vakıa, isim isim, hepsini paylaşacağım.