Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

8 bin ‘işletme’ kentin çeperine

Yazının Giriş Tarihi: 02.08.2024 16:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.08.2024 16:20

1960 ve sonrasında kendisini ‘sanayici’ olarak gören seçilmiş Ankaralı, İstanbullu ve Bursalı elitler, Bursa’nın 3’üncü ya da 4’üncü sınıf tarım arazilerini (!), ve marjinal sınıfa alınan bozuk orman (!) alanlarını fabrikalarla donattılar.

Marmara Denizine ve (Keşiş Dağı) Uludağ’a 30 dakika mesafedeki ilk otomobil fabrikasını kuran ‘Çok Ünlü Kişi (ÇÜK), yan sanayi tesislerinin kurulacağını bal gibi biliyordu. Bu hamle Fransız, Alman ve diğer batılı kapitalistlerin de dikkatini çekince hücum başladı kente. İştahları kabarınca da bildiğiniz ekilen biçilen yerlerde ‘soğuk hava tesisi’ ruhsatlarıyla işletmeler hayata geçti. İçinde tekstil makineleri olan ‘soğuk hava tesisi’ni gezenlere kestane şekeri ve limon kolonyası ikram edilince tesis legal hale geliverdi.

İlk kredisini ‘hayvancılık’ üzerinden alanlar, Ziraat Bankası’nın önünden ayrılmaz olunca da Ankara’dan siyasiler gelip gitmeye başladı. Sanayileşmenin önündeki engeller bir bir kaldırıldı, vergi istisnaları ve teşvikler de çıkınca herkes pek keyiflendi.

İTMA Fuarından 40 bin adet makine alanlar, Gaziantepli Mennan ustayı görmediler, bilmediler.

Batılı dev şirketler olan bitenden memnundu. Kirletici sanayi tesislerini Türkiye’nin en yeşil, suyu en temiz, insanı çalışkan, halkının sesi de pek çıkmayan Bursa’ya kurulması sırasında kesenin ağzını açtılar, tüm techizatı TIR ya da gemilerle Türklere teslim ettiler.

Türkiye sanayileşti, enerji gerekiyordu rahmetli Süleyman Demirel ‘barajlar kralı’, Bülent Ecevit ‘halkın karaoğlanı’ oluverdi. Ecevit’in ‘köykent projesi’ ne hikmetse yaygınlaştırılamadı. Son 22 yılda köy kalmadı ve genç köylüler Bursa’nın varoşlarında yerleşti.

Tarımda girdi fiyatları giderleri karşılayamaz hale gelince ‘köylünün elindeki tarlalar arsaya çevrildi’, köy meraları ve kıyılar Büyükşehir belediyelerine geçti. Bedava su kullanan köylüler, BUSKİ’ye para öder hale getirildi. Evinin önündeki bahçeyi sularken bile para ödüyor artık köylü; pardon yeni mahalleli!

Sanayici 60 yılda semirdi, büyüdü ve Londra’da ev, İsviçre’de hesap, Cayman Adalarında şirket kurmayı öğrendi. BIST-100 endeksinde fiyatı artacak hisse senetlerini fısıldadılar, kripto paraları keşfettiler, ancak arsadan kazanılan paradan daha kazançlısını henüz bulamadılar. Metrekaresini 5 TL’den aldıkları çorak arazileri 55 TL’den satarak zenginleşen sanayiciler, aynı yeri öyle değerli hale getirdiler ki inanamazsınız. Bursa’da sanayi arazisinin metrekaresi 2 bin 500 hatta yerine göre 3 bin 500 dolara kadar yükseldi. İlk yatırım yapanların yüzü asıksa eğer asıl nedeni arsa fiyatıdır.

Zaman içinde çevrecilerin, meslek odalarının, Baro’nun ve duyarlı insanların Bursa’yı koruma ve kollama adına attıkları adımlar, sanayiciye fren yaptırdı.

Halen faaliyetini sürdüren 17 OSB, 6 Islah OSB ve yeni kurulacak 4 KOBİ OSB ile Marmara havzasının hatta Balkanların en fazla sanayi alanına sahip kenti olacağız. Özdilek bir OSB içine taşınmalıdır mesela. Arıtması olmayan tüm işletmeler taşınmalıdır. Anayolların kenarlarına konuşlanmış fabrikalar OSB’lere mutlaka gitmelidir. Kaçak olarak başlayan fabrikaların zamanla sanayi bölgesi olmasının önünde devlet durmalıdır. Daha başlagıçta yıkılmalıdır hepsi. TOFAŞ’a izin verenler de Özdilek’e ses çıkarmayanlar da hatalıdır. Oyak-Renault bile tartışmalı bir yerdeydi başta. Allah’tan 1. OSB yanıbaşındaydı da pek göze batmadı.

Kayapa, Çalı, Demirci hattında 372 kaçak fabrika var şimdilerde. Apolyont Gölü taşma sınırlarında değiller belki ama o bölgede inanınılmaz bir etki yarattılar. ULUDAĞ OSB kurulurken de sancılar vardı; Demirtaş OSB de. Hemen her OSB için milyonlatca dolar yatırım yapılıyor, insanımız bölgelere yakın yerlerde mahalle kuruyor. Topraklarımızı hoyratça yok ediyor, tarım ürünlerimizden vazgeçiyoruz. Havamızın kirli olduğunu Prof. Dr. Kayıhan Pala raporlamıştı. Partikül yağmuru altındayız. Nilüfer Çayından sulanan sebzelerden hiç söz etmeyeyim.

Şimdi bir fırsat var önümüzde.

1/100.000’LİK PLAN

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye’nin üretim ve ihracat üssü Bursa’da yerleşim alanlarının içinde kalan yaklaşık 8 bin sanayi kuruluşunun bulunduğunu belirterek, “Bu firmaları planlı sanayi alanlarına taşımamız lazım. Bursa’da 1/100.000 ölçekli master plan zaman kaybetmeden hayata geçirilmeli” derken bir tehlikeye dikkati çekiyor.

Oda’nın Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan Burkay, şehir içinde kalan plansız alanlardaki üretim tesislerinin kentin büyüme ve şehircilik planları açısından önemli riskler oluşturduğunu söyledi. İbrahim Burkay, “Bursa’da toplam sanayinin yüzde 50’si plansız alanlarda. Bu işletmeleri planlı alanlara taşımak zorundayız. Modern altyapı imkanlarına sahip, arıtma tesisleri ve yenilenebilir enerji kaynakları ile çevreye duyarlı, lojistik alanları ve kara, demir ve denizyolu bağlantısı olan bölgeler oluşturmalıyız” dedi.

Son 60 yılda olan bitenleri düşünün ve kararınızı verin.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.