AK Parti Heyeti Mardin’de

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül, bölgenin yeniden 90’lı yıllara gidileceği yönünde bir algı operasyonunun oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek, “Türkiye’de asla 90’lara dönüş olmaz” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun talimatıyla son zamanlarda yaşanan terör olaylarını yerinde incelemek üzere Mardin’e gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül başkanlığındaki heyet, valilik ile AK Parti İl Teşkilatını ziyaret edip STK temsilcileriyle bir araya geldi. İl binasında heyet adına açıklama yapan Gül, terör örgütünün yaşattığı sıkıntıları bölge halkından dinlemek, gözlemlerini aktarmak ve bunları rapor haline getirerek Başbakan Ahmet Davutoğlu’na iletmek üzere görevlendirildiklerini anımsattı. Gül, sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri ve vatandaşlarla bir araya geldiklerini söyledi.
“BARIŞ DİYENLER ELLERİNİ SİLAHTAN UZAK TUTMALI”
1 Eylül’ün Dünya Barış Günü olduğunu anımsatan Gül, şöyle konuştu: “Gerek küresel olarak bütün dünyada, gerek ülkemizde ve bölgemizde barış kelimesinden neredeyse artık insanların uzak duracağı bir yerdeyiz. Çünkü barış diyenlerin ellerini silahtan bu anlamdan çatışmaktan uzak tutmadığı günleri hep beraber yaşıyoruz. Dünya Barış Gününün gerek küresel, gerek bölgesel barışa vesile olmasını ümit ediyoruz.”
“GENCECİK YAVRUMUZ HAYATINI KAYBETTİ”
Son günlerde terör örgütünün bölge halkına ve sivil vatandaşlara yönelik tehdidinin ne boyutlara geldiğini gördüklerini ifade eden Gül, şunları kaydetti:
“En son dün bir doktorun hayatına kasteden bir saldırıyı yaşadık. Yine 13 yaşındaki Mehmet Sımpil isimli yavrumuzun ’dinamit erken patladı’ diye merkez medyadan bazılarının verdiği algı operasyonuyla kamuoyunun yüreğini dağlayan olayları yaşadık. Gencecik yavrumuz hayatını kaybetti. Özellikle 20 Temmuz’da Suruç’ta 32 vatandaşımızın hayatını kaybettiği saldırıyla birlikte aynı gün hepiniz hatırlarsınız Adıyaman’da bir askerimiz şehit oldu. Eş zamanlı hem DAEŞ hem de PKK’nın saldırısını tüm Türkiye gördü. 22 Temmuz’da Ceylanpınar’da iki polisimiz uyurken PKK tarafından şehit edildi. Bunların akabinde 23 Temmuz ve 24 Temmuz sonrasında operasyonlar yapıldı. Bütün Türkiye bu operasyonları takip etti. Bu operasyonlar aslında Türkiye’deki askerimizi, polisimizi hedef alan ve kamu düzenini bozmaya çalışanlara yönelik bir operasyondur. Bunu açık bir şekilde söylemek lazım.”
“90’LARA DÖNÜŞ OLMAZ”
Bölgede yeniden 1990’lı yıllara gidileceği yönünde bir algı operasyonunun oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Gül, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de asla 90’lara dönüş olmaz. AK Parti 13 yıllık demokratik kazanımlarla, sessiz devrimleriyle, yaptığı reformla, özellikle Kürt meselesiyle, yıllardır tek tip insan yetiştirme, ötekileştirme dilinden ret politikalarından, inkâr ve asimilasyon politikalarından uzak bir reform yapmıştır. Bölgeyi 90’lara döndürmek isteyen, 90’ların JİTEM’i haline gelmek isteyen PKK’nın karşısında kamu düzenini en güçlü bir şekilde sağlama kararlılığı devam edecektir. Bu operasyonlar asla sivil vatandaşlara, bölge halkına, vatandaşlarımıza dönük değildir. Bilakis, vatandaşlarımızın özgürlük ve demokratik haklarına halel getiren ve bunlara müdahale etmeye çalışan terör örgütünün baskılarından ve bu anlamda ölümlerden kurtarmak amacıyla yapılan operasyonlardır. Bölge halkına 90’lı yılları yaşatan devlet anlayışına AK Parti son verdi. Sanki bundan birileri rahatsız olmuş gibi terör örgütünü yine bu anlamda bölgedeki faili meçhuller, sivil vatandaşların ölümleriyle maalesef yine o eski ortama geri getirmeye çalışıyorlar.”
“TALEPLER SİYASİ ZEMİNDE KONUŞULARAK ÇÖZÜLEBİLİR”
Her şeyin siyasi zeminde konuşulup çözülebildiğini kaydeden Gül, şunları söyledi: “90’larda silah yok muydu? Daha fazla failimeçhul, daha fazla terör örgütü eylemi vardı. Buradaki fark, AK Parti’nin reformcu yaklaşımıdır. Bölge halkına, bölge insanına duyduğu güvendir. Dolayısıyla bizim talebimiz ve beklentimiz, silahlarla hiçbir meşru talep yerine gelmez. Demokratik haklar ancak siyasetle gerçekleşir. Hangi partiye oy vermiş olursanız olun, ne olursa olsun bölge halkı, bu baş üstünedir, muhteremdir, asla kimsenin siyasi inancını sorgulamayız.”
“ASKERİ, POLİSİ ŞEHİT ETMEYE SON VERİN!”
Siyasetin kazanmasını istediklerine dikkat çeken Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün ’Seçim için savaş çıkardı’ diye AK Parti’ye suçlamalar yapıyorlar. İşte ‘seçim için malzeme yapıyorlar, operasyonlarla seçimde oylarını arttıracaklar’ diyorlar. Madem AK Parti, seçimde oylarını bu kadar arttıracak, askerimizi şehit etmeye son verin. Polisimizi şehit etmeye son verin. 13 yaşındaki yavrumuzun hayatına kastetmeyin. Doktorumuzu, öğretmenimizi kaçırmayın. Bunu siz yaptıkça, askerimizi, polisimizi şehit ettikçe, Ceylanpınar’da şehit ettikçe tabii ki devlet görevini yapacak ve bölge halkının yanında olacak. Dolayısıyla burada bu algı çok ciddi bir provokatif algıdır. Asla bu operasyonlarla ilgili hiç bir ifadeyi kabul etmemiz mümkün değil. Buradaki temel amaç kamu düzenini ve özgürlük, demokrasi dengesini sağlamaktır. Kamu düzeni olmazsa özgürlük olmaz, özgürlük olmazsa orada demokrasiden bahsedilemez. AK Parti, hem özgürlüklerin, hem de kamu düzeninin korunmasını sonuna kadar savunucusu olacak.”
“SÜREÇ BİRİLERİNİ RAHATSIZ ETTİ”
Çözüm sürecinin birilerini rahatsız ettiğine işaret eden Gül, şöyle konuştu: “11 Temmuz’da KCK’nın ’Ateşkesi bitirdik’, ardından ’Devrimci halk savaşını başlatıyoruz’ açıklamalarının Türkiye’de bu anlamda çözüm süreci iradesinin maalesef birilerini rahatsız ettiğini ortaya koyuyor. AK Parti olarak çözüm süreci iradesi kararlılığı devam etmektedir. Ama silahlar, yurt dışına bölgeden tüm unsurlarıyla çıkacak. Türkiye’de ve bu bölgede demokrasi yine kazanacak. Huzur ve demokrasi operasyonu, inşallah bölge halkımıza kamu düzenini sağlayacak şekilde bir netice elde edecektir. Bin yıllık kardeşliğimizi kimse bozmayacak. Bu konuda devletimiz, her türlü tedbiri alacaktır. AK Parti olarak yapmış olduğumuz tüm demokratik reformların takipçisi olacağımızı ve atılan reformların hiç bir şekilde geriye götürülmeyeceğini ifade ediyoruz. Bu vesileyle sivil ölümlerinden mesul olan terör örgütünü ve silahını bütün kesimlerin amasız, koşulsuz kınaması ve bu konuda da karşı durmalarını da bekliyoruz.”
Gül’ün açıklamalarının ardından basına kapalı toplantı gerçekleştirildi.