Sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan temsilcimiz Bursaspor, deplasmanda karşılaştığı Düzcespor’u 2-0 yendi.
Hemen belirtmeliyim ki, müthiş kelimesinden kastım kesinlikle oynanan oyun değil ancak tarla gibi engebeli bir sahada futbolcuların performanslarının ne kadarını sahaya, (pardon tarlaya) yansıtabildikleri de şüpheli.
Bu kadar üst düzey bir kadro kurduğumuz bir sezonda tabi ki içeride dışarıda fark etmez her maça galibiyet hedefiyle çıkacağız. Buna rağmen ilk maçlarda her zaman yol kazaları yaşanabilir. Saha dışında yaşanan olumsuzluklara rağmen, ilk maçın kazasız belasız atlatılması müthiş oldu.
ENES ÇELİK VE ARKADAŞLARI İYİ İŞ ÇIKARDI
Uzun zamandır ilgiyle ve yakından takip ettiğim yeni yönetim, az zamanda çok büyük işler başardı lakin gündemin yoğunluğundan bu konuyu hiç yazamamıştım.
Bugün takımın sezona galibiyetle başlamasından istifade bu konuyu da ele almak istedim.
Başkan Enes Çelik ve yönetimi öyle başarılı işlere imza attılar ki, TFF 3. Lig’e düştükten sonra herkesin umudunu yitirdiği, ‘artık amatöre düşer’ denilen Bursaspor, resmen küllerinden yeniden doğdu.
Şüphesiz ki, yönetime duyulan güvende de, şehir tarafından açılan kredide de, (galibiyetler geldikçe bu destekler de artarak devam edecektir) genç başkanın taşıdığı soy ismin önemi büyük. Bütün bu organizasyonlar yapılırken, Faruk Çelik ile Başkan Mustafa Bozbey’in gizliden veya açıktan yaptıkları katkıların payı çok büyük.
Şu anda detaylara girmenin faydadan çok zararı olur.
ÖZLENEN BİR SEZON BAŞLANGICI
Uzun yıllar sonra Bursaspor, sezona net bir galibiyetle başladı. Öyle rakibi ezdi, sahadan sildi diyemem ama maçı rahat kazandığının da altını çizmeliyim.
Sezon başı olduğu için daha her oyuncumuz tam formunda değil, bazı eksikliklerimiz ve açıklarımız da var lakin başta da belirttiğim gibi bu tür değerlendirmeleri yapabilmek için takımı iyi bir zeminde izlemek gerekiyor.
Bugün Batalla’nın oyuna çokça müdahalesi, oyunculuğunda olduğu gibi kulübede de bize keyifli günler yaşatacağını müjdeledi.
Kadro oturdukça bu takımın bir makine gibi işleyeceğini düşünüyorum. Kaldı ki, Düzcespor da öyle vasat bir takım hiç değil.
TEHLİKE ÇANLARI İLK MAÇTA ÇALDI
Sağolsun Bursaspor son 5 yılda 3 lig birden düşünce, biz de kendimizi her sene daha kötü bir ortamda buluyoruz.
Sorun çıkmayacak gibi görünen Düzce deplasmanında bile daha ilk haftadan yaşadıklarımız gösteriyor ki, Bursaspor’un ağırlığını bu alt ligler ve küçük şehirlerdeki emniyet bürokrasisi kaldıramıyor.
Ev sahibi takımın evinde 300-500 kişiye oynamasına alışkın adamlar, bir anda karşılarında deplasmana 1500-2000 kişi gelen Bursasporluları görünce saçma sapan işler yapıyorlar.
Düzce’de taraftarlarımıza polis çok sert müdahale etti. Taraftarlara, biber gazı, cop ve TOMA ile müdahalede bulunuldu.
Bazı taraftarlar ellerinde bilet olmasına rağmen stada alınmadıklarını belirterek, duruma tepki gösterince, polisten beklemedikleri bir sertlikte müdahaleyle karşılaştı.
Bazı taraftarlar çeşitli yerlerinden yaralanırken, çok sayıda yaralı taraftarın da hastaneye kaldırıldığı öğrendik. Gözaltına alınanlar da cabası!
Mücadelenin ilk yarısının sonuna doğru tribünde olan Bursaspor taraftarları da bu durumu protesto edip stattan çıktı.
Böylece daha ligin ilk deplasman maçında, bileti olan ve olmayan tüm taraftarların takımın maçını izlemesine ve Bursaspor’u desteklemesine engel olundu.
BU SORUNLARI TEKRAR YAŞAMAMAK İÇİN NE YAPILMALI?
Şimdi başta Bursa Valisi, emniyet müdürü, milletvekilleri, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey olmak üzere, belediye başkanlarına ve tabii ki, eski bakan Faruk Çelik’e büyük iş düşüyor.
Malum en son eski bakanlarımızın Bursa ile pek işleri olmadığı için onları yazmadım!
Deplasmana gidilecek her takım için o ilin bürokratları aranarak baskı altına alınmalı. Hem mümkün olan en yüksek kontenjan ayrılması sağlanmalı, hem de emniyet yapacağı aşırı sert müdahalelerin daha baştan önü kesilmeli.
Takımla birlikte her deplasmanda en birkaç milletvekili, belediye başkanları ve yetkili bürokratlar bulunmalı.
Unutmayalım ki, günümüzde futbol maçları sadece sahadaki mücadeleyle kazanılmıyor. O yüzden Bursaspor’un saha içindeki gücü, saha dışında da hissettirilmeden istediğimiz başarıları yakalayamayız.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Cihat ÖZKAN
Bursaspor müthiş başladı
Sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan temsilcimiz Bursaspor, deplasmanda karşılaştığı Düzcespor’u 2-0 yendi.
Hemen belirtmeliyim ki, müthiş kelimesinden kastım kesinlikle oynanan oyun değil ancak tarla gibi engebeli bir sahada futbolcuların performanslarının ne kadarını sahaya, (pardon tarlaya) yansıtabildikleri de şüpheli.
Bu kadar üst düzey bir kadro kurduğumuz bir sezonda tabi ki içeride dışarıda fark etmez her maça galibiyet hedefiyle çıkacağız. Buna rağmen ilk maçlarda her zaman yol kazaları yaşanabilir. Saha dışında yaşanan olumsuzluklara rağmen, ilk maçın kazasız belasız atlatılması müthiş oldu.
ENES ÇELİK VE ARKADAŞLARI İYİ İŞ ÇIKARDI
Uzun zamandır ilgiyle ve yakından takip ettiğim yeni yönetim, az zamanda çok büyük işler başardı lakin gündemin yoğunluğundan bu konuyu hiç yazamamıştım.
Bugün takımın sezona galibiyetle başlamasından istifade bu konuyu da ele almak istedim.
Başkan Enes Çelik ve yönetimi öyle başarılı işlere imza attılar ki, TFF 3. Lig’e düştükten sonra herkesin umudunu yitirdiği, ‘artık amatöre düşer’ denilen Bursaspor, resmen küllerinden yeniden doğdu.
Şüphesiz ki, yönetime duyulan güvende de, şehir tarafından açılan kredide de, (galibiyetler geldikçe bu destekler de artarak devam edecektir) genç başkanın taşıdığı soy ismin önemi büyük. Bütün bu organizasyonlar yapılırken, Faruk Çelik ile Başkan Mustafa Bozbey’in gizliden veya açıktan yaptıkları katkıların payı çok büyük.
Şu anda detaylara girmenin faydadan çok zararı olur.
ÖZLENEN BİR SEZON BAŞLANGICI
Uzun yıllar sonra Bursaspor, sezona net bir galibiyetle başladı. Öyle rakibi ezdi, sahadan sildi diyemem ama maçı rahat kazandığının da altını çizmeliyim.
Sezon başı olduğu için daha her oyuncumuz tam formunda değil, bazı eksikliklerimiz ve açıklarımız da var lakin başta da belirttiğim gibi bu tür değerlendirmeleri yapabilmek için takımı iyi bir zeminde izlemek gerekiyor.
Bugün Batalla’nın oyuna çokça müdahalesi, oyunculuğunda olduğu gibi kulübede de bize keyifli günler yaşatacağını müjdeledi.
Kadro oturdukça bu takımın bir makine gibi işleyeceğini düşünüyorum. Kaldı ki, Düzcespor da öyle vasat bir takım hiç değil.
TEHLİKE ÇANLARI İLK MAÇTA ÇALDI
Sağolsun Bursaspor son 5 yılda 3 lig birden düşünce, biz de kendimizi her sene daha kötü bir ortamda buluyoruz.
Sorun çıkmayacak gibi görünen Düzce deplasmanında bile daha ilk haftadan yaşadıklarımız gösteriyor ki, Bursaspor’un ağırlığını bu alt ligler ve küçük şehirlerdeki emniyet bürokrasisi kaldıramıyor.
Ev sahibi takımın evinde 300-500 kişiye oynamasına alışkın adamlar, bir anda karşılarında deplasmana 1500-2000 kişi gelen Bursasporluları görünce saçma sapan işler yapıyorlar.
Düzce’de taraftarlarımıza polis çok sert müdahale etti. Taraftarlara, biber gazı, cop ve TOMA ile müdahalede bulunuldu.
Bazı taraftarlar ellerinde bilet olmasına rağmen stada alınmadıklarını belirterek, duruma tepki gösterince, polisten beklemedikleri bir sertlikte müdahaleyle karşılaştı.
Bazı taraftarlar çeşitli yerlerinden yaralanırken, çok sayıda yaralı taraftarın da hastaneye kaldırıldığı öğrendik. Gözaltına alınanlar da cabası!
Mücadelenin ilk yarısının sonuna doğru tribünde olan Bursaspor taraftarları da bu durumu protesto edip stattan çıktı.
Böylece daha ligin ilk deplasman maçında, bileti olan ve olmayan tüm taraftarların takımın maçını izlemesine ve Bursaspor’u desteklemesine engel olundu.
BU SORUNLARI TEKRAR YAŞAMAMAK İÇİN NE YAPILMALI?
Şimdi başta Bursa Valisi, emniyet müdürü, milletvekilleri, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey olmak üzere, belediye başkanlarına ve tabii ki, eski bakan Faruk Çelik’e büyük iş düşüyor.
Malum en son eski bakanlarımızın Bursa ile pek işleri olmadığı için onları yazmadım!
Deplasmana gidilecek her takım için o ilin bürokratları aranarak baskı altına alınmalı. Hem mümkün olan en yüksek kontenjan ayrılması sağlanmalı, hem de emniyet yapacağı aşırı sert müdahalelerin daha baştan önü kesilmeli.
Takımla birlikte her deplasmanda en birkaç milletvekili, belediye başkanları ve yetkili bürokratlar bulunmalı.
Unutmayalım ki, günümüzde futbol maçları sadece sahadaki mücadeleyle kazanılmıyor. O yüzden Bursaspor’un saha içindeki gücü, saha dışında da hissettirilmeden istediğimiz başarıları yakalayamayız.