Bizde ‘çöpe giden ekmek’ haberini mutlaka okumuş veya seyretmişsinizdir. 3 harfli alışveriş merkezlerinden ya da otellerden atılan ‘ağırlıklı olarak gıda ürünlerinden oluşan’ atık haberlerine de rastlamış olabilirsiniz.
‘Yılda şu kadar milyon dolarlık gıda ürününü bilinçsizlik yüzünden kaybediyoruz azizim” diye konuşan kerli ferli bilim insanlarımız da var çok şükür.
Şimdi sözü iki Türk gencine getirmek istiyorum.
Olcay Silahlı ve ortağı Arda Eren ‘Çöpe giden ya da gidecek olan gıda ürünlerini kurtararak’ endüstriye kazandırdılar ve kurdukları ‘Fazla’, yakın zamanda 43 milyon dolarlık bir değerleme elde etti.
Hikayelerine yakından bakalım.
Yaşanan bu durum Türkiye’den idealist iki gencin dünyanın büyük bir problemine çözüm bulma hikayesi aslında.
Çünkü; Dünya genelinde üretilen her 3 gıdadan 1’i çöpe gidiyor, yok oluyor. Aynı anda 800 milyondan fazla kişi ise maalesef açlıkla mücadele ediyor.
Bu büyük soruna çözüm bulabileceğini düşünen Olcay Silahlı ve ortağı Arda Eren, 2016 yılında ‘Fazla’yı kurarak işe başlıyorlar.
Geliştirdikleri yazılım ile gıda üreticileri ve marketlerin elinde kalan, atığa dönüşmek üzere olan ürünleri alıpihtiyaç sahiplerine bağışlanmasını sağlıyorlar.Büyük başarı yakalıyorlar.
Ürünler tüketilemeyecek gibiyse hayvan yemi olarak kullanıliyor ya da biyogaza dönüştürülüyor. MIT ORTAK OLDU
‘Gıda Kurtarma Derneği’ ile birlikte çalışan bu genç girişim,bugüne dek yaklaşık 100bin ton gıdanın kurtarılmasını sağlamış durumda.
Her ay 1.5 milyon ihtiyaç sahibine bu ürünlerin bağışlanmasını sağlıyorlar. Üstelik artık sadece gıda değil, ambalaj ve tekstil ürünleri de ‘Fazla’nın operasyonlarına dahil olmuş durumda.
Massachusetts Institute of Technology(MIT)'nin Türkiye'den ortak olduğu tek girişim olan ‘Fazla’ şimdi de bu operasyonlarını İspanya’ya taşıyor, büyüyor.
İstenildiğinde altından kalkamayacağımız herhangi bir sorunumuz olamaz. Yeter k düşünelim, fikirlere destek verelim ve gençlerimize güvenelim.
Dünyada yaşam süresi 10-20 yıl kalanlar, geleceğin mimarları olan 20 yaşındaki gençleri anlayamazlar!
Genç başbakan, genç subay, genç bilim insanı, genç öğretmen, genç sanayici, genç yazılımcı, genç beyinler ve gençleşen bir ülke için ‘ŞEHİR FONU’ hemen kurulmalı. Avrupa’da Almanya, Fransa, Hollanda ve İspanya; ABD, Çin, Japonya, Kuzey ve Güney Kore, Hindistan, Rusya aldılar valizleri yola çıktılar. Öyle uzaklaştılar ki artık göremiyoruz, arkalarından koşuyoruz. Nefesimiz kesildi.
Bir konuda yeni fikirler varsa, hemen yok etmeyin artık. Örnek bir girişimi hayata geçiren gençleri ‘Fazla Fazla’ tebrik ediyorum. Onlar dünyayı atıktan kurtaracaklar. Yenilerini hasretle bekliyorum.
--- ---
Elektrikli cihazlar
geçiş dönemi aracı
Avrupa’da benzinli araç satışları ağustos ayındayüzde 10 düşerken, elektrikli araç satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 43 gerilemiş durumda.
Elektrikli araç serüvenine daha erken başlayan Çin’de
araç mezarlığı oluşmuş bile! Oradaki araçların en eskisi 10 yaşında! Bunlar içten yanmalı motor taşısalardı eğer; Çin’in kırsal kesimlerinde veya Afrika’da bir yerlerde kullanılmaya devam edilirdi. Eski teknolojili oluşları ve batarya değişiminin pahalı olması nedeniyle terk edildiklerini rahatlıkla söyleyebilirim.
Bugün 2,5 milyon TL’ye satılan ‘Tesla Y’nin batarya değişimi 500 bin TL. Sıfırı benzer fiyata satılan A3’ün 2014 modeli 800-900 bin lira civarı. Yani 10 sene sonra aracınızı 800-900 bin TL’ye satabilmek için 500 bin lira verip batarya yenilemeniz gerekecek.
Almanya’da 10 senelik A3’ün ederi 10-12 bin Euro arası. Yani batarya değişiminden de ucuz.
Yeni bir ‘Tesla S’, 95 bin Euro iken 10 senelik ‘Tesla S’ Almanya’da 20 bin Euro.Yani yüzde 80 değer kaybetmiş durumda. Bu hesapla; yenisi 35 bin Euro olan ‘Tesla Y’ 10 yıl sonra 10.000 Euro edecek. Kim bu durumda 12-13 bin Euro verip bataryasını yenileyecek. Hiç kimse!
Terk edilen araçların bataryaları nasıl çevreye zarar vermeden yok edilecek? Nerede depolanacak, kim görev üstlenecek? Hiç bir şey belli değil.
Muhtemelen Afrika veya bir kaç fakir bir ülkede toprağa gömülürler; kimyasal atık olarak!
Umarım o ülkelerden biri Türkiye olmaz!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
Bu gençler çok ‘Fazla’ oldular
Bizde ‘çöpe giden ekmek’ haberini mutlaka okumuş veya seyretmişsinizdir. 3 harfli alışveriş merkezlerinden ya da otellerden atılan ‘ağırlıklı olarak gıda ürünlerinden oluşan’ atık haberlerine de rastlamış olabilirsiniz.
‘Yılda şu kadar milyon dolarlık gıda ürününü bilinçsizlik yüzünden kaybediyoruz azizim” diye konuşan kerli ferli bilim insanlarımız da var çok şükür.
Şimdi sözü iki Türk gencine getirmek istiyorum.
Olcay Silahlı ve ortağı Arda Eren ‘Çöpe giden ya da gidecek olan gıda ürünlerini kurtararak’ endüstriye kazandırdılar ve kurdukları ‘Fazla’, yakın zamanda 43 milyon dolarlık bir değerleme elde etti.
Hikayelerine yakından bakalım.
Yaşanan bu durum Türkiye’den idealist iki gencin dünyanın büyük bir problemine çözüm bulma hikayesi aslında.
Çünkü; Dünya genelinde üretilen her 3 gıdadan 1’i çöpe gidiyor, yok oluyor. Aynı anda 800 milyondan fazla kişi ise maalesef açlıkla mücadele ediyor.
Bu büyük soruna çözüm bulabileceğini düşünen Olcay Silahlı ve ortağı Arda Eren, 2016 yılında ‘Fazla’yı kurarak işe başlıyorlar.
Geliştirdikleri yazılım ile gıda üreticileri ve marketlerin elinde kalan, atığa dönüşmek üzere olan ürünleri alıp ihtiyaç sahiplerine bağışlanmasını sağlıyorlar. Büyük başarı yakalıyorlar.
Ürünler tüketilemeyecek gibiyse hayvan yemi olarak kullanıliyor ya da biyogaza dönüştürülüyor.
MIT ORTAK OLDU
‘Gıda Kurtarma Derneği’ ile birlikte çalışan bu genç girişim, bugüne dek yaklaşık 100 bin ton gıdanın kurtarılmasını sağlamış durumda.
Her ay 1.5 milyon ihtiyaç sahibine bu ürünlerin bağışlanmasını sağlıyorlar. Üstelik artık sadece gıda değil, ambalaj ve tekstil ürünleri de ‘Fazla’nın operasyonlarına dahil olmuş durumda.
Massachusetts Institute of Technology (MIT)'nin Türkiye'den ortak olduğu tek girişim olan ‘Fazla’ şimdi de bu operasyonlarını İspanya’ya taşıyor, büyüyor.
İstenildiğinde altından kalkamayacağımız herhangi bir sorunumuz olamaz. Yeter k düşünelim, fikirlere destek verelim ve gençlerimize güvenelim.
Dünyada yaşam süresi 10-20 yıl kalanlar, geleceğin mimarları olan 20 yaşındaki gençleri anlayamazlar!
Genç başbakan, genç subay, genç bilim insanı, genç öğretmen, genç sanayici, genç yazılımcı, genç beyinler ve gençleşen bir ülke için ‘ŞEHİR FONU’ hemen kurulmalı. Avrupa’da Almanya, Fransa, Hollanda ve İspanya; ABD, Çin, Japonya, Kuzey ve Güney Kore, Hindistan, Rusya aldılar valizleri yola çıktılar. Öyle uzaklaştılar ki artık göremiyoruz, arkalarından koşuyoruz. Nefesimiz kesildi.
Bir konuda yeni fikirler varsa, hemen yok etmeyin artık. Örnek bir girişimi hayata geçiren gençleri ‘Fazla Fazla’ tebrik ediyorum. Onlar dünyayı atıktan kurtaracaklar. Yenilerini hasretle bekliyorum.
--- ---
Elektrikli cihazlar
geçiş dönemi aracı
Avrupa’da benzinli araç satışları ağustos ayında yüzde 10 düşerken, elektrikli araç satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 43 gerilemiş durumda.
Elektrikli araç serüvenine daha erken başlayan Çin’de
araç mezarlığı oluşmuş bile! Oradaki araçların en eskisi 10 yaşında! Bunlar içten yanmalı motor taşısalardı eğer; Çin’in kırsal kesimlerinde veya Afrika’da bir yerlerde kullanılmaya devam edilirdi. Eski teknolojili oluşları ve batarya değişiminin pahalı olması nedeniyle terk edildiklerini rahatlıkla söyleyebilirim.
Bugün 2,5 milyon TL’ye satılan ‘Tesla Y’nin batarya değişimi 500 bin TL. Sıfırı benzer fiyata satılan A3’ün 2014 modeli 800-900 bin lira civarı. Yani 10 sene sonra aracınızı 800-900 bin TL’ye satabilmek için 500 bin lira verip batarya yenilemeniz gerekecek.
Almanya’da 10 senelik A3’ün ederi 10-12 bin Euro arası. Yani batarya değişiminden de ucuz.
Yeni bir ‘Tesla S’, 95 bin Euro iken 10 senelik ‘Tesla S’ Almanya’da 20 bin Euro. Yani yüzde 80 değer kaybetmiş durumda. Bu hesapla; yenisi 35 bin Euro olan ‘Tesla Y’ 10 yıl sonra 10.000 Euro edecek. Kim bu durumda 12-13 bin Euro verip bataryasını yenileyecek. Hiç kimse!
Terk edilen araçların bataryaları nasıl çevreye zarar vermeden yok edilecek? Nerede depolanacak, kim görev üstlenecek? Hiç bir şey belli değil.
Muhtemelen Afrika veya bir kaç fakir bir ülkede toprağa gömülürler; kimyasal atık olarak!
Umarım o ülkelerden biri Türkiye olmaz!