25 ve 26 Mart 2021 tarihlerinde ‘Kirazlıyayla’ya Meyra kurşunu’ başlıklı iki günlük bir yazı kaleme almıştım. O günlerde ÇED raporu, köylülerin isyanı ve o günkü sıcak gelişmeleri gündeme getirmştim.
CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi (PM) Üyesi Orhan Sarıbal’ın daha iki gün önce madencilik faaliyeti nedeniyle toprak kayması yaşanan Yenişehir’e bağlı Kirazlıyayla’da köylülerle bir araya gelerek,
“Burada büyük bir ekolojik yıkım söz konusu. İnsanlar hayatını kaybettikten sonra mıses çıkaracaksınız?” sorusuyla birlikte tüm kamu kurumlarını göreve çağırdığını duyunca “Demek ki Türkiye’de atı alan Üsküdar’ı geçiyor” demekten kendimi alamadım.
Aradan 3.5 yıl geçmiş olmasına rağmen ‘halk lehine’ tek bir adım dahi atılmamasına şaşırmıyorum aslında.
Daha çok öfkeliyim.
Şirket ne köylüleri dinliyor ne de kendisine ulaşan çevreci seslere kulak veriyor.
KÖYLÜNÜN HALİ HARAP
CHP Milletvekili Orhan Sarıbal, Meyra Madencilik’in çinko, kurşun, bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajı nedeniyle toprak kaymalarının yaşandığı Kirazlıyayla’da CHP Yenişehir İlçe Başkanı DenizDörtkardeş, Kirazlıyayla Muhtarı Hasan Açar, Reşadiye Muhtarı Mesut Torun ve köylülerlebirlikte bölgede incelemelerde bulunduğuna göre orada kış öncesi işler arapsaçına dönmüş demektir. Sarıbal, “maden faaliyetleri yaşamı, tarım alanlarını ve su kaynaklarını geri dönülemez şekilde tehdit ediyor” sözleriyle ‘büyük bir tehlikeden’ söz ediyor.
Evlerin duvarlarındaki çatlaklar çebiç geçecek hale gelmiş. Böyle devam ederse o çatlaklardan soğuk rüzgarlarla birlikte çeşitli hastalıklar da girer!
Bu arada köylülerinCİMER’e, AFAD’a, Kaymakamlığa ve ÇevreŞehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na defalarca başvurudabulunduğunu, ancak herhangi bir önlemin alınmadığını da bilin isterim.
Sarıbal, halkın büyük bir endişe içinde olduğunu belirterek; “Bakanlıklar duyarsız, kamu kurumlarıharekete geçmiyor. Sular kirli, atıkların nereye gittiği belirsiz. Artık insanlar konuşmaktanbile yorulmuş durumda. Halk, kendi kaderine terk edilmiş. Alınan su numunelerininsonuçlarının ne çıktığı belli değil. Burada büyük bir ekolojik yıkım söz konusu. 1 metregenişliğinde 5 ila 20 metre derinliğinde çatlaklar var;, bölgeheyelan riskiyle karşı karşıya” sözleriyle şimdilik uyarıyor. Konuyu Meclis’e taşıyacağına da inanıyorum.
Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel de konuyla yakından ilgileniyor. Firma yetkililerinin kendisine gelerek üç arsa daha satın almak istediklerini, onlara ‘HAYIR’ dediğini Meclis’te açıklamıştı.
ŞİRKETİ TANIYALIM
Yabancı sermaye yatırımlarına sağlanan kolaylıklar ve tanınan imtiyazlar, Türkiye’nin hemen her yerinde maden şirketlerinin önünü açtı…
Kirazlıyayla köylülerinin, çevre örgütlerinin, CHP milletvekillerinin sivil toplum kuruluşlarının, Bursa Barosu’nun ve akademik odaların şiddetle karşı çıktığı Meyra Madencilik şirketine ait “Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı Projesi” ne yazık ki tam olarak engellenemedi. Çabalar devam ediyor.
Maden sahası, Yenişehir’e 14, Gemlik Limanına 76 km. uzaklıkta. Meyra Madencilik adlı firma “Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı Projesi” için Reşadiye köyüne kadar uzanan geniş bir arazide maden çıkarma ruhsatı almış durumda.
Projenin sahibi Meyra Madencilik, üç mühendis tarafından 2012’de kurulup, 2013’de bu bölgede kurşun, çinko ve bakır ocağı bulur. Bir yıl sonra yasal izinlerini tamamlayıp maden cevheri üretip satmaya başlar. 2017’de kurşun, çinko, bakır potansiyelinin büyük olduğu sonucuna varılır.Artık kazanılacak para büyüktür ve şirket yabancılara satış kıvamına gelmiştir! Öyle de olur…
2018’de şirketin yüzde 60 hissesi, Delta Star Enerji ve Madencilik AŞ’ye geçer. Artık Meyra, Lübnan kökenli uluslararası Delta Group’un bir firmasıdır.
Delta Group, oldukça ballı bir iş yakalamıştır. Zira son 15 yıldır dünyada maden ve metal fiyatları rekor üstüne rekor kırmakta, maden cevheri para basmaktadır. Çin’deki yüksek büyüme rakamları, maden metal sektörünü parlatmış, dünyanın el değmemiş topraklarındaki madenler kapışılmaktadır…
Delta Group’un, dolayısıyla Meyra Madencilik’in patronu Mehmet Habbab, Lübnan kökenli olmakla birlikte ABD’de yetişmiş bir girişimci… İş hayatına 1970’de ABD firması Smith Corona adı ile büro ekipmanları şirketi kurarak başlamış.
1980’lerin başında Delta Petroleum Co. şirketini kurarak petrol ve gaz işine el atar. Akdeniz ve Karadeniz’de büyür, depoları, tankerleri, Türkiye’de yüzden fazla akaryakıt istasyonu ile lider petrol hizmet ve ticaret şirketlerinden biri olur. 1985 yılından bu yana Irak’ın ana tedarikçilerinden biridir. 2012 yılında Türkiye’de madencilik işine girer, krom madenciliğinde ilk on şirketten biri haline gelir…
Mehmet Habbab, bürokrasi ve iş dünyasından çevre edinir. DEİK’teki Türk-BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) İşadamları Konseyi Başkanlığı, Türk-Lübnan İşadamları Konseyi Başkan Yardımcılığı, Orta Doğu İşadamları Konseyi Başkan Yardımcılığı görevlerini yapar. Türk-Arap İşadamları Federasyonu Başkanı olur. Delta’nın CEO’su Sami Habbab ise 2018’de Meyra Madencilik’te faaliyetlerine hız verir…
Yolları Yenişehir’den de geçer.
Haklı bir çaba var Kirazlıyayla’da…
Çocuklarına ve torunlarına yaşanabilir bir köy bırakmak istiyorlar… Suyun tertemiz olmasından, havanın ve toprağın mis gibi kokmasından gayrı bir istekleri yok aslında…
Köylüler maden şirketinin daha şimdiden köyü susuz bırakmaya başladığını, sulama göletine el koyduğunu ve kuruttuğunu, sondajlar yüzünden su kaynaklarının kuruduğunu anlatıyorlar.
Bakır, kurşun ve çinko çıkarılmasına teorik olarak karşı değilim; Ancak, yüzyıllardır Kirazlıyayla’da yaşayan halkın sağlığı, suyun kalitesi, sulama sularının kirlenmesi gibi geri dönülmez zararlar yaratacaksaeğerMADEN RUHSATI İPTAL EDİLMELİDİR.
Hiç bir şey halka rağmen yapılamaz, yapılmamalı…
Biz müstemleke değiliz asla olmayacağız!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
‘Biz müstemleke değiliz’
25 ve 26 Mart 2021 tarihlerinde ‘Kirazlıyayla’ya Meyra kurşunu’ başlıklı iki günlük bir yazı kaleme almıştım. O günlerde ÇED raporu, köylülerin isyanı ve o günkü sıcak gelişmeleri gündeme getirmştim.
CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi (PM) Üyesi Orhan Sarıbal’ın daha iki gün önce madencilik faaliyeti nedeniyle toprak kayması yaşanan Yenişehir’e bağlı Kirazlıyayla’da köylülerle bir araya gelerek,
“Burada büyük bir ekolojik yıkım söz konusu. İnsanlar hayatını kaybettikten sonra mı ses çıkaracaksınız?” sorusuyla birlikte tüm kamu kurumlarını göreve çağırdığını duyunca “Demek ki Türkiye’de atı alan Üsküdar’ı geçiyor” demekten kendimi alamadım.
Aradan 3.5 yıl geçmiş olmasına rağmen ‘halk lehine’ tek bir adım dahi atılmamasına şaşırmıyorum aslında.
Daha çok öfkeliyim.
Şirket ne köylüleri dinliyor ne de kendisine ulaşan çevreci seslere kulak veriyor.
KÖYLÜNÜN HALİ HARAP
CHP Milletvekili Orhan Sarıbal, Meyra Madencilik’in çinko, kurşun, bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajı nedeniyle toprak kaymalarının yaşandığı Kirazlıyayla’da CHP Yenişehir İlçe Başkanı Deniz Dörtkardeş, Kirazlıyayla Muhtarı Hasan Açar, Reşadiye Muhtarı Mesut Torun ve köylülerle birlikte bölgede incelemelerde bulunduğuna göre orada kış öncesi işler arapsaçına dönmüş demektir. Sarıbal, “maden faaliyetleri yaşamı, tarım alanlarını ve su kaynaklarını geri dönülemez şekilde tehdit ediyor” sözleriyle ‘büyük bir tehlikeden’ söz ediyor.
Evlerin duvarlarındaki çatlaklar çebiç geçecek hale gelmiş. Böyle devam ederse o çatlaklardan soğuk rüzgarlarla birlikte çeşitli hastalıklar da girer!
Bu arada köylülerin CİMER’e, AFAD’a, Kaymakamlığa ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na defalarca başvuruda bulunduğunu, ancak herhangi bir önlemin alınmadığını da bilin isterim.
Sarıbal, halkın büyük bir endişe içinde olduğunu belirterek; “Bakanlıklar duyarsız, kamu kurumları harekete geçmiyor. Sular kirli, atıkların nereye gittiği belirsiz. Artık insanlar konuşmaktan bile yorulmuş durumda. Halk, kendi kaderine terk edilmiş. Alınan su numunelerinin sonuçlarının ne çıktığı belli değil. Burada büyük bir ekolojik yıkım söz konusu. 1 metre genişliğinde 5 ila 20 metre derinliğinde çatlaklar var;, bölge heyelan riskiyle karşı karşıya” sözleriyle şimdilik uyarıyor. Konuyu Meclis’e taşıyacağına da inanıyorum.
Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel de konuyla yakından ilgileniyor. Firma yetkililerinin kendisine gelerek üç arsa daha satın almak istediklerini, onlara ‘HAYIR’ dediğini Meclis’te açıklamıştı.
ŞİRKETİ TANIYALIM
Yabancı sermaye yatırımlarına sağlanan kolaylıklar ve tanınan imtiyazlar, Türkiye’nin hemen her yerinde maden şirketlerinin önünü açtı…
Kirazlıyayla köylülerinin, çevre örgütlerinin, CHP milletvekillerinin sivil toplum kuruluşlarının, Bursa Barosu’nun ve akademik odaların şiddetle karşı çıktığı Meyra Madencilik şirketine ait “Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı Projesi” ne yazık ki tam olarak engellenemedi. Çabalar devam ediyor.
Maden sahası, Yenişehir’e 14, Gemlik Limanına 76 km. uzaklıkta. Meyra Madencilik adlı firma “Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı Projesi” için Reşadiye köyüne kadar uzanan geniş bir arazide maden çıkarma ruhsatı almış durumda.
Projenin sahibi Meyra Madencilik, üç mühendis tarafından 2012’de kurulup, 2013’de bu bölgede kurşun, çinko ve bakır ocağı bulur. Bir yıl sonra yasal izinlerini tamamlayıp maden cevheri üretip satmaya başlar. 2017’de kurşun, çinko, bakır potansiyelinin büyük olduğu sonucuna varılır. Artık kazanılacak para büyüktür ve şirket yabancılara satış kıvamına gelmiştir! Öyle de olur…
2018’de şirketin yüzde 60 hissesi, Delta Star Enerji ve Madencilik AŞ’ye geçer. Artık Meyra, Lübnan kökenli uluslararası Delta Group’un bir firmasıdır.
Delta Group, oldukça ballı bir iş yakalamıştır. Zira son 15 yıldır dünyada maden ve metal fiyatları rekor üstüne rekor kırmakta, maden cevheri para basmaktadır. Çin’deki yüksek büyüme rakamları, maden metal sektörünü parlatmış, dünyanın el değmemiş topraklarındaki madenler kapışılmaktadır…
Delta Group’un, dolayısıyla Meyra Madencilik’in patronu Mehmet Habbab, Lübnan kökenli olmakla birlikte ABD’de yetişmiş bir girişimci… İş hayatına 1970’de ABD firması Smith Corona adı ile büro ekipmanları şirketi kurarak başlamış.
1980’lerin başında Delta Petroleum Co. şirketini kurarak petrol ve gaz işine el atar. Akdeniz ve Karadeniz’de büyür, depoları, tankerleri, Türkiye’de yüzden fazla akaryakıt istasyonu ile lider petrol hizmet ve ticaret şirketlerinden biri olur. 1985 yılından bu yana Irak’ın ana tedarikçilerinden biridir. 2012 yılında Türkiye’de madencilik işine girer, krom madenciliğinde ilk on şirketten biri haline gelir…
Mehmet Habbab, bürokrasi ve iş dünyasından çevre edinir. DEİK’teki Türk-BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) İşadamları Konseyi Başkanlığı, Türk-Lübnan İşadamları Konseyi Başkan Yardımcılığı, Orta Doğu İşadamları Konseyi Başkan Yardımcılığı görevlerini yapar. Türk-Arap İşadamları Federasyonu Başkanı olur. Delta’nın CEO’su Sami Habbab ise 2018’de Meyra Madencilik’te faaliyetlerine hız verir…
Yolları Yenişehir’den de geçer.
Haklı bir çaba var Kirazlıyayla’da…
Çocuklarına ve torunlarına yaşanabilir bir köy bırakmak istiyorlar… Suyun tertemiz olmasından, havanın ve toprağın mis gibi kokmasından gayrı bir istekleri yok aslında…
Köylüler maden şirketinin daha şimdiden köyü susuz bırakmaya başladığını, sulama göletine el koyduğunu ve kuruttuğunu, sondajlar yüzünden su kaynaklarının kuruduğunu anlatıyorlar.
Bakır, kurşun ve çinko çıkarılmasına teorik olarak karşı değilim; Ancak, yüzyıllardır Kirazlıyayla’da yaşayan halkın sağlığı, suyun kalitesi, sulama sularının kirlenmesi gibi geri dönülmez zararlar yaratacaksa eğer MADEN RUHSATI İPTAL EDİLMELİDİR.
Hiç bir şey halka rağmen yapılamaz, yapılmamalı…
Biz müstemleke değiliz asla olmayacağız!