Aklınıza hemen 90-60-90 ölçülerinde, boyu 1.75-1.80, yüzü ‘altın oran’lı, 50-55 kilogram ağırlığında, tek bir bakışıyla dünyayı yakan sarışın modeller gelmesin.

Bizim modeller daha çok 1/1.000 ile 1/5.000 ölçülerinde küçültülmüş olanlar.

Merkezi Bursa olan ‘Grey Scale Modeling Society (Gri Ölçekli Modelleme Topluluğu)’, 2024 yılının ocak ayında kurulan ve 35 üyesi olan bir dernek.

8-9 Mart 2025 tarihleri arasında yani yarın ve ertesi gün Odunluk’taki Gold Majesty Otel’de ‘Uluslararası Model Yarışması’ düzenliyorlar.

Macaristan, Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Makedonya, Slovenya ve Romanya’dan yarışmacılar katılıyor.

Zamanınızı ayırın ve lütfen eserleri görün. Pişman olmayacaksınız...

Dernek olarak öylesine güzel işlere imza atmışlar ki inanamazsınız.

2023 ve 2024 yıllarında 20 ayrı uluslararası yarışmaya katılarak hem Türkiye’yi temsil etmişler hem de 200 madalya kazanmışlar.

İtiraf etmeliyim; göğsüm kabardı.

Kendileriyle Osmangazi Belediyesi Gençlik ve Girişimcilik Merkezi’nin açılışında tanıştım. Başkan Erkan Aydın ile Borsa Başkanı Özer Matlı’nın ortaklaşa hayata geçirdiği merkezin gençlere faydalı olacağına inandığımı belirterek devam edeyim. Dernek Başkanı Kadir Serbest ve arkadaşları ‘gemi, otomobil, uçak, tank ve benzeri modelleri’ sergi alanından topluyorlardı, dikkatimi çekti.

“Bir kaç soru sorabilir miyim?” diye yaklaştım.

Sergiledikleri eserleri birer mücevhermiş gibi titizlikle ve istifini hiç bozmadan karton kutulara dolduran hafif göbekli, saçlarını bu uğurda dökmüş, oldukça güleryüzlü olan başkan bana dönerek “Siz kimsiniz?” diye sordu.

Gazeteci olduğumu, modellerin oldukça güzel ve gerçek boyutlarda olanlara birebir benzediğini, nereden getirdiklerini merak ettiğimi belirttim. İlk karşılaşmamız olduğu için kartlarımı açık oynadım. “Sizi yakından tanımak isterim. Bursa’dan mısınız?” sorusuyla başladım. Kendimi tutamadım, “Satıyor musunuz?” diye de ekledim.

Ortam bir anda buz kesti. “Asla satmayız. Her biri çocuğumuz gibi” söz dizesi, kurşun oldu oradaki tanklardan üzerime üzerime geldi. Sağımı solumu yokladım yaralanma yoktu! Şimdi diplomasi zamanıydı. Gözlerimi eserlerine çavirerek “Kendinizi tanıtır mısınız. Oldukça meşakkatli bir süreç sanırım?” diyebildim.

Sanırım damarlarına basmayı başarmıştım.

Başkan Serbest, modelleme çalışmalarına hobi olarak başlayan arkadaşlarıyla dernekleştiklerini, bugüne kadar 20’yi aşkın uluslararası yarışmaya katıldıklarını, çok başarılı olduklarını, kendi ceplerinden harcama yaptıklarını, Çağdaş Eğitim Kurumları (ÇEK) bünyesindeki Özel 3 Mart Azizoğlu İlk ve Ortaokulu’nda her çarşamba günü ‘Modelleme’ dersi verdiklerini, sponsorlarla buluşmayı arzu ettiklerini, bu hobinin aynı zamanda sanayi iş kolları için bir başlangıç teşkil ettiğini bir çırpıda anlatıverdi.

Romanya’da katıldıkları bir yarışma sonrası ülkenin savunma bakanlığı yetkilileri tarafından ziyaret edildiklerini, sergiledikleri gemiyi almak istediklerini, bunun üzerine gemi maketini Romanya’ya hediye ettiklerini de öğrendim. O maket artık Romanya Askeri Deniz Müzesinde...

Demek ki; gemi model de olsa hak ettiği değeri buluyor.

HAYAL KURMADAN OLMAZ

Bir modelin yapımına başlamadan çok önce onunla ilgili hayaller kurarsınız. Planını alıp incelemeden önce fotoğraflarına bakarsınız, o geminin tarihçesini araştırırsınız. Ya da kimbilir belki, eski bir kitabın arasından çıkan bir vapur kartpostalına vurulup, üzerindeki Osmanlıca ismi okutup peşine düşmüşsünüz bile.

Öğrendiğiniz herşey sizi büyüler ve model önce kalbinizde şekil bulmaya başlar. Hele ki söz konusu olan, orijinali sökülmüş, hurdacıların eline geçmiş ya da herhangi bir sebeple batmış bir gemiyse, onun modelini yapmak onu yeniden hayata getirmek gibi birşey olmalı. Bu bir uçak, bir motorsiklet ya da bir zırhlı tank da olabilir.
Planı elinize aldığınızda yepyeni bir heyecan başlar.

Zihninizde ve kalbinizde yarattığınız modeli başkalarına da gösterme heyecanı. Malzemeleri düşünürsünüz tek tek, “En uygun ağaç hangisi? Kabini neden yaparım? Geçen gün aldığım hurda zinciri sökerek şu parçayı üretebilir miyim?” gibi onlarca soruya yanıt arar ve en uygun malzemeyi kullanırsınız.

Modelci, ortada daha model yokken çevresindeki herşeyi ileride kullanacağı bir malzeme olarak görür, alır, saklar zaten. Olmayacak bir teneke parçasını eğip büküp bir çıpa şekline getirmek model gemi yapımının belki de en güzel aşaması olsa gerek.

Aylar süren yapım boyunca başka modelcilerle de görüşülür ve fikirler alınır.
Aşama aşama ortaya çıkan modeli saklamak da istersiniz ancak doğru olan herkese göstermektir aslında. Sabrınıza, gösterdiğiniz özene, aşkınıza hayret ederler.
Modeliniz hazır olduğunda, evinizin bir köşesinde ya da bir sergide onu başkaları gördüğünde, tarih yeni baştan canlanır.
Yarın ve ertesi gün öğleden sonranızı ayırın ve yarışmanın yapıldığı Gold Majesty Otel’e gidin. Modellerden her birinin içinde saklanan ‘bilgi hazinesi’ni keşfedin.

Kim bilir belki de içinizdeki yetenek ortaya çıkıverir ve derneğe üye olursunuz.

Bu arada dernek, her yaştan herkese açık.