60 dakikada 15 kişiyle flört...

Aşklı meşklı dizilerin birine, bayağı da dokunaklı bir ses tonuyla şöyle şeyler söylüyordum: “İstemiyorum sevgili mevgili, anlıyor musun? Yazacak yazılarım, sırada bekleyen röportajlarım, eğlenecek mekanlarım, konacak dallarım, teselli edecek arkadaşlarım var benim!” Konuşma uzayacak gibiydi ki o anda telefon çaldı. Ama daha “Alo” diyemeden karşıdaki cümleleri sıralamaya başladı: “Biliyorum sevgili istemiyorsun. Biliyorum; Tinder, Happn, DM’den yürümek falan hiç sana göre değil. Biliyorum, bu yıla da kızlarla parti yaparak gireceksin ama tam sana göre bir olay var: Speed Dating!”

NEW YORK’TA MODA

Tam “Bana ne! Neden bana göre olsunmuş o!” diye bağıracaktım ki yutkundum. New York’ta yaşarken arkadaşlarım Speed Date akşamlarına katıldığında garipsemiyordum, hatta merak bile ediyordum. E neydi yani? ‘New Yorker’lar yapınca ‘cool’ oluyordu bizimkiler yapınca kötü mü oluyordu?’ dedim. “Belki ilginç olur, yazarım. Bana da bir masa ayırın.”

SPEED DATE NEDİR?

Amerikan filmlerinde bolca gördüğümüz bir sahne vardır ya; tanışmayan kadın ve erkekler uzun bir masada karşılıklı otururlar. Yakalarında numaralar, önlerinde ‘Aşk/Arkadaşlık/Hayır’seçeneklerinin bulunduğu kağıtlar vardır. Dört dakika boyunca sohbet ederler; karşılarındaki insandan 4 dakikada aldıkları intibaya ve enerjiye göre -gizlice- seçeneklerden birini işaretlerler. Sonra ding dong! Zil çalar...

Kadınların masası sabittir, erkekler yer değiştirir; karşınıza yepyeni bir insan oturur. Onunla tanışırsınız, sohbet edersiniz. Gecenin sonunda kağıtlar organizatörlerde toplanır. Karşılıklı olarak aşk-aşk ya da arkadaşlık-arkadaşlık seçeneğini işaretleyenlerin iletişim bilgileri 24 saat sonra taraflara iletilir. Böylece isterlerse tekrar görüşebilirler. Artık sonrasında gökten elmalar mı düşer, kerevete mi çıkarsınız, bilemeyiz.

GECENİN 5 ÇIKARIMI

Şahsen kerevete çıkacağımı düşünerek yaka numaramı takıp masama kuruldum, oyun başladı. 15 erkekle
yaptığım 4’er dakikalık date’lerin sonundaki çıkarımlarım şöyle:

1- Einstein katılsa, İzafiyet Teorisi’ni Speed Date yaparken de kanıtlayabilirdi. Zira dört dakikalık süre bazen su gibi geçiyor, bazen bitmek bilmiyor! Yani ‘dört dakikada ne anlaşılır ki?’ diye düşünmeyin; biriyle daha fazla konuşmak isteyip istemeyeceğinizi anlamak için yeterli.

2- Konuştuğum 15 erkekten biri yabancıydı ve yalnızca o, oyunun amacına yönelik davrandı. Bizim erkekleri nasıl korkutmuşsak her biri aile ziyaretine gelmiş gibi saygılıydı, ilişkilerle ilgili her tür soru ve imadan kaçındı. Amerikalı çocuk ise “Aşk deyince aklına gelen ilk duygu ne? Sadakat mi önemli, eğlenmek mi? İlişkilerin ne kadar sürüyor?” gibi sorularla konuya balıklama daldı.

3- Tanımadığınız 15 kişiyle arka arkaya sıkılmadan konuşmak zor çünkü 15 kez aynı şeyleri anlatıyorsunuz! O yüzden ufak bir yaratıcılık, eğlenceli bir soru, iyi bir espri sonucu etkileyebilir.

4- Tinder gibi online uygulamalara kıyasla Speed Dating daha sağlıklı. Mimikler, ses tonu, göz teması, koku, bir fotoğraftan fazlasını söylüyor. Ve sanal halinden hoşlandığınız Tinder date’in insan halini sevmezseniz tüm gecenizi heba etmek veya yalan söylemek zorunda kalıyorsunuz. Burada o risk yok.

5- Bunlara rağmen ben kerevete çıktım tabii. Doğalında gelişen aşkların adamıyım. Dört dakikada aşkı falan bulamam. Yine de güzeldi; iyi arkadaş olabileceğim bir ikikişiyle tanıştım. Bunalıma gireceğinize gidin, eğlenin.

BAR OYUNLARI O DA MI NE?

Speed Dating’e katılanlar daha sonra ‘Bar Oyunları’ konseptiyle düzenlenen ‘Meet and Greet Network’e
ücretsiz davet ediliyor. Bar Oyunları ayda bir kez yapılıyor. Speed Dating’den gelmeyenler için giriş
30 TL. Amaç, daha çok iş alanları benzeşen insanların tanışmasını ve katılımcıların kaynaşmasını sağlamak. Oyunda 30-40 kişi ile konuşma fırsatı yakalayarak projelerinizi, mesleki arayışlarınızı anlatıyorsunuz.

GÜVENLİK, HIZ VE HEYECAN

ABD ve Avrupa’da pek popüler olan bu flört oyunu, ilk kez 1998’de Los Angeles’ta yapıldı. Musevi bekarların tanışması için. Fenomen Los Angeles’tan çıkıp hızla dünyaya yayıldı.

‘Zamanı az, işi çok’ insanların dünyasında güvenlik, hız, heyecan iç içe geçmeliydi. Speed Dating de bu üçünü içeriyor. Organizasyonu Türkiye’ye getirenlerden biri First Sight’ın yaratıcısı Yasemen Aydın (33).

150 BAŞVURU, 30 ONAY

* Olaya vakıfız, detaylardan bahseder misin?

Speed Dating en az 10, en fazla 15 çift ile yapılıyor. Giriş ücreti 70 TL. Etkinlikler, hafta içi iş çıkışında, saat 20:00 gibi başlıyor. First Sight olarak, haftada en az 1, en fazla 2 Speed Dating organizasyonu gerçekleştiriyoruz.

* Katılımcıları neye göre seçiyorsunuz?

Haftada 100-150 başvuru geliyor, 30 başvuruya onay email’i gidiyor. Katılım formundaki sosyal medya hesaplarını inceliyoruz. En önemlisi portföy gizliliği ve özenle seçim yapmak.Bunlar uyumlu bir ortam yaratmak için şart.

* Katılımcı profili nasıl?

Katılımcılar genellikle ilişkisi olmayan ve iş sahibi, 21-45 yaş arasındaki kişiler. Genelde şehre yeni taşınan yabancılar, avukat, doktor, banka, finans, tasarım sektöründe çalışanlar ilgi gösteriyor.

EVLENEN BİLE VARMIŞ

* Cidden burada tanışıp sevgili olan var mı?

Olmaz mı! İki evlilik haberi bile var! Uygun profillere ulaşmak ve başvuruları titizlikle elemek, bize her etkinlikten en az 2 çift gibi yüksek bir oran getiriyor. İlk etkinliğimiz Nisan’daydı, geçen hafta o etkinliğimizde ilişki yaşamaya başlayan bir çiftevlilik kararı aldı. Bunlar bizi mutlu ediyor!

* İstanbul dışında da Speed Date var mı?

1 Aralık’ta Ankara’da, 7 Aralık’ta İzmir’de, 14 Aralık’ta Eskişehir’deyiz!

* Speed Dating hakkındaki en iyi şey ne?

Yoğun tempoda çalışıp yeni insanlar tanımaya zaman bulamıyorsanız, sosyal medyayı güvenilir bulmuyorsanız, bol kahkahalı bir gece geçirmek istiyorsanız, Speed Dating size göre...