Türkiye'deki azınlık vakıflarına ait arazi, bina ve işyerlerinin iade edilmesiyle ilgili gelişmeler hız kazandı…
Amasya doğumlu İstanbul’da yaşayan Ermeni kız arkadaşım bir gün “Can, gel sana arazilerimizi göstereyim” dediğinde şaşırmıştım… ‘Çok zenginler galiba’ diye düşünmüştüm… Bir tekne ile İstanbul Boğazı’nın her iki yakasındaki yeşil alanları ve köşkleri hem fotoğrafladı hem de tek tek saydı… Bazı yerler Türk silahlı Kuvvetleri’nin konuşlandığı yerlerdi… “Bir gün bu arazileri alacağız” sözlerinin arkasında hem hırs hem de tarihi bir gerçek vardı… Geçen yılların ardından AKP iktidarının açtığı patikadan ilerleyeceklerdi… Öyle de oldu… Bursa’da da özellikle ‘Setbaşı’ aksında epeyce Ermeni vakıf malı olduğunu biliyorum… Bursa’nın başka yerlerinde de araziler ve fabrika yerleri olabileceğini tahmin ediyorum; Çünkü Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) kurucuları arasında Ermeni ve Musevi iş insanları yer alıyor… Yani o zamanın zenginlerine ait yerler olmalı… Yakında davalar yoluyla şu andaki mal sahiplerinin ‘zor durumda’ kalabileceklerini görüyor ve herkesi uyarıyorum… ‘Verilsin mi verilmesin mi?’ sorusunun yanıtını ‘adalet sistemi’ veriyor…
Konuyla ilgili ilk haberi 2013 yılında okudum.
Haberin başlığı “Ermeni Vakfı’na en büyük iade” olarak yer alıyordu… 1964’te el konulan, üzerinde Zeytinburnu Stadı’nın da bulunduğu 42 bin metrekarelik arazi, Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı’na iade edilmişti…
Haberi paylaşıyorum; “Türkiye'deki azınlık vakıflarına ait arazilerin iade edilmesiyle ilgili olay Zeytinburnu'nda yaşandı. Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı'na ait olan ve 1964'te el konulan Zeytinburnu Kazlıçeşme'de 42 bin 259 metrekarelik arazi Vakıflar Genel Meclisi'nin kararı ardından vakfa iade edildi. 22 Ocak 2014'te iade edilen arazinin üzerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait Zeytinburnu Spor Kompleksi, Zeytinburnu Belediyesi'ne ait Zeytinburnu Stadı ve açık otopark bulunuyor. Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bedros Şirinoğlu süreci şöyle anlattı; Araziyle ilgili dava 1974'e kadar sürdü. Daha sonra arazi Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün mülkiyetine geçti. Ardından Vakıflar tarafından belediyeye verildi. 2012 yılında 3 bin metrekarelik bölümünü geri aldık. Bu süre zarfında Torba Yasası çıktı ve yasaya göre, Hazineye geçen arazi ve mallar da iade edilecektir kararı çıktı. Biz de Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne başvurduk ve tapumuzu aldık. Bu arazinin akıbeti için vakfımızın genel kurul üyeleri karar verecek. Ancak Zeytinburnu Stadı'nın depreme dayanıklı olmadığını biliyoruz. Ne yapacağımız toplantıdan sonra belli olacak.”
1. LİG MAÇI OYNANDI
Vakfa iade edilen arazi üzerinde bulunan ve Zeytinburnu Belediyesi'ne ait olan Zeytinburnu Stadı 16 bin kişi kapasiteli. Zeytinburnu 1. Lige çıktığında lig maçlarını bu statta oynadı. Stadın hemen yanındaki kapalı yüzme havuzu ve açık otopark ise İBB'ye ait. Kentsel dönüşüm projesi kapsamında hizmeti durdurulan Zeytinburnu Spor Kompleksi ise 2 bin kişi kapasitesine sahip.
VAKIF NE YAPACAK?
Arazi şu an Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı mülkiyetinde. Vakıf ise bu noktada var olan işletmeleri belediyeye ya da başka bir kuruma kiraya verebilir. Ayrıca vakıf söz konusu arazilerin imar değişikliği için belediyeye başvurabilir. Olumsuz sonuç çıkarsa imar planlarında ‘spor alanı' olarak görünen bu araziye başka işleve sahip bina yapılamaz.
TARİHİ SÜREÇ
Osmanlı döneminde taşınmaz sahibi olan azınlıkların taşınmazlarının tespiti, 1936 yılında Vakıflar Kanunu ile yapıldı… O yıl 6 ay süre vererek cemaat mensuplarından bir beyanname istendi. Vakfiyeleri olsun veya olmasın doldurulan bu beyannameler bir bakıma cemaat vakıflarının vakfiyesi sayıldı. Bu beyannamede gösterilen mallar vakfın mal varlığı olarak kabul edildi. Ancak 1974'te Yargıtay kararı ile vakıfların mülk sahibi olması engellendi. Miras ya da bağış yoluyla da mülk sahip olamayacağına karar verildi. Bu tarihten sonra miras ya da bağış yoluyla kazanılan arazilere devlet tarafından el konuldu. 2011'de ise Bakanlar Kurulu kararı ile el konulan arazilerin iadesine karar verildi.
Anadolu ve Trakya’da iade edilecek çok yer var…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
‘Gayrimüslimler’ mallarını alıyor
Türkiye'deki azınlık vakıflarına ait arazi, bina ve işyerlerinin iade edilmesiyle ilgili gelişmeler hız kazandı…
Amasya doğumlu İstanbul’da yaşayan Ermeni kız arkadaşım bir gün “Can, gel sana arazilerimizi göstereyim” dediğinde şaşırmıştım… ‘Çok zenginler galiba’ diye düşünmüştüm… Bir tekne ile İstanbul Boğazı’nın her iki yakasındaki yeşil alanları ve köşkleri hem fotoğrafladı hem de tek tek saydı… Bazı yerler Türk silahlı Kuvvetleri’nin konuşlandığı yerlerdi… “Bir gün bu arazileri alacağız” sözlerinin arkasında hem hırs hem de tarihi bir gerçek vardı… Geçen yılların ardından AKP iktidarının açtığı patikadan ilerleyeceklerdi… Öyle de oldu… Bursa’da da özellikle ‘Setbaşı’ aksında epeyce Ermeni vakıf malı olduğunu biliyorum… Bursa’nın başka yerlerinde de araziler ve fabrika yerleri olabileceğini tahmin ediyorum; Çünkü Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) kurucuları arasında Ermeni ve Musevi iş insanları yer alıyor… Yani o zamanın zenginlerine ait yerler olmalı… Yakında davalar yoluyla şu andaki mal sahiplerinin ‘zor durumda’ kalabileceklerini görüyor ve herkesi uyarıyorum… ‘Verilsin mi verilmesin mi?’ sorusunun yanıtını ‘adalet sistemi’ veriyor…
Konuyla ilgili ilk haberi 2013 yılında okudum.
Haberin başlığı “Ermeni Vakfı’na en büyük iade” olarak yer alıyordu… 1964’te el konulan, üzerinde Zeytinburnu Stadı’nın da bulunduğu 42 bin metrekarelik arazi, Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı’na iade edilmişti…
Haberi paylaşıyorum; “Türkiye'deki azınlık vakıflarına ait arazilerin iade edilmesiyle ilgili olay Zeytinburnu'nda yaşandı. Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı'na ait olan ve 1964'te el konulan Zeytinburnu Kazlıçeşme'de 42 bin 259 metrekarelik arazi Vakıflar Genel Meclisi'nin kararı ardından vakfa iade edildi. 22 Ocak 2014'te iade edilen arazinin üzerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait Zeytinburnu Spor Kompleksi, Zeytinburnu Belediyesi'ne ait Zeytinburnu Stadı ve açık otopark bulunuyor. Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bedros Şirinoğlu süreci şöyle anlattı; Araziyle ilgili dava 1974'e kadar sürdü. Daha sonra arazi Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün mülkiyetine geçti. Ardından Vakıflar tarafından belediyeye verildi. 2012 yılında 3 bin metrekarelik bölümünü geri aldık. Bu süre zarfında Torba Yasası çıktı ve yasaya göre, Hazineye geçen arazi ve mallar da iade edilecektir kararı çıktı. Biz de Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne başvurduk ve tapumuzu aldık. Bu arazinin akıbeti için vakfımızın genel kurul üyeleri karar verecek. Ancak Zeytinburnu Stadı'nın depreme dayanıklı olmadığını biliyoruz. Ne yapacağımız toplantıdan sonra belli olacak.”
1. LİG MAÇI OYNANDI
Vakfa iade edilen arazi üzerinde bulunan ve Zeytinburnu Belediyesi'ne ait olan Zeytinburnu Stadı 16 bin kişi kapasiteli. Zeytinburnu 1. Lige çıktığında lig maçlarını bu statta oynadı. Stadın hemen yanındaki kapalı yüzme havuzu ve açık otopark ise İBB'ye ait. Kentsel dönüşüm projesi kapsamında hizmeti durdurulan Zeytinburnu Spor Kompleksi ise 2 bin kişi kapasitesine sahip.
VAKIF NE YAPACAK?
Arazi şu an Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı mülkiyetinde. Vakıf ise bu noktada var olan işletmeleri belediyeye ya da başka bir kuruma kiraya verebilir. Ayrıca vakıf söz konusu arazilerin imar değişikliği için belediyeye başvurabilir. Olumsuz sonuç çıkarsa imar planlarında ‘spor alanı' olarak görünen bu araziye başka işleve sahip bina yapılamaz.
TARİHİ SÜREÇ
Osmanlı döneminde taşınmaz sahibi olan azınlıkların taşınmazlarının tespiti, 1936 yılında Vakıflar Kanunu ile yapıldı… O yıl 6 ay süre vererek cemaat mensuplarından bir beyanname istendi. Vakfiyeleri olsun veya olmasın doldurulan bu beyannameler bir bakıma cemaat vakıflarının vakfiyesi sayıldı. Bu beyannamede gösterilen mallar vakfın mal varlığı olarak kabul edildi. Ancak 1974'te Yargıtay kararı ile vakıfların mülk sahibi olması engellendi. Miras ya da bağış yoluyla da mülk sahip olamayacağına karar verildi. Bu tarihten sonra miras ya da bağış yoluyla kazanılan arazilere devlet tarafından el konuldu. 2011'de ise Bakanlar Kurulu kararı ile el konulan arazilerin iadesine karar verildi.
Anadolu ve Trakya’da iade edilecek çok yer var…