HABER: Çiğdem AKIN - Cevdet YILDIZ
YASİN GÖK KİMDİR?
Yasin GÖK 1979 yılında, Bulgaristan göçmeni bir baba, Yunanistan göçmeni bir annenin ilk evladı olarak Bursa Osmangazi Bahar mahallesinde dünyaya geldi. Eğitim hayatımı Barbaros İlkokulu, Çınar Lisesi Ortaokulu, Bursa Ticaret Meslek Lisesi, Uludağ Üni. İİBF ve İstanbul Bilgi Üniversitesi MBA yüksek lisans ile tamamladım. Ekim 2020 tarihinde DEVA PARTİSİ’nde siyasete başlamam ile tekrar üniversite sınavlarına girerek Uludağ Üni. Siyaset Bilimi ve Kamu yönetimi bölümünde öğrenime başladım. Şu an3.sınıf öğrencisi olarak siyasetin akademik yönünü de öğrenmeye devam ediyorum. Sağlık sektörü, ticaret ve annemin Karacabey Harmanlı köyünden olması sebebiylede o bölgede tarım işleriyle uğraşıyoruz.
DEVA PARTİSİ ÜLKEMİZE DEVA OLSUN DİYE KURULDU
Siyasi partiler ihtiyaçtan kuruluyor. Ben ve benim gibi birçok insan geçmişte ailelerimizin telkinleriyle (aman kimseye karışmayın okulunuza, işinize bakın vb.) siyasetten uzak durduk. Fakat ülkesini seven ve hayat düsturu ‘vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır’ olan milyonlarca sessiz çoğunluğa rağmen, siyaset sahnesinde olan birçok figürün ülkemizin içinde yaşadığı sorunlara çözüm bulmaktan çok, şahsi çıkar ve ikballerini düşünür olduğunu gördük. DEVA PARTİSİ’ni ve genel başkanımız Ali Babacan’ı siyasete girdiği ilk günden bu yana takip edip, yaptığı başarılı ekonomi, dış politika ve Avrupa Birliği bakanlıkları döneminden tanıyorum. Ali Babacan ve arkadaşlarının DEVA PARTİSİ’ni kurduğunu öğrendikten sonra Bursa’da DEVA PARTİSİ’ne ilk başvuranlardan biriyim. Siyasi hayatıma başlamış olduğum DEVA PARTİSİ ile ülkemizi ve şehrimizi içinde bulunduğu kötü yönetimden bir an önce kurtarıp, vatandaşlarımızın mutlu olduğu, dışarıdan bakanlarında imrendiği bir ülke yapmak için hep beraber çalışıyoruz.
OSMANGAZİDE GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ
DEVA PARTİSİ Bursa il başkan yardımcılığı görevimden sonra Türkiye’nin en büyük ilçelerinden (56 ilden büyük) olan, benimde her mahallesini bildiğim Osmangazi ilçemize 08 Ekim 2021tarihinde genel başkanımız Ali Babacan’ın katılımı ile yaptığımız kongre sonrası ilçe başkanı olarak seçildim. O günden bu yana ben ve yönetim kurulundaki arkadaşlarım, mahalle temsilcilerimiz ve üyelerimiz ile Osmangazi’nin 136 mahallesinde esnaf, fabrika, ev, pazar ziyareti, dernek-stk ziyareti, düğün, cenaze gibi etkinlikler dışında ilçemizin sorunları ve çözüm yolları için çalışmaları hep beraber yürüttük. Örneğin 01 Ocak-30 Kasım tarihleri arasında toplam 286 etkinliğimiz ile açık ara tüm partiler içerisinde en çok etkinlik sayısına sahip olduğumuzu iddia edebilirim.
Bu çalışmalar sonucunda Osmangazi ilçemizin sorunlarının da ülke yönetimine paralel olarak yerel yöneticilerimizin kötü yönetiminden kaynaklandığını görebiliyoruz. Ülkemizde ve şehrimizde en temel sorun, pahalılık ve geçim zorluğudur. Sokaklarda dokunup temas kurduğumuz her vatandaşımızın birinci sorunu hayat pahalılığı. İnsanlarımız mutsuz ve umutsuz. Hükümetin yanlış ekonomik politikaları zengini daha zengin yaparken geçim zorluğu çeken vatandaşlarımızın sırtındaki yüküde gün geçtikçe artırmakta. Kur korumalı mevduat sistemi -ki aslında kur korumalı faiz sistemidir-Bursa’lı Dijital Dönüşüm ve Sanayi Politikaları Başkanı, Genel Başkan Yardımcımız Burak Dalgın’ın ifadesiyle “tersine Robin Hood” olarak çalışıyor. Kısaca fakirden alıp zengine veren bir çark hizmeti sunuyor. Bütçede belirtilen hükümetin borçlanmasına ödenecek faiz ve kur korumalı hesaplara ödenecek faiz toplamı ile ülkemizde 1 milyon aileye ücretsiz konut verme olanağını bulunduğunu kamuoyuna açıklayan Ali Babacan gibi bizlerde çarçur edilen ülke kaynakları ve faiz sarmalı için üzülüyoruz. Ama pes etmek yok hep beraber çalışıp başaracağız. Kimse umutsuzluğa kapılmasın.
OSMANGAZİNİN SORUNLARINI BİLİYORUZ
Bursa’nın kalbi Osmangazi ilçemizde giderek artan plansız yapılaşma ve çarpık kentleşme birçok problemi beraberinde getirmektedir. Bu problemlerden birisi de gettolaşmadır. Nitekim Osmangazi sınırları içinde bulunan Çarşamba ve Altı Parmak bölgesindeki Suriyeli nüfusunun artışından kaynaklı demografik yapının değişimi de gettolaşmanın arttığını ve Osmangazi’nin eski yapısının gittikçe bozulduğunu, neredeyse o bölgeyi tanınamayacak bir hale soktuğunu göstermektedir.
Buna ek olarak deprem bölgesinde yer alan Osmangazi ilçemizin, eski yapı stoğundan dolayı meydana gelmesi muhtemel büyük bir depremde ilçemiz sakinlerinin can ve mal güvenliğinin tehlikede olduğunu gözlemlemekteyiz. Hem ilçemizdeki gettolaşmaya son vermek hem de deprem riskini azaltmak için rantsal olmayan kenti yenileme çalışmalarını hızlı bir şekilde gündeme alacak ve yapıların yenilenmesi ile ilçe sakinlerimize daha güvenli ve kaliteli bir yaşam alanı sunacağız.
Ayrıca Osmangazi ilçemize Büyükşehir Belediyesi tarafından aktarılan kaynaklar yetersiz olup, ilçemiz nüfus ve üretim yapısına paralel olarak gelişim gösterememektedir. Yerel Yönetimler ve Şehircilik Eylem Plan’ımızda detaylı bir şekilde açıkladığımız üzere, yerel yönetimleri güçlendirerek ilçemizin alması gerektiği kadar kaynağı ve daha fazlasını almasını sağlayacak politikaları da hayata geçireceğiz.
İLK SEÇİMDE İKTİDAR OLACAĞIZ
Deva Partisi, yeni kurulan partiler içerisinde en yüksek oy oranına sahip olan ve şu anki mevcut iktidara yönetim kadrosu ve eylem planları ile en büyük rakip ve alternatif olan siyasi partidir. Nitekim Genel Başkanımızın altılı masada göstermiş olduğu duruş, genel merkez başkanlık kurulu üyelerinin altılı masa plan ve projelerine yaptığı ve yapmakta olduğu katkılar da partimizin merkez bir parti olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini göstermektedir. Ayrıca Deva Partisi olarak henüz bir seçime girmemiş olmamız da oy oranımızın sadece tahminlere dayalı olmasına sebebiyet vermekte olup, yapılan anket çalışmalarında yüz kişiden sadece iki kişinin anketi cevapladığı bir ortamda anket sonuçlarının güvenilirliğini sorgulamaya sebep olmaktadır. Biz Deva Partisi olarak çalışmalarımızın toplum nezdinde karşılık bulduğunu saha çalışmalarımız ve birebir temaslarımız ile yakından tecrübe ediyoruz
ESNAFIMIZIN VEVATANDAŞIMIZIN SORUNLARIYLA DERTLENİYORUZ
Deva Partisi olarak durmadan, usanmadan saha ziyaretlerimizi sürdürüyoruz. Saha ziyaretlerimizde toplumun farklı kesimlerinin ve özellikle esnaflarımızın görüşlerine ve eleştirilerine önem veriyoruz. Esnafımızın içinde bulunduğumuz ekonomik zorlukların farkında olduğunu, artık bu zorluğun değil, bu zorlukların üstesinden gelecek eylem planlarının ve politikaların kendilerine anlatılmasını istediğini görüyoruz. Esnaf ve tacir vatandaşlarımızın ekonomik istikrarın gelmesinin ne derece önemli olduğunun bilincinde olarak, güven ve liyakat sahibi kişilerin ekonomi yönetiminde yer almasını istediğini, bu taleplerinin görünür yüzünün de sayın genel başkanımız Ali Babacan olduğu sık sık tarafımıza ilettiklerini fark ediyoruz. Ayrıca esnafımızın çoğunluğunun iş yapma modelinin kredi gerektirmesi ve özellikle son dönemlerde krediye ulaşmakta ne kadar zorlandıkları görüyoruz.
Hayat pahalılığı ve halkın satın alma gücündeki düşüşten dolayı esnafın artık eskisi gibi satış yapamadığının, kazancının düştüğünün farkındayız. Genel Başkanımız Ali Babacan’ın ekonomi yönetiminin başında olduğu güzel günlerdeki gibi kazançlı dönemlerin tekrar gelmesi için var gücümüzle çalışıyoruz.
Özellikle il başkanımız Serkan Özgöz ve il başkanlık kurulu ve diğer il yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımız ile beraber, şehrin ana arterlerinde toplu halde yaptığımız mavi yelekliler etkinlikleri ile halkımızın bizim yaşadığımız coşkuyu yaşadığını ve DEVA PARTİSİ’ne destek gösterip teveccüh ettiğini görüyoruz. Özellikle burada en öne çıkan söylem ise “kurtarın bizi”.
GENÇLERİMİZ ÜLKEMİZİN GELECEĞİ
Konuya girmeden önce seçmenlerimizi kuşak kuşak ayırmaktansa seçmenlerimizin beklentilerine göre ve onların beklentilerine cevap vermek adına bir ayrım yapmak daha doğru geliyor. Bu doğrultuda, z kuşağının beklentilerinin daha gerçekçi ve somut taleplerden ve özellikle teknolojik ve diğer gelişmişlik göstergelerinin bu kuşaktan talep edildiğini görüyoruz. Bu kapsamda Dijital Dönüşüm ve Sanayi Politikaları Başkanımız Burak Dalgın’ın eylem planında açıkladığı üzere; teknoloji alanındaki faaliyet gösteren şirketlerin ve girişimcilerin önündeki tüm engelleri kaldıracak, kadın girişimciler başta olmak üzere erken aşama girişimcilerimize kamu alımlarında öncelik tanıyacak, Türkiye’nin 5H (hızlı, her yerde, hesaplı, hizmet odaklı ve hür) internete kavuşmasını sağlayacak ve Türkiye’yi FinTek (finans teknolojisi) alanında öncü ülkeler sınıfına taşıyacağız. Buna ek olarak gençlere özel vergi indirimlerini, 6-25 yaş arası ücretsiz interneti ve özgür ve dünyaya entegre olmuş Türkiye’yi gençlerimize sunacağız.
HAYAT PAHALILIĞINA TEK ÇARE DEVA PARTİSİDİR
Cumhuriyet tarihimizin 100 yıllık geçmişine baktığımızda; enflasyon, alım gücü, dünyada saygınlık, Türk pasaportunun ve Türk Lirasının değeri vd. pariteler ışığında Genel Başkanımız Ali Babacan’ın döneminin en parlak ve refah seviyesi en yüksek dönem olduğu hepimizin malumu. Nitekim Dünya Bankası’nın yayınladığı Türkiye mucizesi kitabı da yine Ali Babacan’ın dönemi olan 2002-2013 dönemini ekonomik gelişmişlik anlamında bir mucize olarak nitelendirmektedir. Aynı zamanda Genel Başkanımız Ali Babacan Birleşmiş Milletler’in 2030 küresel sürdürülebilir kalkınma hedeflerini belirleyen 20 kişilik çalışma grubunun ve daha sonra bu hedeflerin nasıl finanse edileceğiyle alakalı çalışma grubunda da 14 kişiden biri olarak yer almıştır. Tüm bu gelişmeler Türkiye’deki ekonomik buhrandan çıkışın Genel Başkanımız Ali Babacan ve liyakatli kadroları tarafından gerçekleştirilebileceğini kuşkuya mahal vermeksizin göstermektedir.
Bugüne kadar başta Tarım ve Hayvancılık olmak üzere; ekonomisinden dijital dönüşümüne, sosyal politikalardan sığınmacı sorununa, yerel yönetimlerinden çevre ve iklimine kadar toplam 17 eylem planı ile ülkemizin başlıca sorunlarını çözmek üzere tüm ekiplerimizle ülkeyi yönetmeye hazır olduğumuzu dile getiriyoruz. Biz, eylem planlarımız ile altı ayda ekonomik krizi bitirip, iki yılda enflasyonu tek haneye indirerek halkımızı içinde bulunduğumuz bu acı ve zor durumdan çıkaracağımızı taahhüt ediyoruz.
Elimizdeki sapasağlam programlarımızla ve liyakatli kadrolarımızla ülkemizin aşamayacağımız hiçbir problemi yok. Nasıl Genel Başkanımız 2001-2002 krizini hızlı bir şekilde aştıysa, nasıl 2008-2009 krizini hızlı bir şekilde çözdüyse, bu ekonomik krizi çözmek de yine bize düşecek. Biz DEVA PARTİSİ olarak bu krizin nasıl çözüleceğini tüm boyutlarıyla ortaya koyduk. Hukuk politikalarımız ile, dış politikamız ile sağlamlaştıracağımız ekonomi politikamız ile bu krizi bitireceğiz.
Halkımızın inancı, güveni ve desteği ile başa gelecek ve krizi sonlandıracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.