Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Şirketler batarsa ‘Bursa’ kaybeder (!)

Yazının Giriş Tarihi: 31.12.2024 00:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.12.2024 00:11

Türkiye'nin yakın tarihinde çok sayıda şirket, büyük ekonomik başarılara rağmen aile içerisinde yaşanan kavgaların ardından hızla iflas sürecine girdi.

Ortaklık kültürü gelişmeyen kişi ya da şirketler hızla küçüldü, konkordato ilan ederek süreci zamana yaymaya çalışanlar da onlarca yılın ardından piyasadan silindi.

KAFKAS

Bursa’nın hatta Türkiye’nin tanınan markalarından biri olan Kafkas bile artık eski gücünde değil. İki kuzenin kavgasından büyük yara alan marka, rakiplerinin doğru hamleleriyle şimdilerde satış noktalarını kaybetti, tercih edilen ‘kestane şekeri’ olmaktan uzaklaştı.

Bir başka örnek daha var. 56 yıllık ünlü meyve suyu üreticisi Aroma'daki gelişmeler pek hayra alamet değil. Bursa merkezli üretim yapan şirketin geçtiğimiz günlerde konkordato ilan etmesi, Türk içecek sektöründe büyük bir şaşkınlığa neden oldu.

Çalışanlar ve üreticiler oldukça tedirgin.
KARDEŞ KAVGASI
2023 yılında başarılı bir ekonomik performans sergileyen ve bu yıl için büyüme hedeflerini yüzde 80'e yükselten şirketin yaşadığı finansal sorunların arkasından, aile içinde yaşanan tartışmalar gün yüzüne çıktı.

Aroma Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Metin Duruk'un 2022 yılındaki vefatının ardından şirkette söz sahibi haline gelen kardeşler Mahmut Atom Duruk ve Mehmet Duruk, arasındaki anlaşmazlıklar dev şirketi derinden sarstı.

Yaşananlara biraz daha yakından bakmak gerekiyor;

Ali Metin Duruk'un vefatının ardından şirketin başına geçen Mahmut Atom Duruk, iddiaya göre üretim süreçlerinde oldukça geleneksel bir yaklaşımı benimsedi. Üreticiden ürün alımı, taşınması, meyve suyuna çevrilmesi, şişelenmesi ve satış noktalarına gitmesi olarak özetleyebileceğim bir süreçten bahsedebilirim.

Temelleri 1968 yılında Bursa'da atılan şirket için küçük kardeş Mehmet Duruk ise fabrikanın farklı bir yere taşınması, yeni alanlara girilmesini ve kapsamlı bir vizyon değişikliği yapılmasını istedi.

Belki de rakiplerinden biri olan ‘Uludağ İçecek’teki gelişmeleri yakından takip ediyor, dünyadaki örnek kuruluşların neler yaptıklarını biliyordu.

Küçük kardeşinin aksine Mahmut Atom Duruk, oldukça gelenekçi bir yapıya sahip olması nedeniyle bu fikirlere sıcak bakmazken, iki ismin yaşadığı çıkmaz şirketteki sorunların giderek büyümesine neden oldu.

Aroma'nın yanı sıra gayrimenkul zengini de olan aile arasındaki anlaşmazlıkların ardından iki kardeş arasında yaşanan tartışma "gerekirse satarız" noktasına geldi.
KONKORDATO
Aroma'nın Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut
Atom Duruk, 2018 yılında yaptığı açıklamada konkordato ilan eden işadamlarını ve şirketleri ayıpladığını dile getirmişti. Konkordatonun bir fırsatçılık olduğunu söyleyen Duruk, "Konkordato yapan aileler, o lekeyi silemez. Aile gelecek nesillerin itibarını sıfırlıyor. Bunu şu anda herkes moda gibi yapıyor ama büyük hata" ifadelerini kullanmıştı.
Verdiği röportajda ‘itibarı olmayan şirketlerin’ ticareti devam ettiremeyeceklerini vurgulayan Duruk, "Devlet sürekli yapılandırma yapıyor, teşvik veriyor. Altından kalkamayacaksan kapat. Konkordato ile bir yere varamazsınız. Çünkü tedarikçin sana mal vermeyi kesecek" diye konuşmuştu. O dönemde oldukça da haklıydı.

BTSO DEVREDE OLMALI

2018 yılından bu yana yaşanan yüksek faiz, düşük döviz, pahalı kredi ekonomisinden olumsuz etkilenen reel sektörün direneceği son noktalara kadar gelindiği ortada. Hızla küçülen tekstil, makine, oto ana ve yan sanayi ile inşaat gibi deve dişi sektörlerde konkordato ve iflaslar arkaya gelmeye başladığına göre; Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay’ın ‘kapı arkası diplomasiyi’ bir kenara bırakarak yaşananları yüksek bir sesle Ankara’ya anlatma zamanı geldi de geçiyor bile.

Üyelerinin önüne sürekli yeni projeler getirmesi, güçlü bir fon kurulmasına önayak olması, fuarcılıkta öne çıkan KFA ve çip üretiminin önünü açacak girişimlere başlaması ile öğünmesi güzel ancak şirketleri ölen bir kentte neler olabileceğini de biliyor ve hissediyor olmalı.

Dış ticareti her yıl fazla veren Çin ve Hindistan gibi iki dev ülkenin yatırımcıları Bursa’da piyasayı koklamaya başladığına göre yarın satın almalar gündeme gelecek demektir. Tarım toprakları zaten hızla el değiştiriyor. Nilüfer, Kestel, Yenişehir ve Karacabey’in verimli topraklarında yarın öbür gün ortaya çıkabilecek olası imar değişiklikleri, kenti içinden çıkılmaz bir noktaya doğru taşıyabilir.

Geleneksel tarım ürünlerinden vazgeçen bir halk görmek istemezsiniz sanırım sayın başkan. Gastro Festivali düzenleyen bir kentte yetişen domates, biber, soğan, patlıcan, kiraz, ahududu ve diğer ürünler için de kafa patlatmanız gerek. Çünkü bu ürünler Aroma’ya da Kafkas’a da Uludağ İçecek’ için de gerekli. Bursaspor gibi onlar da birer Bursa markası.

GUHEM geleceğin astronotlarına ilham veriyor olabilir ancak konkordato ilan eden her şirket de Çin’lilere ‘ucuza alın’ ilanı anlamına gelecektir.

Tarımdaki son durumu en iyi Meclis Başkan Yardımcısı sayın Murat Bayizit’ten de dinleyebilirsiniz.

Buradan bir kez daha söylüyorum; ‘olan bitenler herkesi üzüyor. Bursa, önlem alınmadığı taktirde tıpkı Detroit gibi sıradan bir kente dönüşüverir. Anlamazsınız bile!’

2025 DE ZOR YIL

Türkiye halen bıçak sırtı bir dönemden geçiyor. Böyle dönemlerde nefesinizi tutun, stokları azaltıp biraz küçülün, çünkü kâr marjlarınız çok düşecek. Sıkı para politikası herkese dokundu ve kolay para kazanma devri bitti. Kur Korumalı Mevduatı (KKM) sona erdirmek isteyecekler ancak o zaman da dövizi baskılama sorunu yaşanacaktır. 2025 yılında TL sürekli devalüe olmaya devam eder diye düşünüyorum. Borsada yabancı yatırımcı girişi olmadığı sürece endeksteki yükselmeler sınırlı kalır. Ucuz krediyi unutun. İşçinizi sakın ha çıkarmayın ve elinizi taşın altında çekmeyin.

ERKEN SEÇİM

Çok kısa bir sürede ‘erken seçim’ kararı alınacağını sanıyorum. Yıllık planlar yapmayın, planlarınızı 3 ayda bir yenileyin ve gençlerle geleceği tartışın. 2025, kolay bir yıl olmayacak, bir yerlerden de aranacaksınız. Kurallar çerçevesinde hareket eden Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile KHK hakkı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşanacak bir tartışma Türkiye’de hemen her şeyi etkileyecektir. Olası bir seçim ekonomisi için umarım ‘yedek akçe kasası’ doludur.

2025; HUZUR, SAĞLIK, UMUT VE BOL ŞANS YILI OLSUN!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.