Son dönemde; yani geçen 10 yılda ekerek biçerek para kazanmak için çaba harcayan herkesin hevesi kursağında kaldı. Bağın, bahçenin bereketi kaçtı ve genç köylüler bir daha dönmemek üzere kendilerini kentlerin çeperlerine attılar. Şimdi sıra yaşı 50’yi geçen gençlere geldi!
Bu arada toprak satışları hızlandı, bankaların icra yoluyla el koyduğu toprakların kim ya da kimlerin eline geçeceği konusu ise henüz dillendirilmedi bile!
Söyleyelim efendim;
Herkes zannediyorki;eskisi gibi savaş falan çıkacak, vatan için silahımızı, kılıcımızı alıp cepheden cepheye koşup vatanımızı, toprağımızı kurtaracağız!
Hayır öyle olmayacak artık!
ÖZENDİRİLDİNİZ
Sizler çocuğum rezil olmasın şehirde büyüsün, şehirden ev, araba alayım, köyden büyük şehirlere kaçayım derken, kim olduğunu dahi bilmediğiniz insanlar gelecek dedenizin babanızın size miras bıraktığı tarlaları, evleri, köyleri tek tek satın alacak, söz sahibi olacaklar.
Siz ‘kurak 5 para etmez dediğiniz toprağınızı 3 kuruş fazlaya sattım, kar yaptım’ diye kasılacaksınız.
Bir tane boş arazi bırakmadan işleyecekler, üretecekler, senin benim yapamadığımı yapacaklar. Bizim değerini bilmediğimiz yarım dönüm toprak dahi onların en büyük hayali. Onlar bugünlere kadar beklediler, aradan 102 yıl geçti ve para her şeyi satın alır hale gelinceye kadar beklediler. Hınçla, inatla, nefretle bekleyenler de vardı! Onlar biliyor Türkiye topraklarının verimli olduğunu, Bursa Ovası’ndan yılda 3 ayrı ürün elde edildiğini, ‘adamı ters diksen düz biteceğini’ onlar biliyorlar.
Cargill boşuna gelmedi Bursa’ya. Adana Mısırı için boşuna araştırma ekipleri kurulmadı. ABD’nin en büyük gıda ve araştırma şirketlerinden biri olan Monsanto’nun deneyimli araştırmacı ve yöneticileri boşuna gelmedi bu kente!
Amaçları vardı, beklediler. TOPRAĞIN BEKÇİLERİ
Vatantopraklarımızın en büyük bekçisi ve koruyucusu topraktan ürün elde eden köylülerdir.
Tarım arazileri yabancıların eline geçerse, Türk köylüsü biterse,
Atalarımızın bize kanıyla, canıyla, aç,susuz kalarak aldığı bu toprakları hiç savaşmadan; ABD para birimine yani kağıt parçası uğruna satarsak eğer; işte o zaman savaşı kaybetmiş olacağız. Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş, İskenderun, Adana, Mersin ve Tarsus’un verimli toprakları hızla nüfus kaybetti. Cebinde dolar olan Arap kardeşlerimiz var artık. Çalıştılar, çabaladılar, 11 yılda ‘dolar zengini’ oldular. Bir bankada önümdeki 16 yaşında bir genç ‘50.000 dolarını’ Halep’e göndermeye çalışıyordu ve kimliği olmadığı için gönderemedi, ama şimdi kimliği de var, pasaportu da.
EN CİDDİ ÖNERİM Yatırım yapmak istiyorsanız gidin tarla alın, 49 yıllığına dağlardan arazimi kiralanıyor;bunu onlara bırakmayın siz kiralayın.
Miras başında kavga edip satılığa çıkarmayın.
Paraya ihtiyacınız varsa, toprağı işleyen kardeşinize satın. O, gerekeni yapacaktır. Bölüşülemeyen, mahkemelik olan tarla satışlarına gidin bakın hele! Adliye önleri, farklı bölgelerden haber alıp gelen, nereye çalıştığı, kime hizmet ettiği belli olmayan, yüzünü ilk ve son defa göreceğiniz insanlarla dolu.
Savaş çıkacak diye beklemeyin.
Savaşın ortasındayız.
Toprak için kan veren atalarımızın, para için toprak satan torunları olmayın. Akıllı olun, sakin kalın.
LÜTFEN!
Toprağınızı satmayın.
--- ---
Almanya, Schengen’i
bugün askıya alıyor
Almanya'dan çok önemli ve Türkiye'yi itibarsızlaştıran bir karar çıktı. İş insanları açısından etkileri negatif olacak olan bu karar sonrası, Almanya'da yapılacak fuar ve seminerler dahil tüm işbirliği toplantıları büyük bir olasılıkla sekteye uğrayacak, burada üretilen mallar gidecek ama üreten (!) sinirinden çatlayacak.
Bir Türk, ‘daha önceden alınmış vizesi olsa bile’ karayolundan geldiği yere postalanacak.
Hükümetin yanlış göçmen politikalarının ekonomiye etkilerini derinden hissedeceğimiz yeni bir dönem başlıyor. Hükümet bu karar sonrası ne yapar bilmiyorum ama ‘işlerin iyiye gitmediği’ gün gibi ortada.
Artık bol bol Mercedes siparişi geçeriz!
Almanya'nın bu kararı umarım diğer Avrupa devletleri tarafından uygulamaya alınmaz. ABD’nin Afganistan’daki savaşçılarının Türkiye'ye gelmesi, Somali’den Pakistan’a, Suriye'den Irak'a kadar gelenleri ‘Ensar bunlar’ diyerek içeriye alınca işler değişti. Batı, sınırlarını korumak adına bu tip kararlara imza atmaya başladı.
Türkiye'nin acilen göçmenleri ülkelerine gönderecek ciddi adımları atması gerekiyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
Topraklarımızı sakın satmayın
Son dönemde; yani geçen 10 yılda ekerek biçerek para kazanmak için çaba harcayan herkesin hevesi kursağında kaldı. Bağın, bahçenin bereketi kaçtı ve genç köylüler bir daha dönmemek üzere kendilerini kentlerin çeperlerine attılar. Şimdi sıra yaşı 50’yi geçen gençlere geldi!
Bu arada toprak satışları hızlandı, bankaların icra yoluyla el koyduğu toprakların kim ya da kimlerin eline geçeceği konusu ise henüz dillendirilmedi bile!
Söyleyelim efendim;
Herkes zannediyor ki; eskisi gibi savaş falan çıkacak, vatan için silahımızı, kılıcımızı alıp cepheden cepheye koşup vatanımızı, toprağımızı kurtaracağız!
Hayır öyle olmayacak artık!
ÖZENDİRİLDİNİZ
Sizler çocuğum rezil olmasın şehirde büyüsün, şehirden ev, araba alayım, köyden büyük şehirlere kaçayım derken, kim olduğunu dahi bilmediğiniz insanlar gelecek dedenizin babanızın size miras bıraktığı tarlaları, evleri, köyleri tek tek satın alacak, söz sahibi olacaklar.
Siz ‘kurak 5 para etmez dediğiniz toprağınızı 3 kuruş fazlaya sattım, kar yaptım’ diye kasılacaksınız.
Bir tane boş arazi bırakmadan işleyecekler, üretecekler, senin benim yapamadığımı yapacaklar. Bizim değerini bilmediğimiz yarım dönüm toprak dahi onların en büyük hayali. Onlar bugünlere kadar beklediler, aradan 102 yıl geçti ve para her şeyi satın alır hale gelinceye kadar beklediler. Hınçla, inatla, nefretle bekleyenler de vardı!
Onlar biliyor Türkiye topraklarının verimli olduğunu, Bursa Ovası’ndan yılda 3 ayrı ürün elde edildiğini, ‘adamı ters diksen düz biteceğini’ onlar biliyorlar.
Cargill boşuna gelmedi Bursa’ya. Adana Mısırı için boşuna araştırma ekipleri kurulmadı. ABD’nin en büyük gıda ve araştırma şirketlerinden biri olan Monsanto’nun deneyimli araştırmacı ve yöneticileri boşuna gelmedi bu kente!
Amaçları vardı, beklediler.
TOPRAĞIN BEKÇİLERİ
Vatan topraklarımızın en büyük bekçisi ve koruyucusu topraktan ürün elde eden köylülerdir.
Tarım arazileri yabancıların eline geçerse,
Türk köylüsü biterse,
Atalarımızın bize kanıyla, canıyla, aç, susuz kalarak aldığı bu toprakları hiç savaşmadan; ABD para birimine yani kağıt parçası uğruna satarsak eğer; işte o zaman savaşı kaybetmiş olacağız.
Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş, İskenderun, Adana, Mersin ve Tarsus’un verimli toprakları hızla nüfus kaybetti. Cebinde dolar olan Arap kardeşlerimiz var artık. Çalıştılar, çabaladılar, 11 yılda ‘dolar zengini’ oldular. Bir bankada önümdeki 16 yaşında bir genç ‘50.000 dolarını’ Halep’e göndermeye çalışıyordu ve kimliği olmadığı için gönderemedi, ama şimdi kimliği de var, pasaportu da.
EN CİDDİ ÖNERİM
Yatırım yapmak istiyorsanız gidin tarla alın, 49 yıllığına dağlardan arazi mi kiralanıyor; bunu onlara bırakmayın siz kiralayın.
Miras başında kavga edip satılığa çıkarmayın.
Paraya ihtiyacınız varsa, toprağı işleyen kardeşinize satın. O, gerekeni yapacaktır.
Bölüşülemeyen, mahkemelik olan tarla satışlarına gidin bakın hele! Adliye önleri, farklı bölgelerden haber alıp gelen, nereye çalıştığı, kime hizmet ettiği belli olmayan, yüzünü ilk ve son defa göreceğiniz insanlarla dolu.
Savaş çıkacak diye beklemeyin.
Savaşın ortasındayız.
Toprak için kan veren atalarımızın, para için toprak satan torunları olmayın. Akıllı olun, sakin kalın.
LÜTFEN!
Toprağınızı satmayın.
--- ---
Almanya, Schengen’i
bugün askıya alıyor
Almanya'dan çok önemli ve Türkiye'yi itibarsızlaştıran bir karar çıktı. İş insanları açısından etkileri negatif olacak olan bu karar sonrası, Almanya'da yapılacak fuar ve seminerler dahil tüm işbirliği toplantıları büyük bir olasılıkla sekteye uğrayacak, burada üretilen mallar gidecek ama üreten (!) sinirinden çatlayacak.
Bir Türk, ‘daha önceden alınmış vizesi olsa bile’ karayolundan geldiği yere postalanacak.
Hükümetin yanlış göçmen politikalarının ekonomiye etkilerini derinden hissedeceğimiz yeni bir dönem başlıyor. Hükümet bu karar sonrası ne yapar bilmiyorum ama ‘işlerin iyiye gitmediği’ gün gibi ortada.
Artık bol bol Mercedes siparişi geçeriz!
Almanya'nın bu kararı umarım diğer Avrupa devletleri tarafından uygulamaya alınmaz. ABD’nin Afganistan’daki savaşçılarının Türkiye'ye gelmesi, Somali’den Pakistan’a, Suriye'den Irak'a kadar gelenleri ‘Ensar bunlar’ diyerek içeriye alınca işler değişti. Batı, sınırlarını korumak adına bu tip kararlara imza atmaya başladı.
Türkiye'nin acilen göçmenleri ülkelerine gönderecek ciddi adımları atması gerekiyor.