Bursa’daki oda ve borsaların buluştuğu ‘Ortak Akıl Toplantısı’nın 24.’sü Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) referans eğitim merkezi olarak Türkiye’ye kazandırdığı Uludağ’daki ‘Bursa Business School’da gerçekleştirilmiş (!)
Bir basın bülteni ile haberimiz oldu, içeriği Bursa’yı ve Bursalılar’ı yakından ilgilendirdiği için değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.
Bu toplantıların her oda ya da borsa ile en geç 3 ayda bir yapılmasını önererek başlamak; toplantının ayrıntılarına değinmek ve görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
ORTAK AKIL
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, ilçe oda ve borsalarıbaşkanları ile meclis başkanlarının bugün gelinen noktayı ve geleceği masaya yatırmaları umutlarımızı artırdı; çünkü ekonomik alandaki gelişmeler hepimizin yaşamı üzerinde derin etki bırakıyor. İş insanlarının birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunu yaşatmaları, örnek bir davranış olarak takdir edilmeli.
BTSO Başkanı Burkay’ın ‘vizyoner bakış açısıyla’ anlattığı başlıklar, olası yeni sektörlere yaklaşımı ve birarada karar alma süreçleri, Bursa’nın geleceğini şekillendiren çok önemli bir liderlik olarak görülmeli. Burkay, dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederken varolan yapılanmanın da farkında olan bir başkan. Çevresindeki insanları tanıyor ve onları ‘yukarı çekmek için’ elinden geleni yapıyor.
Türkiye’nin sanayi üretim merkezleri arasında İstanbul, Kocaeli, Bursa, Yalova ve İzmir başı çekerken; Adana, Mersin, Konya, Kayseri, Denizli ve Gaziantep’i imalatçı-ihracatçı kentler olarak sıralayabilirim. ‘6 Şubat Depremi’ni yaşayan iller arasında olan Kahramanmaraş ve Hatay da listenin alt sıralarında yer alır.
Vergi toplanmasında, istihdamda, ihracatta ve çeşitli sektörlerdeki yatırımlarda hep ilk 4 arasında yer alan Bursa’nın bugünden yarına hazırlanırken atacağı çok önemli adımlar ve alacağı çok önemli kararlar olduğunu biliyor ve izliyorum.
BURSA, BAROMETRE KENT
Toplantıda; Oda ve borsaların ekonominin pusulası hüviyetindeki kurumlar olduğunu belirten İbrahim Burkay’ın, “Oda ve borsalarımız firmalarımızın rehberi konumunda. Biz fırtınalı denizlerde yol gösteren deniz fenerleri gibiyiz. Dayanışma ve istişare kültürü, tüm ilçelerimizi Bursa ortak paydasında birleştiriyor. Bu birliktelik Bursa’yı diğer şehirlerden pozitif olarak ayıran bir özellik. Bu yüzden de ‘Bursa Büyürse Türkiye Büyür’ inancı etrafında birleştik” sözleri gerçekleri yansıtıyor.
Burkay, teknolojideki hızı ve buna bağlı olarak değişen sermaye yapısını bilen, yeni oyun kurulurken nerede durulacağını anlatan, dünyadaki değişimi iyi okumak gerektiğini üyelerini korkutmadan bilgilendiren bir başkan olarak üyelerini motive etmek zorunda. Çünkü ‘Marmara Havzası’ndaki herhangi bir sıkıntı, Türkiye’yi derinden sarsar, ülkede moral falan kalmaz.
Küreselcilerle sarmaş dolaş mı bilemiyorum ancak başkanİbrahim Burkay’ın Bursa’daki fabrika satışlarını yakından takip etmesi, hangi ülkelerin neden kente geldiklerini ya da neden en kritik tesislere el attıklarını fark etmesi gerekir.
Elektrik, doğalgaz ve iletişim kanallarında kimlerin cirit attığını, hammadde kaynaklarına kimlerin hakim olduğunu, kalite ve yeşil üretim tabanlı yaklaşımlarda kimlerin sözünün geçtiğini öğrenmesi 5 dakikasını alır. Her bir ürün ve hizmet için alınması zorunlu olan ‘belgeler’e yılda neden 5 milyar dolar ödediğimizin de açıklanmasında fayda mülahaza ediyorum. Para miktarı çok büyük; ‘bu konuda neden TSE’nin belgelendirmesine geçilmediğini ya da geçilemediğini öğrenmek isterim.
TEKSTİL GÖÇÜ
En son 5 ay önceki sayılarla ifade edeyim; 110 fabrikanın neden Mısır’a gittiğini de bilmeliyiz. (Sayı BUGÜNLERDE artmış olmalı) Bursa’dan giden Jade Tekstil’in Mısır’da ihracat şampiyonu olması da konuşulmalı ve ‘Tekstil sektörünün’ dönmemek üzere ülkeyi terk edip etmediğini de verilerle açıklayabilmeliyiz artık.
Demek ki; yaşanan bir takım olumsuzluklar var.
Saat 15.00’ten sonra çalışmayan işçi ile Mısır’da başarılı olduğumuza göre burada yüksek sesle konuşma zamanı geldi demektir.
Bu alanda teknik tekstile yatırım, kurtuluş reçetesi olabilir. Yanmayan, koku salan, sinek kaçıran, terletmeyen, teri dışarı atan, yaralanmalarda kanın pıhtılaşmasını sağlayan, tek kullanımlık sağlık ürünleri gibi nano tekstil ürünleri öne çıkabilir. Rahmetli Adnan Ener hocamızın Parlamış Tekstil bünyesinde geliştirdiği ‘Paraşüt bezi’ gibi ülkemizde ilk kez üretilecek çeşitli ürün kitleri de unutulmamalıdır.
ABD-ÇİN SAVAŞI
Önümüzdeki dönemi şekillendirecek siyasi ve ekonomik ve sosyal gelişmelere de değinen Burkay’ın, “ABD ve Çin arasındaki teknoloji rekabetini hepimiz yakından takip ediyoruz. Bizim bu süreçteki tek meselemiz Türkiye olmalı. Ülke olarak buna hazırlıklı olmalıyız. Özellikle Kasım ayındaki ABD seçimleri ve Trump’ın seçildikten sonra verdiği mesajlar ve devreye aldığı politikalar bize net bir şey gösteriyor. 19’uncu yüzyılda başlayan sanayi devriminde oluşan sermaye, artık kabuk değiştiriyor” uyarısı, Bursa’daki tüm kesimleri ilgilendirmeli.
YENİ NESİL EKONOMİ
Dijital dünyadaki patronların hızla güçlendiğini belirten Başkan Burkay’ın aşağıdaki sözlerinin altını KALIN BİR ÇİZGİYLE çiziyorum; “Artık karşımızda yeni nesil ekonomi aktörleri var. Bundan sonra 50 yıl dünyadaki sermaye yapısı bu olacak. G-7 diye tarif ettiğimiz ülkeler değişecek. Bu coğrafyada en avantajlı olan ülkelerin başında Türkiye geliyor. O yüzden kurumlarımız stratejik öneme sahip. Her üyemizin farklı talepleri ve sorunları var. Bizler bu konularda onlara en üst seviyede destek olmayı sürdürüyoruz. Şirketlerimiz günlük sorunlarla meşgul olması sebebiyle yeni nesil alanlardaki gelişmeleri okuyamayabiliyor. Kurumlarımız dünyadaki gündemi doğru bir şekilde inceleyerek şirketlerin profillerini hesaba katarak yol gösterici olmak zorunda. Bugün güçlü olduğumuz alanlarda mutlaka sürdürülebilir kılmak için ortaya koyacağımız projelere odaklanmalıyız. İşte TEKNOSAB’ı bu gelişmeleri iyi okuyarak hayata geçirdik. 2024 yılında girişim sermayesi yatırım fonumuzu kurduk. Şu anda 700’ü aşkın ortağıyla Türkiye’de katılımcı tabanı olarak en büyük fonu konumuna geldi. Odalarımız ve borsalarımız firmalarımızın daha güçlü bir geleceğe sahip olması için kilit rol oynuyor. Bu ortak akıl toplantıları da çok kıymetli.”
İNEGÖL’ÜN GÜCÜ
İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yavuz Uğurdağ’ın “İnegöl, Türkiye mobilya ihracatının yüzde 20-22 bandını tek başına gerçekleştiriyor. 1.5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyoruz. Bursa’nın ekonomisine yüzde 12 oranında katkı sağlıyoruz. İhracat için farklı pazarlara yönelmek istiyoruz. Geçen hafta ABD’ye gittik. Çin tehdidi mobilyada birinci sırada” sözlerini not etmeliyiz.
Umarım bir gün ‘İL’ olurlar.
GEMLİK YAT LİMANI
Gemlik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hamaloğlu da toplantıda , ‘Bursa Yat Limanı ve Yeşil Gıda OSB’ projelerinin ayrıntılarını anlatmış. Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren de yat limanı istediğine bu iş olacak demektir. 100 kilometreyi aşan sahile sahip Bursa’da tam donanımlı bir yat limanının olmadığını belirten Hamaloğlu’nun bir ricası var; Bu projenin 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı’nda yer alması. Gemlik Belediyesi veBüyükşehir Belediyesine dilekçe ile başvurmuşlar. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu da bilgilendirilmiş.
Projede 500 tekneli bir yat limanı, arka planda mağazalar ve restoranlar olacak.
Sanırım otel, motel ve otopark da gerekecek.
YEŞİL GIDA OSB
Gıda üreticisi firmaların Gemlik’te ‘Gıda OSB’ kurulmasını talep ettiklerini de öğreniyoruz Hamaloğlu’ndan.2 bin 650 dönüm arazi üzerine kurulması planlanan OSB projesi hazırlanmış bile. Demek ki; zeytin ve zeytinyağında söz sahibi olan Gemlik’te Orhangazi’den, Karacabey’den, Yenişehir’den, Mustafakemalpaşa’dan, Orhaneli’den, İnegöl’den, Mudanya’dan hatta Çin’den firmalar yer isteyecekler. Başka kentlerden de fabrika kurmak için gelenler olacaktır.
‘Doğru yer Gemlik mi?’ sorusu gelebilir. İstanbul’a, Kocaeli’ye ve Ankara’ya tren bağlantısı olduğunda Gemlik öne çıkabilir. Limandan ihracat da yapılacaktır.
YENİŞEHİR HAVAALANI
Yenişehir Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Orhan Torunda, Yenişehir Havalimanı’nda sefer sayılarının yetersiz olduğunu dile getirmiş. BTSO liderliğinde gelişen lojistik merkezinin hareketli olması ise övgü almış. Bu arada havaalanına yakın gümrükleme sahası ile yeni antrepolar istediklerini de kaydedelim.
ORHANGAZİ ZEYTİN FESTİVALİ
Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Cem Kapitan ise zeytin festivalinin sadece ilçenin değil, Bursa’nın bir organizasyonu olmasını istemesi dikkatimi çekti. Adana Portakal Çiçeği Festivali gibi dünyaca bilinen etkinlik fena olmaz.
‘Bursa büyürse Türkiye büyür’ çok yerinde bir söylem. Aksini düşünmek bile istemem.
Konvansiyonel sektörlerden tekstil, çimento, boyahane, siyanürlü altın madeni, vahşi kömür çıkarma gibi ‘dünyayı yok eden’ her alanda sert önlemler gerekiyor.
Bursa, yüksek teknoloji gerektiren sanayi kollarına yatırım yapan girişimcilerini bulmalı, turizm gelişmeli, atıklarını bertaraf eden düzeyi yakalayabilmeli.
Yeşil ve güçlü bir kent olarak gelecek yüzyıllara yelken açmalıyız.
Bu arada ‘Gıda OSB’ kurmak isteyen sanayicilerin tarım alanlarını koruduklarını, ata tohumlarına sahip çıktıklarını ve filtresiz baca bırakmadıklarını da görmek isterim.
Derelerde temiz aksın LÜTFEN!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursa Haber
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
Gıda OSB olacaksa, araziler korunmalı
Bursa’daki oda ve borsaların buluştuğu ‘Ortak Akıl Toplantısı’nın 24.’sü Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) referans eğitim merkezi olarak Türkiye’ye kazandırdığı Uludağ’daki ‘Bursa Business School’da gerçekleştirilmiş (!)
Bir basın bülteni ile haberimiz oldu, içeriği Bursa’yı ve Bursalılar’ı yakından ilgilendirdiği için değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.
Bu toplantıların her oda ya da borsa ile en geç 3 ayda bir yapılmasını önererek başlamak; toplantının ayrıntılarına değinmek ve görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
ORTAK AKIL
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, ilçe oda ve borsaları başkanları ile meclis başkanlarının bugün gelinen noktayı ve geleceği masaya yatırmaları umutlarımızı artırdı; çünkü ekonomik alandaki gelişmeler hepimizin yaşamı üzerinde derin etki bırakıyor. İş insanlarının birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunu yaşatmaları, örnek bir davranış olarak takdir edilmeli.
BTSO Başkanı Burkay’ın ‘vizyoner bakış açısıyla’ anlattığı başlıklar, olası yeni sektörlere yaklaşımı ve birarada karar alma süreçleri, Bursa’nın geleceğini şekillendiren çok önemli bir liderlik olarak görülmeli. Burkay, dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederken varolan yapılanmanın da farkında olan bir başkan. Çevresindeki insanları tanıyor ve onları ‘yukarı çekmek için’ elinden geleni yapıyor.
Türkiye’nin sanayi üretim merkezleri arasında İstanbul, Kocaeli, Bursa, Yalova ve İzmir başı çekerken; Adana, Mersin, Konya, Kayseri, Denizli ve Gaziantep’i imalatçı-ihracatçı kentler olarak sıralayabilirim. ‘6 Şubat Depremi’ni yaşayan iller arasında olan Kahramanmaraş ve Hatay da listenin alt sıralarında yer alır.
Vergi toplanmasında, istihdamda, ihracatta ve çeşitli sektörlerdeki yatırımlarda hep ilk 4 arasında yer alan Bursa’nın bugünden yarına hazırlanırken atacağı çok önemli adımlar ve alacağı çok önemli kararlar olduğunu biliyor ve izliyorum.
BURSA, BAROMETRE KENT
Toplantıda; Oda ve borsaların ekonominin pusulası hüviyetindeki kurumlar olduğunu belirten İbrahim Burkay’ın, “Oda ve borsalarımız firmalarımızın rehberi konumunda. Biz fırtınalı denizlerde yol gösteren deniz fenerleri gibiyiz. Dayanışma ve istişare kültürü, tüm ilçelerimizi Bursa ortak paydasında birleştiriyor. Bu birliktelik Bursa’yı diğer şehirlerden pozitif olarak ayıran bir özellik. Bu yüzden de ‘Bursa Büyürse Türkiye Büyür’ inancı etrafında birleştik” sözleri gerçekleri yansıtıyor.
Burkay, teknolojideki hızı ve buna bağlı olarak değişen sermaye yapısını bilen, yeni oyun kurulurken nerede durulacağını anlatan, dünyadaki değişimi iyi okumak gerektiğini üyelerini korkutmadan bilgilendiren bir başkan olarak üyelerini motive etmek zorunda. Çünkü ‘Marmara Havzası’ndaki herhangi bir sıkıntı, Türkiye’yi derinden sarsar, ülkede moral falan kalmaz.
Küreselcilerle sarmaş dolaş mı bilemiyorum ancak başkan İbrahim Burkay’ın Bursa’daki fabrika satışlarını yakından takip etmesi, hangi ülkelerin neden kente geldiklerini ya da neden en kritik tesislere el attıklarını fark etmesi gerekir.
Elektrik, doğalgaz ve iletişim kanallarında kimlerin cirit attığını, hammadde kaynaklarına kimlerin hakim olduğunu, kalite ve yeşil üretim tabanlı yaklaşımlarda kimlerin sözünün geçtiğini öğrenmesi 5 dakikasını alır. Her bir ürün ve hizmet için alınması zorunlu olan ‘belgeler’e yılda neden 5 milyar dolar ödediğimizin de açıklanmasında fayda mülahaza ediyorum. Para miktarı çok büyük; ‘bu konuda neden TSE’nin belgelendirmesine geçilmediğini ya da geçilemediğini öğrenmek isterim.
TEKSTİL GÖÇÜ
En son 5 ay önceki sayılarla ifade edeyim; 110 fabrikanın neden Mısır’a gittiğini de bilmeliyiz. (Sayı BUGÜNLERDE artmış olmalı) Bursa’dan giden Jade Tekstil’in Mısır’da ihracat şampiyonu olması da konuşulmalı ve ‘Tekstil sektörünün’ dönmemek üzere ülkeyi terk edip etmediğini de verilerle açıklayabilmeliyiz artık.
Demek ki; yaşanan bir takım olumsuzluklar var.
Saat 15.00’ten sonra çalışmayan işçi ile Mısır’da başarılı olduğumuza göre burada yüksek sesle konuşma zamanı geldi demektir.
Bu alanda teknik tekstile yatırım, kurtuluş reçetesi olabilir. Yanmayan, koku salan, sinek kaçıran, terletmeyen, teri dışarı atan, yaralanmalarda kanın pıhtılaşmasını sağlayan, tek kullanımlık sağlık ürünleri gibi nano tekstil ürünleri öne çıkabilir. Rahmetli Adnan Ener hocamızın Parlamış Tekstil bünyesinde geliştirdiği ‘Paraşüt bezi’ gibi ülkemizde ilk kez üretilecek çeşitli ürün kitleri de unutulmamalıdır.
ABD-ÇİN SAVAŞI
Önümüzdeki dönemi şekillendirecek siyasi ve ekonomik ve sosyal gelişmelere de değinen Burkay’ın, “ABD ve Çin arasındaki teknoloji rekabetini hepimiz yakından takip ediyoruz. Bizim bu süreçteki tek meselemiz Türkiye olmalı. Ülke olarak buna hazırlıklı olmalıyız. Özellikle Kasım ayındaki ABD seçimleri ve Trump’ın seçildikten sonra verdiği mesajlar ve devreye aldığı politikalar bize net bir şey gösteriyor. 19’uncu yüzyılda başlayan sanayi devriminde oluşan sermaye, artık kabuk değiştiriyor” uyarısı, Bursa’daki tüm kesimleri ilgilendirmeli.
YENİ NESİL EKONOMİ
Dijital dünyadaki patronların hızla güçlendiğini belirten Başkan Burkay’ın aşağıdaki sözlerinin altını KALIN BİR ÇİZGİYLE çiziyorum; “Artık karşımızda yeni nesil ekonomi aktörleri var. Bundan sonra 50 yıl dünyadaki sermaye yapısı bu olacak. G-7 diye tarif ettiğimiz ülkeler değişecek. Bu coğrafyada en avantajlı olan ülkelerin başında Türkiye geliyor. O yüzden kurumlarımız stratejik öneme sahip. Her üyemizin farklı talepleri ve sorunları var. Bizler bu konularda onlara en üst seviyede destek olmayı sürdürüyoruz. Şirketlerimiz günlük sorunlarla meşgul olması sebebiyle yeni nesil alanlardaki gelişmeleri okuyamayabiliyor. Kurumlarımız dünyadaki gündemi doğru bir şekilde inceleyerek şirketlerin profillerini hesaba katarak yol gösterici olmak zorunda. Bugün güçlü olduğumuz alanlarda mutlaka sürdürülebilir kılmak için ortaya koyacağımız projelere odaklanmalıyız. İşte TEKNOSAB’ı bu gelişmeleri iyi okuyarak hayata geçirdik. 2024 yılında girişim sermayesi yatırım fonumuzu kurduk. Şu anda 700’ü aşkın ortağıyla Türkiye’de katılımcı tabanı olarak en büyük fonu konumuna geldi. Odalarımız ve borsalarımız firmalarımızın daha güçlü bir geleceğe sahip olması için kilit rol oynuyor. Bu ortak akıl toplantıları da çok kıymetli.”
İNEGÖL’ÜN GÜCÜ
İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yavuz Uğurdağ’ın “İnegöl, Türkiye mobilya ihracatının yüzde 20-22 bandını tek başına gerçekleştiriyor. 1.5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyoruz. Bursa’nın ekonomisine yüzde 12 oranında katkı sağlıyoruz. İhracat için farklı pazarlara yönelmek istiyoruz. Geçen hafta ABD’ye gittik. Çin tehdidi mobilyada birinci sırada” sözlerini not etmeliyiz.
Umarım bir gün ‘İL’ olurlar.
GEMLİK YAT LİMANI
Gemlik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hamaloğlu da toplantıda , ‘Bursa Yat Limanı ve Yeşil Gıda OSB’ projelerinin ayrıntılarını anlatmış. Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren de yat limanı istediğine bu iş olacak demektir. 100 kilometreyi aşan sahile sahip Bursa’da tam donanımlı bir yat limanının olmadığını belirten Hamaloğlu’nun bir ricası var; Bu projenin 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı’nda yer alması. Gemlik Belediyesi veBüyükşehir Belediyesine dilekçe ile başvurmuşlar. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu da bilgilendirilmiş.
Projede 500 tekneli bir yat limanı, arka planda mağazalar ve restoranlar olacak.
Sanırım otel, motel ve otopark da gerekecek.
YEŞİL GIDA OSB
Gıda üreticisi firmaların Gemlik’te ‘Gıda OSB’ kurulmasını talep ettiklerini de öğreniyoruz Hamaloğlu’ndan. 2 bin 650 dönüm arazi üzerine kurulması planlanan OSB projesi hazırlanmış bile. Demek ki; zeytin ve zeytinyağında söz sahibi olan Gemlik’te Orhangazi’den, Karacabey’den, Yenişehir’den, Mustafakemalpaşa’dan, Orhaneli’den, İnegöl’den, Mudanya’dan hatta Çin’den firmalar yer isteyecekler. Başka kentlerden de fabrika kurmak için gelenler olacaktır.
‘Doğru yer Gemlik mi?’ sorusu gelebilir. İstanbul’a, Kocaeli’ye ve Ankara’ya tren bağlantısı olduğunda Gemlik öne çıkabilir. Limandan ihracat da yapılacaktır.
YENİŞEHİR HAVAALANI
Yenişehir Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Orhan Torun da, Yenişehir Havalimanı’nda sefer sayılarının yetersiz olduğunu dile getirmiş. BTSO liderliğinde gelişen lojistik merkezinin hareketli olması ise övgü almış. Bu arada havaalanına yakın gümrükleme sahası ile yeni antrepolar istediklerini de kaydedelim.
ORHANGAZİ ZEYTİN FESTİVALİ
Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Cem Kapitan ise zeytin festivalinin sadece ilçenin değil, Bursa’nın bir organizasyonu olmasını istemesi dikkatimi çekti. Adana Portakal Çiçeği Festivali gibi dünyaca bilinen etkinlik fena olmaz.
‘Bursa büyürse Türkiye büyür’ çok yerinde bir söylem. Aksini düşünmek bile istemem.
Konvansiyonel sektörlerden tekstil, çimento, boyahane, siyanürlü altın madeni, vahşi kömür çıkarma gibi ‘dünyayı yok eden’ her alanda sert önlemler gerekiyor.
Bursa, yüksek teknoloji gerektiren sanayi kollarına yatırım yapan girişimcilerini bulmalı, turizm gelişmeli, atıklarını bertaraf eden düzeyi yakalayabilmeli.
Yeşil ve güçlü bir kent olarak gelecek yüzyıllara yelken açmalıyız.
Bu arada ‘Gıda OSB’ kurmak isteyen sanayicilerin tarım alanlarını koruduklarını, ata tohumlarına sahip çıktıklarını ve filtresiz baca bırakmadıklarını da görmek isterim.
Derelerde temiz aksın LÜTFEN!