1999 Körfez Depremi sonrasında ‘Buradan ders çıkarmalı ve gereken önlemleri almalıyız” diye başlayan onlarca açıklamayı hatırlıyorum. Aradan 26 yıl geçmesine karşın elle tutulur bir çalışma yapıldığını görmedim.Haksızlık etmek de istemem; Bunu söylerken ‘yönetmeliklerin değiştirildiğini’, bazı illerde -içinde Bursa da var-mahallelere ‘deprem konteyneri’ konulduğunu, hırsızlıklar olunca konteynerlerin kaldırıldığını, müteahhitlerin titrediklerini, ‘denetim kuruluşları’nın inşaatlarda yetkili kılındığını, nervürlü demir kullanımına mecburiyet getirildiğini, ‘kentsel dönüşüm’ adı altında sadece binaların emsal artışlarıyla birlikte yenilendiğini söyleyebilirim. Alınan tüm önlemlere ve atılan tüm adımlara ket vuran ise ‘imar afları’ oldu.
Ardından 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli, 11 kenti vuran ‘yüzyılın depremi’ yaşandı. Yeni yönetmeliklere uygun olarak inşa edilen binalar bile yıkıldı. Aradan geçen 2 yılda Türkiye kendine gelemedi. Sorunlar çözülemedi, büyük göç yaşandı.
MUDANYA’DA DÖNÜŞÜM ŞART!
Önceki akşam Mudanya Montania Otel’de, Mudanya Belediyesi’nin “Bina Envanteri ve Deprem Risk Analizi” raporunu dinledim ve deyim yerindeyse ‘korktum...’
Oldukça kapsamlı olarak hazırlanan rapora göre; ilçedeki yapı stokunun büyük bölümü yüksek risk taşıyor. 11 mahallede yapılan çalışmada ‘binaların yüzde 18’i çok yüksek, yüzde 42’si ise yüksek riskli yapı’ olarak belirlenmiş durumda. Yani Mudanya’daki binaların yüzde 60’ı hemen kentsel dönüşüme girmeli.
Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın öncelikli görevi ‘insanı yaşatmak’ olduğuna göre; 8 bin 217 yapının behemahal yeniden inşa edilmesi, bir başka anlatımla 3,5 milyon metrekare kapalı alanın ‘depreme dayanıklı hale getirilmesi’ gerekiyor.
HER BİNA İNCELENDİ
Uzmanların ‘Büyük Marmara Depremi’ sözlerini hepimiz dinledik. Marmara Denizi’nde deprem olsa Mudanya’yı etkileyecek. Mudanya’nın içinden ya da yakınından geçen fay hatları kırılsa Mudanya hastalanacak, yatağa düşecek. Öyleyse bugüne kadar yapılmamış olan ‘risk değerlendirme raporu’ üzerinde titizlikle durmalıyız. Bu yapı stokuyla yakalanmak istemeyeceğinize göre Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın köklü değişim çağrısı karşılık bulmalı.
2800 yıllık Mudanya’nın son 50 yılda ciddi bir sayfiye alanı olarak geliştiğini, nüfusun da denize yakın 11 mahallede yoğunlaştığını belirten Mudanya Belediye Başkanı Dalgıç, rapora ilişkin sunumunda, “Çalışmamızı 1 yıl gibi kısa bir sürede tamamladık. Bu çalışmada zemin etüdü, tapu durumu, yoğunluk ve değerlendirme kriterlerini gözönüne alarak süreci yönettik. Her bina için bir rapor oluşturduk. 8 bin 217 yapı bu raporumuza konu oldu. Son sayımlara göre 110 bin dolayında vatandaşımızın yaşadığı Mudanya’da 82 bin 191 kişinin yaşadığı alanda çalıştık” dedi. TEKNİK VERİLER
Çalışmanın sonuçlarını da paylaşan Dalgıç, “1975 yönetmeliğine göre 2 milyon 700 bin metrekareye yakın bir kapalı alan olduğunu ve bu alanların 2 bin 665 binada yer aldığını saptadık. Bağımsız bölüm adedine göre baktığımızda, toplam bağımsız bölümlerin yüzde 64’ü yüksek ve çok yüksek riskli konumda. Eski yönetmelikler ile yapılan ve o dönemin inşaat teknikleri kullanılan çok sayıda binamız olduğu yönündeki tahminlerimiz, bu çalışma ile birlikte örtüştü” dedi.
YENİLENME HEMEN ŞİMDİ
Deprem esmasında oluşacak risklere de değinen Başkan Dalgıç, “Deprem anında binalarımızın tamamı yıkılmayabilir. Ama depremde yıkılan yerlere yardım götürebilmek konusunda sıkıntılar oluşacağını öngörüyoruz. Biz temel olarak deprem anında oluşabilecek riskleri sırasıyla, binaların yıkılması ve can kaybı, altyapı hasarı ve kaos, enkaz altında kalan insanları kurtarma güçlüğü, yangın riski, ağır yapısal hasarlar ve ekonomik süreçler olarak belirledik. Genele baktığımız zaman yapı stokumuzun yenilenmesi gerekli. 3,5 milyon metrekarelik yenileme ihtiyacı olan yapı stoku var. Geç kalmadan harekete geçmeliyiz” diye konuştu.
HERKES KENDİ KARARINI ALABİLİR
Mudanya’nın risk durumunu verilerle ortaya koyduklarını ve bu veriler ışığında çözüm önerileri geliştirmek adına da çalışma başlattıklarını belirten Dalgıç, binasını yerinde dönüştürmek isteyenler için karar aldıklarını ve belediye meclisinden geçirdiklerini; bu çalışmanın Türkiye’ye örnek olmaya başladığını da söyledi.
KATILIMCILAR
Toplantıda; Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Murat İlkme, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem, Mudanya Belediye Başkan Yardımcısı Baran Güneş ile depremin etkisini en çok hissedecek olan 11 mahallenin muhtarı da hazır bulundu.
ODA BAŞKANLARI DESTEK VERDİ Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, “Bugünkü sunumun unutulmaması gerekiyor. Mudanya, Gemlik gibi ilçelerin harekete geçmesi önemli. Multidisipliner olarak hem teknik hem de sosyolojik bağlamda ilerlemesi gereken bir süreç. Bütüncül hareketlere ihtiyaç var. Mudanya’da inşaat mühendisi bir belediye başkanı olması büyük şans. Bir yerden başlamak gerekiyor” dedi.
Şehir Plancılar Odası Bursa Şube Başkanı Murat İlkme ise şehir planlamada Mudanya’nın biraz dışarıda bırakıldığını belirtti. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunun altını çizen Başkan İlkme, depremle yaşamanın öğrenilmesi gerektiğini söyledi. Başkan İlkme, “Bursa geneli olarak aslında kentleşememiş bir bölgeyiz. Mudanya Belediyesi, yol haritası çizen öncü belediyelerden. Bu çalışmaların devamı gelecek gibi görünüyor” diye konuştu. ---
Depremin bir afet değil yağmur ve rüzgar gibi bir doğa olayı olduğunu kaydeden İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdemde Bursanın yapı stokunun yüzde 65’inin riskli olduğunu belirtti. Ortak çalışmanın önemine işaret eden Erdem, “6 Şubat’ı da 99’u da gördük. Yapı stoku envanter çalışması, kaçak yapıları da ortaya koyuyor. Yani saha çalışması şart. Birinci derece riskli binalardan başlanması gerekiyor. Depreme karşı alınmayan önlemler bir beka sorunudur” dedi.
SARIBAL’DAN ÖNERİ
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ise envanter çalışmasının büyük bir riski ortaya koyduğunu ve bundan sonraki süreçte ekonomik bir çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Bina yapımının tamamen politik bir mesele olduğunun altını çizen Sarıbal, “Bir insanın temel hakkı, yaşama hakkıdır. Barınma, beslenme, eğitim temel insanlık hakkıdır. Başkan Deniz Dalgıç’a teşekkür ediyorum. Kaynakları artıracak bir şeyler yapmamız gerekiyor. Belediyelerin imkanlarını artırın. 15 bin lira emekli maaşı alan bir insan kentsel dönüşüm yapamaz. Türkiye’de deprem bir gerçektir, onu afete çeviren insanlardır, politikalardır. Bina dönüşümleri kamucu olmalıdır. Merkezi hükümet ve bakanlık, yerel ile işbirliği yapmalıdır. Deprem öldürmez, politika ve uygulayıcılar öldürür” dedi. Sarıbal, ‘şantiye şefi zorunluluğu’na da eleştiri getirdi.
SORUM HERKESE
8 bin 217 yapı içindeki 54 bin 882 bağımsız bölüm, hemen yenilenmek zorunda. Resmi rakamlara göre 110 bin kişinin yaşadığı Mudanya’da 82 bin 191 kişi büyük risk altında. Olası bir deprem öncesinde atılacak adımlardan biri de ‘Mudanya’nın yeniden planlanması’ olarak ele alınmalı.
Denizden tepelere doğru geniş yollar ve bu caddelere bağlı yan yollar, ilçeye yeni bir kimlik kazandıracaktır. Denizden bakıldığında çok daha modern bir görüntü elde edileceği aşikar. Yanısıra ilçe halkı da büyük oranda rahatlar.
Yaz aylarında 1 milyon kişiye ulaşan ilçe nüfusuna hafta sonları 100.000 kişi katıldığında ne trafik işliyor ne de otoparklarda yer kalıyor. Bu curcuna içinde yaşayıp gidiyoruz. Oysa hava kalitesi çok iyi olan Mudanya’da tarihi yapıların etrafı açılsa, yeni otoparklar hayata geçse, balık ağırlıklı beslenme mekanları sadece kıyıda değil de ilçenin güneyindeki tepelere doğru taşınsa ne güzel olur.
Kıyısı ile arkadaki tepeler arasında teleferik ve dişli tren hatları olsa mesela. Halitpaşa’nın üst kısmında kalan evine ‘yürüyen kaldırımla’ çıksa yaşlılar.
Başkan deniz Dalgıç’ın da dile getirdiği gibi; ‘Önce zihinsel dönüşüm’ gerekli.
Mudanya’da ‘depreme dayanıksız evlerde yaşayanlar’ artık kararını vermeli.
Hayatınızın geri kalanını güvenli evlerde geçirmek için HAREKETE GEÇİN.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursa Haber
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
Mudanya’daki binalar ivedilikle yenilenmeli
1999 Körfez Depremi sonrasında ‘Buradan ders çıkarmalı ve gereken önlemleri almalıyız” diye başlayan onlarca açıklamayı hatırlıyorum. Aradan 26 yıl geçmesine karşın elle tutulur bir çalışma yapıldığını görmedim. Haksızlık etmek de istemem; Bunu söylerken ‘yönetmeliklerin değiştirildiğini’, bazı illerde -içinde Bursa da var-mahallelere ‘deprem konteyneri’ konulduğunu, hırsızlıklar olunca konteynerlerin kaldırıldığını, müteahhitlerin titrediklerini, ‘denetim kuruluşları’nın inşaatlarda yetkili kılındığını, nervürlü demir kullanımına mecburiyet getirildiğini, ‘kentsel dönüşüm’ adı altında sadece binaların emsal artışlarıyla birlikte yenilendiğini söyleyebilirim. Alınan tüm önlemlere ve atılan tüm adımlara ket vuran ise ‘imar afları’ oldu.
Ardından 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli, 11 kenti vuran ‘yüzyılın depremi’ yaşandı. Yeni yönetmeliklere uygun olarak inşa edilen binalar bile yıkıldı. Aradan geçen 2 yılda Türkiye kendine gelemedi. Sorunlar çözülemedi, büyük göç yaşandı.
MUDANYA’DA DÖNÜŞÜM ŞART!
Önceki akşam Mudanya Montania Otel’de, Mudanya Belediyesi’nin “Bina Envanteri ve Deprem Risk Analizi” raporunu dinledim ve deyim yerindeyse ‘korktum...’
Oldukça kapsamlı olarak hazırlanan rapora göre; ilçedeki yapı stokunun büyük bölümü yüksek risk taşıyor. 11 mahallede yapılan çalışmada ‘binaların yüzde 18’i çok yüksek, yüzde 42’si ise yüksek riskli yapı’ olarak belirlenmiş durumda. Yani Mudanya’daki binaların yüzde 60’ı hemen kentsel dönüşüme girmeli.
Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın öncelikli görevi ‘insanı yaşatmak’ olduğuna göre; 8 bin 217 yapının behemahal yeniden inşa edilmesi, bir başka anlatımla 3,5 milyon metrekare kapalı alanın ‘depreme dayanıklı hale getirilmesi’ gerekiyor.
HER BİNA İNCELENDİ
Uzmanların ‘Büyük Marmara Depremi’ sözlerini hepimiz dinledik. Marmara Denizi’nde deprem olsa Mudanya’yı etkileyecek. Mudanya’nın içinden ya da yakınından geçen fay hatları kırılsa Mudanya hastalanacak, yatağa düşecek. Öyleyse bugüne kadar yapılmamış olan ‘risk değerlendirme raporu’ üzerinde titizlikle durmalıyız. Bu yapı stokuyla yakalanmak istemeyeceğinize göre Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın köklü değişim çağrısı karşılık bulmalı.
2800 yıllık Mudanya’nın son 50 yılda ciddi bir sayfiye alanı olarak geliştiğini, nüfusun da denize yakın 11 mahallede yoğunlaştığını belirten Mudanya Belediye Başkanı Dalgıç, rapora ilişkin sunumunda, “Çalışmamızı 1 yıl gibi kısa bir sürede tamamladık. Bu çalışmada zemin etüdü, tapu durumu, yoğunluk ve değerlendirme kriterlerini gözönüne alarak süreci yönettik. Her bina için bir rapor oluşturduk. 8 bin 217 yapı bu raporumuza konu oldu. Son sayımlara göre 110 bin dolayında vatandaşımızın yaşadığı Mudanya’da 82 bin 191 kişinin yaşadığı alanda çalıştık” dedi.
TEKNİK VERİLER
Çalışmanın sonuçlarını da paylaşan Dalgıç, “1975 yönetmeliğine göre 2 milyon 700 bin metrekareye yakın bir kapalı alan olduğunu ve bu alanların 2 bin 665 binada yer aldığını saptadık. Bağımsız bölüm adedine göre baktığımızda, toplam bağımsız bölümlerin yüzde 64’ü yüksek ve çok yüksek riskli konumda. Eski yönetmelikler ile yapılan ve o dönemin inşaat teknikleri kullanılan çok sayıda binamız olduğu yönündeki tahminlerimiz, bu çalışma ile birlikte örtüştü” dedi.
YENİLENME HEMEN ŞİMDİ
Deprem esmasında oluşacak risklere de değinen Başkan Dalgıç, “Deprem anında binalarımızın tamamı yıkılmayabilir. Ama depremde yıkılan yerlere yardım götürebilmek konusunda sıkıntılar oluşacağını öngörüyoruz. Biz temel olarak deprem anında oluşabilecek riskleri sırasıyla, binaların yıkılması ve can kaybı, altyapı hasarı ve kaos, enkaz altında kalan insanları kurtarma güçlüğü, yangın riski, ağır yapısal hasarlar ve ekonomik süreçler olarak belirledik. Genele baktığımız zaman yapı stokumuzun yenilenmesi gerekli. 3,5 milyon metrekarelik yenileme ihtiyacı olan yapı stoku var. Geç kalmadan harekete geçmeliyiz” diye konuştu.
HERKES KENDİ KARARINI ALABİLİR
Mudanya’nın risk durumunu verilerle ortaya koyduklarını ve bu veriler ışığında çözüm önerileri geliştirmek adına da çalışma başlattıklarını belirten Dalgıç, binasını yerinde dönüştürmek isteyenler için karar aldıklarını ve belediye meclisinden geçirdiklerini; bu çalışmanın Türkiye’ye örnek olmaya başladığını da söyledi.
KATILIMCILAR
Toplantıda; Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Murat İlkme, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem, Mudanya Belediye Başkan Yardımcısı Baran Güneş ile depremin etkisini en çok hissedecek olan 11 mahallenin muhtarı da hazır bulundu.
ODA BAŞKANLARI DESTEK VERDİ
Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, “Bugünkü sunumun unutulmaması gerekiyor. Mudanya, Gemlik gibi ilçelerin harekete geçmesi önemli. Multidisipliner olarak hem teknik hem de sosyolojik bağlamda ilerlemesi gereken bir süreç. Bütüncül hareketlere ihtiyaç var. Mudanya’da inşaat mühendisi bir belediye başkanı olması büyük şans. Bir yerden başlamak gerekiyor” dedi.
Şehir Plancılar Odası Bursa Şube Başkanı Murat İlkme ise şehir planlamada Mudanya’nın biraz dışarıda bırakıldığını belirtti. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunun altını çizen Başkan İlkme, depremle yaşamanın öğrenilmesi gerektiğini söyledi. Başkan İlkme, “Bursa geneli olarak aslında kentleşememiş bir bölgeyiz. Mudanya Belediyesi, yol haritası çizen öncü belediyelerden. Bu çalışmaların devamı gelecek gibi görünüyor” diye konuştu. ---
Depremin bir afet değil yağmur ve rüzgar gibi bir doğa olayı olduğunu kaydeden İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem de Bursanın yapı stokunun yüzde 65’inin riskli olduğunu belirtti. Ortak çalışmanın önemine işaret eden Erdem, “6 Şubat’ı da 99’u da gördük. Yapı stoku envanter çalışması, kaçak yapıları da ortaya koyuyor. Yani saha çalışması şart. Birinci derece riskli binalardan başlanması gerekiyor. Depreme karşı alınmayan önlemler bir beka sorunudur” dedi.
SARIBAL’DAN ÖNERİ
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ise envanter çalışmasının büyük bir riski ortaya koyduğunu ve bundan sonraki süreçte ekonomik bir çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Bina yapımının tamamen politik bir mesele olduğunun altını çizen Sarıbal, “Bir insanın temel hakkı, yaşama hakkıdır. Barınma, beslenme, eğitim temel insanlık hakkıdır. Başkan Deniz Dalgıç’a teşekkür ediyorum. Kaynakları artıracak bir şeyler yapmamız gerekiyor. Belediyelerin imkanlarını artırın. 15 bin lira emekli maaşı alan bir insan kentsel dönüşüm yapamaz. Türkiye’de deprem bir gerçektir, onu afete çeviren insanlardır, politikalardır. Bina dönüşümleri kamucu olmalıdır. Merkezi hükümet ve bakanlık, yerel ile işbirliği yapmalıdır. Deprem öldürmez, politika ve uygulayıcılar öldürür” dedi. Sarıbal, ‘şantiye şefi zorunluluğu’na da eleştiri getirdi.
SORUM HERKESE
8 bin 217 yapı içindeki 54 bin 882 bağımsız bölüm, hemen yenilenmek zorunda. Resmi rakamlara göre 110 bin kişinin yaşadığı Mudanya’da 82 bin 191 kişi büyük risk altında. Olası bir deprem öncesinde atılacak adımlardan biri de ‘Mudanya’nın yeniden planlanması’ olarak ele alınmalı.
Denizden tepelere doğru geniş yollar ve bu caddelere bağlı yan yollar, ilçeye yeni bir kimlik kazandıracaktır. Denizden bakıldığında çok daha modern bir görüntü elde edileceği aşikar. Yanısıra ilçe halkı da büyük oranda rahatlar.
Yaz aylarında 1 milyon kişiye ulaşan ilçe nüfusuna hafta sonları 100.000 kişi katıldığında ne trafik işliyor ne de otoparklarda yer kalıyor. Bu curcuna içinde yaşayıp gidiyoruz. Oysa hava kalitesi çok iyi olan Mudanya’da tarihi yapıların etrafı açılsa, yeni otoparklar hayata geçse, balık ağırlıklı beslenme mekanları sadece kıyıda değil de ilçenin güneyindeki tepelere doğru taşınsa ne güzel olur.
Kıyısı ile arkadaki tepeler arasında teleferik ve dişli tren hatları olsa mesela. Halitpaşa’nın üst kısmında kalan evine ‘yürüyen kaldırımla’ çıksa yaşlılar.
Başkan deniz Dalgıç’ın da dile getirdiği gibi; ‘Önce zihinsel dönüşüm’ gerekli.
Mudanya’da ‘depreme dayanıksız evlerde yaşayanlar’ artık kararını vermeli.
Hayatınızın geri kalanını güvenli evlerde geçirmek için HAREKETE GEÇİN.