Bugün hepimizin bildiği şeylerden bahsedeceğim. Belki gözden kaçıranlar da vardır.

Düşünmenizi ve geleceği görmenizi rica ediyorum.

Yetişmiş insanımız, gençlerimiz kaçıyor. Gelişmiş ülkeler bu insanları havada kapıyor. Yazılımcıları Hollanda, doktorları İngiltere ve ABD, mühendisleri Almanya, finans uzmanlarını İsviçre kabul ediyor. TIR şoförleri, elektrik teknikerleri, berberler, bahçe bakım elemanları, inşaat ustaları, sokak temizleyenler ve otomobil tamircileri de gidiyor.

B- Haberlere, sosyal medyaya, sokak röportajlarına şu ya da bu nedenle ‘sansür’ uygulanyor. Eğitimli insan, sansür uygulanan bu ülkede asla durmaz.

C- Eğitim baltalanıyor. Sınav sonuçları ortada. Öğrenciler tel tel dökülüyor. Özel okul ücretleri ateş pahası, devlet okullarında kalite yok. Okuduğunu anlamayan bir nesil yetişiyor.

D- Çiftçi zor durumda, Türkiye’nin her yerinde eylemde. İcralık olan toprakların büyüklüğü birçok ülkeyi geride bırakır. Durum çok kötü. Bir savaş, bir ambargo olsa insanlar gıda bulamaz hale gelecek.

E- Doğalgaza yok yere yüzde 38 zam yapılıyor. Oysa doğalgaz fiyatları son 1,5 yıldır düzenli şekilde düşüyor.

F- Genelgeye rağmen israf var. Saray her gün 1 milyon dolar harcıyor. Makam araçları Mercedes ya da Audi. İktidarın, kendi belediyelerine seçimlerde harcamak için 45'er milyon TL göndermesi yazılıyor ve unutuluyor.

G- Üniversitelerde hoca kalmamış. Ara eleman eksiğin mevcut. Sanayin çökmek üzere, yurtdışından getirdiğin sığınmacılarla kaçak işçi çalıştırarak ayaktasın.

H- Mafyalarla işbirliği yapan bürokratlar sağa sola atanıyor. Dini değerlerle dalga geçenler göreve getiriliyor; ‘Bakara makara’ diyenler elçi yapılıyor.

I- Farklı düşünen herkese “fetöcü köpek”, “siyonist” lakabı takan trollerle birlikte hakaret artıyor. Halkına ‘cibilliyetsiz’ denilen bir ülkede yaşamak zor.

J- Liyakat gözetilmiyor. İş, hak edene, bilene değil, istediğine veriliyor. Mülakat, eleme aracı.

K- Adalet ve hukuk işlemiyor. Anayasa Mahkemesine uyulmuyor. Gücünü kullanan haklıyı yeniyor.

L- Tarikatlar cirit atıyor. Tarikatlar kendi anayasalarını uyguluyor. Birbirlerini badeliyor.

M- EKONOMİ ALARM VERİYOR: 4 kişilik ailenin açlık sınırı 62 bin TL. Döviz kurları yukarıya hareket ediyor. Son 3 yıllık enflasyon yüzde 300. TÜİK inandıramıyor, bilerek isteyerek enflasyonu düşük gösteriyor.

N- Komuta kademesindeki fetöcü subay ve astsubay kadrolarının temizliği, TSK’daki komuta zincirinin değişmesini beraberinde getirdi. 22 yıl boyunca yeni bir askeri uçak alınamadı, filo eskidi.

O- Yapay zeka yatırımı yok, fabrikalar satıldı, teknoloji geride, internetin bile çok yavaş.

P- Ülkeye sığınmacılar doldu; ajanı, hastası, psikopatı cirit atıyor, bizden daha fazla değer görüyorlar. Yetmiyor 42 bin tanesinin kayıp olduğu anlaşıldı. Hatta İçişleri bakanının adresinde kayıtlı göçmen çıktı.

R- Gelişmiş ülkeler sana vize vermiyor, itiraz hakkını bile bir yıl erteliyor. Sana kaçak muamelesi yapıyor!

S- Geliştirilen doğru dürüst teknoloji yok. Akıllı cihazları geliştiremedik. İhracattaki payı düşüyor.

Değerli okuyucu; Ekonominin geleceği hem hepimizin hayatını, hem siyasetin geleceğini hem de ülkemizin kaderini belirleyecek. Zorlu bir dönemden geçiyoruz. Hayat iyiden iyiye zorlaştı. Geçim koşulları ağırlaştı. Bir avuç mutlu azınlık hariç, hepimiz bedel ödüyoruz.

BEDEL ÇOK AĞIR

Ekonomi yönetiminin üzerinde çalıştığı çeşitli paketler, halkın satınalma gücüne doğrudan darbe anlamına geliyor. Asgari ücret 17.002 TL ve ev kiraları 10.000 TL’den başlıyor. Emekli daha yeni yeni 12.500 TL almaya başladı.

Asıl sorun; Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek. Attığı adımlar halkın yararına görünmüyor, daha Kur Korumalı Mevduatı (KKM) dahi çözemedi. Şirketlerin canı çıktı.

Enflasyonu düşürüp, istikrarı sağlayabilecek mi? Yani ödediğimiz bedele, yaptığımız fedakarlığa değecek mi?
Her yanlış adım, ülkede huzursuzluğu artıracak ve toplumsal barış biraz daha bozulacak.

Durumu net görmeli ve gerçekleri kabullenmeliyiz.
Bakan Şimşek geldiğinde tablo çok ağırdı, kabul ediyorum. Hatta bir adım daha ileri gidelim; ‘Durumu’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan gizlediklerini düşünüyorum. Gerçekleri öğrendiğinde bakan Şimşek’e mecbur kaldı.

Küresel sisteme dahil olmak, dünya dilini konuşmak, Londra ve New York’un desteğini almak, gri listeden çıkmaktan başka şansımız yoktu.

EKONOMİ SOĞUYOR

Bakan Şimşek bir süredir ekonomiyi soğutmaya çalışıyor. Piyasadaki fazla parayı çekmeye, tüketime dayalı modeli bitirmeye ve sonuçta enflasyonu düşürmeye odaklandı. Fiyat istikrarını sağlamak öncelikli hedef.

“Fedakarlığı kim yapacak?” sorusunun yanıtı, çok önemli. Fedakarlığı yoksul halk kesimi mi yapacak, yoksa garantili projelerin müteahhitleri mi?

Ek vergileri kim ödeyecek?

Halk dediğimizde piyasa durur, fabrikalar iflas eder.

Çok kazanandan çok alın; olsun bitsin.