‘BİZİM İÇİN İLKEMİZ VE ÜLKEMİZ ÖNEMLİ’

Bursa Haber Gazetesi olarak Türk Eğitim Sen Bursa 3nolu şube başkanı Ömer Işıkoğlu ile kendisini tanıyarak başkanı olduğu Türk Eğitim Sen Bursa 3nolu sendikasında çalışmalarını değerlendirdik.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bursahaber.com/

HABER: Cevdet YILDIZ

Ömer Işıkoğlu söze şöyle başladı. Öğretmenim. 2 yıl oldu. Sendikada, şube yönetiminde görev alıyorum. Şube başkanı olarak daha önceki yıllarda da eğitimin çeşitli kademelerinde öğretmen ve yönetici olarak görevi yaptım. Sendikamız Türk Eğitim-Sen olarak tabii ki eğitim çalışanlarının, öğretmenleri ve diğer çalışanların hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kazanımlarını arttırmak amacıyla kurulmuş bir STK. Biz de burada Bursa 3 nolu şube olarak bu konuda çalışmalarımıza, yönetim kurulu olarak devam ediyoruz.                                                     

TÜRK EĞİTİM SEN OLARAK İLKELERİMİZ ÖNEMLİ

Bizim sendikamız kuruluşundan itibaren bir sloganımız var Türkiye'nin sendikası olarak biz yola çıktık. Bizim için önce ilkemiz, önce ülkemiz dedik ve bu doğrultuda kurucularımız bu felsefe üzerine Türkiye Kamu sen ve Türk Eğitim Sen'i kurdular. Türk Eğitim Sen olarak da dediğimiz gibi eğitim çalışanlarının teveccühü noktasında güven kapısı olarak bakılıyor. Çünkü bizler eğitim çalışanlarının hak ve menfaatlerini korumakla ve onların kazanımlarını arttırmakla mücadele ediyoruz.                                                                                                              

TÜM EĞİTİM CAMİASINI KUCAKLIYORUZ                                                                                               

Tüm eğitim çalışanlarının eğitimin içerisinde olan bizim yani hizmet grubu olarak baktığımızda tabii ki ağırlıklı olarak öğretmenler Ama onun yanında genel idare hizmetleri, yardımcı hizmetler, teknik hizmetler gibi diğer çalışma alanlarında bizim eğitim çalışanı arkadaşlarımız var.Biz tüm hepsini kapsayıcı bir şekilde bu mücadelenin içerisinde olduğumuzdan tabii ki teveccüh noktasında tercih edilen ve şu anda da üye sayısı olarak yetki noktasında da emin adımlarla ilerliyoruz inşallah da 2023 yılında Yetkili sendika olarak hem Bursa'mızda hem de ülkemizde bizler bu çalışmanın içerisinde olacağız.                                                                                                                              

ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLERİMİZ VAR                                                                                           

2023 eğitim öğretim yılı başlangıcında sendikamız genel merkezinin illerde valiliklerden almış olduğu sayılar var. Yine aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığına da başvuru yaparak oradan da öğretmen ihtiyacını sayısını takip ediyoruz. Öğretmenlerimiz Eğitim fakültelerinde öğrenimlerini tamamlıyorlar ve öğretmen adayı olarak hayata başlıyorlar ama bakanlık olarak baktığımızda da her sene 15 veya 20 bin gibi sayıca çok az öğretmen alımı gerçekleştiriliyor.  2023 eğitim öğretim yılı başında da sendikamız valiliklerden 2 il hariç 79 ilde seksen iki binin üzerinde ücretli öğretmen çalıştığı tespit edildi. Ama bakanlıktan alınan öğretmen ihtiyacı normlara göre öğretmen ihtiyacında da 110 binin üzerinde bir rakam karşımıza çıktı. Şimdi baktığımızda ücretli öğretmenler çalışıyor ve bakanlığında öğretmen ihtiyacı var. Ama ne yazık ki yine 20 bin öğretmen alımı gerçekleşti. O sebeple bizler de diyoruz ki hem bu ücretli öğretmenliğe son verilmeli Çünkü adı üzerinde yani öğretmenlik ama ücretli değil. Bir başka mesleğin ücretli çalışanı yok. Sadece öğretmenlikte bu uygulanıyor O yüzden buna son verilmeli. İhtiyaç olan 100 öğretmen ataması acilen yapılmalı 100 binin üzerinde bir öğretmen ihtiyacı var zaten.  O sebeple de bakanlığın biz bu öğretmen açığını karşılayacak şekilde öğretmen alımının yapılmasını istiyoruz. Genel merkezimizde Türk Eğitim-Sen'i olarak bizim talebimiz bu ücretli öğretmenlik devam edecek olursak şimdi ücretli öğretmenlik yani benzetme olarak baktığımızda da Ücretmen şeklinde bir tanımlama içerisine girdi Şimdi şu anda arkadaşlarımız asgari ücretin altında ücret alıyorlar. SGK primleri tam olarak yatmıyor. Yarım yatmış oluyor O anlamda da biz de diyoruz ki bu uygun olmayan bir istihdam şekli hem o eğitimi almış arkadaşların orada karşılıklarını alamamış oluyorlar. Hem de okulun içerisinde ücretli öğretmen olarak baktığımızda öğretmen o şekilde bir tanımlamayı biz Türk Eğitim Seni olarak kabul etmiyoruz ve acil atama bekleyen öğretmenlerimizin atanmasını talep ediyoruz.                                                                                                                                                                                        

SEYYANEN ZAM TALEP EDİYORUZ’

 3600 ek göstergeyle ilgili bu baştan beri öğretmenlere ve tabii ki diğer kamu çalışanlarına ek gösterge artırımıyla ilgili olması gereken ve beklenen bir sonuçtu. Burada 3600 ilgili bir ayrı Konu başlığı öğretmenlerin uzmanlık gerektiren bir mesleği yaptıklarından dolayı daha önce farklı meslek gruplarında ve bakanlıklarda görev yapanlarla ilgili 3600 ek gösterge verildiğin de öğretmenlere ayrıyeten bir düzenleme yapılmasını bekleniyordu.Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitin Sen olarak girişimlerimiz sonucunda 3600 ek gösterge uygulamasının kapsamı çok sayıda unvan için genişletilmiş olsa da Kamu Şefleri başta olmak üzere 1.dereceye yükselmiş bütün kamu görevlilerinin ek göstergelerinin 3600 e çıkarılması için çalışmalar yapılmaktadır.Fakat öğretmenlik mesleği yanına farklı meslek grupları konularak 3600 şeklinde olmuş oldu ama bu arada diğer memur arkadaşların diğer hizmet kollarında çalışanların da ek göstergelerinin yükseltilmesi gerekiyordu.Yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan arkadaşlarımızın daha önceki gösterge kazanımları yoktu. En azından bu yapılan çalışmalarla Türkiye kamusal ve Türk Eğitim-Sen'in de ısrarlı bir şekilde bunu talep etmesiyle Çalışma Bakanlığı'ndan bununla ilgili  Bizim Türkiye Kamu-Sen olarak hazırlamış olduğumuz çalışma dosyasında hem bakanlığa hem de mecliste yetkili  grup başkan vekillerine verilen dosyalarda herkese 3600 şeklinde olmuş oldu. Ama şimdi bu nedir? Yani bu yeterli midir? Tabii ki değildir.Dediğimiz gibi öğretmenler olarak uzmanlık gerektiren bir mesleği yapıyoruz. diğer alanlarda 3600 olanlarda 4200 oldu.Bu anlamda orada tabii ki biz talep noktasında devam ediyoruz.Memur maaş artışlarıyla ilgili baktığımızda da biz bu yüzde otuz zammı tabii ki kabul etmiyoruz.Neden kabul etmiyoruz? Çünkü artan bir enflasyon ve hayat pahalılığı var. Bu noktadan baktığımızda da yüzde otuz yeterli değil.Biz ısrarla seyyanen zam istiyoruz bu noktada ısrarlı talebimiz devam ediyor.

‘VERGİ DİLİMLERİNDE ADİL DÜZENLEME İSTİYORUZ’

Vergi dilimleriyle ilgili bir adaletsiz durum var Zaman için memur arkadaşımız ocak ayında almış olduğu zamlı maaşı sonraki aylarda vergi dilimlerindeki bu artışlardan dolayı aynı şekilde alamıyor.Yani bir Temmuz'daki artış da olsun ya da aralık ayına geldiğimizde özellikle öğretmenlerde ya da farklı meslek gruplarında çalışan arkadaşların yüzde yirmi yedilik vergi dilimine giren arkadaşlarımız var. Biz de diyoruz ki Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak vergi dilimlerinin yüzde 15 de sabitlenmesini istiyoruz. Bununla ilgili de Çalışma Bakanlığı'yla geçen günlerde yapılan bir görüşme vardı. Türkiye kamu Sen Heyetinin Genel Başkanımız Sayın Talip Geylan'ın da içinde bulunduğu bir heyetle burada yapılan görüşmede de Sayın Bakan Vedat Bilgin bununla ilgili bir düzenleme sözü verdi. Bizler de o sözün takipçisi olarak vergi dilimlerinin yüzde 15 de sabitlenmesini istiyoruz. Onun haricinde yine maaş artışları ve buradaki memur maaşlarıyla ilgili talep noktasında da yine bir enflasyon farkı denilen bir uygulama var. 2011 yılına kadar yetkili sendika olarak Türkiye Kamu-Sen toplu görüşmelerle ilgili o zamanki adı Sonra toplu sözleşme oldu 2010’daki anayasa değişikliğiyle memurlarla yapılan görüşmelerde. O dönem içerisinde bizler enflasyonun üzerinde zam ve seyyanen zammı aldık o masadan. Ama sonrasında 2010 da yetkiyi kaybettikten sonra diğer yetkili konfederasyona geçince ve toplu sözleşmeyle beraber bu zamana kadar enflasyon farkı denilen bir uygulama ihdas edildi. Orada da bize verilen zam her ne olursa olsun ocak ve temmuz ayına geldiğimizde enflasyon kadar farkı ekleyerek veriliyor.O da bizim daha önceki aylardaki kaybımızı ne yazık ki karşılamıyor.

‘BİZİM İÇİN TÜM ÖĞRETMENLER EŞİT’    

Şimdi biz tabii kamu sendika olarak kamu çalışanları sendikasıyız. Kamu çalışanlarının eğitim çalışanları olarak sendikacılık yapıyoruz ama neticede eğitimi bir bütün ve devletin içerisinde bunlar da birbiriyle bağlantılı olarak birbirine rakip değil. Beraber hareket eden hem eğitim anlamında hem de öğrencilerimizin yetiştirilmesi anlamında. O manada baktığımızda bizler tabii ki özel okul ya da devlet okulu çalışanları arasında bir ayrım gözetmeksizin her birini eğitim çalışanı ve öğretmen olarak görüyoruz. Özel okullarda çalışan öğretmenlerin farklı durumları var onların da kanundan kaynaklanan bir durum. Daha önceki kanunlarında devlet okullarında çalışan öğretmenlerden az maaş almamak üzere bir şart vardı özel okulda görev yapan öğretmenlere. Daha sonra yeni kanunla beraber değişmiş oldu bu durum. Şimdi orada tabii ki özlük hakkı noktasında baktığımızda Yetişmiş oldukları kaynak olarak onlar da eğitim fakültesi mezunları, öğretmenler. Oradaki öğretmenlerimiz de devlet okullarında çalışan öğretmenden az maaş almamak şartıyla görev yapmalarını tabii ki biz istiyoruz Tüm eğitim çalışanları ve öğretmenlerin haklarının savunulması noktasında mücadele ettiğimiz gibi onlarla ilgili olan kısımda da genel merkezimizde de gerektiğinde Bu görüşmeler yapılıyor.Bursa'da da tabii ki çok sayıda okullar var orada da görev yapan öğretmen arkadaşlarımız var. Onlarla ilgili de konu geldiğinde, dönem geldiğinde bizler de onların sesi olmaya çalışıyoruz bizim için tüm öğretmenlerimiz eşit.

YENİ ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU ÇIKMALI

Öğretmenlik meslek kanunu bizim uzun yıllardan beri istediğimiz, arzu ettiğimiz bir kanundu Fakat ne yazık ki çıkarken eksik ve tam anlamıyla beklentileri karşılamayan bir kanun olarak çıktı.Orada içinde Bizlerin olmasını yani öğretmenlik meslek kanunu içerisinde öğretmenlerin olmasını istiyoruz. O sebeple de bu hafta 23 Ocak'ta Ankara'da Türk Eğitim Sen Genel Merkezi'mizin hazırlamış olduğu seksen bir ilden katılımcıların ve bakanlıktan yine yetkilileri ve katılımcıların düzenleyeceği bir çalıştayla biz öğretmenlik meslek kanunun da  nasıl olmalı şeklinde bir çalışma içerisinde olacağız. Bu çalışmada da neler olacak? Şimdi bu yasanın içerisinde biz öğretmen yetiştirme, öğretmenin seçilmesi, atanması ve yer değiştirmesinin olmasını istiyoruz.Hizmet içi eğitim ve mesleki gelişimin burada düzenlenmesini istiyoruz.Aynı zamanda yönetici, atama, yine eğitim çalışanlarının, öğretmenlerin mali ve sosyal hakları, ödül ve cezalar yine kabul etmediğimiz ve istemediğimiz ama ne yazık ki sizin de bildiğiniz gibi yansıyan medyaya yansıyan eğitimciye öğretmene şiddet ilgili konuların olmasını istiyoruz. Yine aynı zamanda emeklilik gibi başlıklarla bunların düzenlenmesini istiyoruz. Yine bizim öğretmenlerin zorunlu hizmet bölgeleriyle ilgili zorlayıcı, zorunlu şekilde değil de teşvik edici düzenlemeyle bunların kanunda yer almasını istiyoruz. Bu sebeple biz de diyoruz ki bu konular da içinde olduğunda öğretmenlik meslek kanunu adı gibi adına yakışır bir şekilde düzenlenmesi noktasında bu çalıştayımızla biz de bakanlığa tekliflerimizi sunacağız.

SENDİKA OLARAK ÜYELERİMİZİ HAKLARI TAKİP

Türk Eğitim Sen, kurulduğu günden beri bu hak ve menfaatlerin korunması ve kazanılması noktasında emin adımlarla yürüyor. Bizim üyelerimize Türk Eğitim-Sen'e bağlı olan eğitim çalışanı arkadaşlarımıza ve tabii ki tüm eğitim çalışanlarına bizler Türk Eğitim-Sen olarak diyoruz ki doğru bildiğimiz yol da biz devam edeceğiz. Bu nedir burada? bizim tabii ki en temel noktamız özlük haklarımızın korunması ve kollanması bu öğretmenlik meslek kanunuyla ilgili bu çalışmanın yapılması memur maaşlarındaki bu artışın yetersiz kaldığını, bunun üzerine ilave olarak hem seyyanen zammın hem refah payının ve aynı zamanda da vergililerindeki bu yüzde 15 de sabitlenmesi noktasında üyelerimizin bize verdiği destekle bizler de mücadelemize devam edeceğiz.                                             

PROMOSYON DÜZENLEMESİ GÜNDEMİMİZDE’

Eğitim çalışanlarının bankalarla yapmış oldukları promosyon konusu var sendika olarak gündemimizde. Enflasyona bağlı olarak artan maaşlarla banka promosyonları şu anda düşük noktada kaldı. Bankalar şu anda emekliye vermiş oldukları kadar eğitim çalışanlarına promosyon öneriyorlar, teklif ediyorlar. Biz de o noktada bu hem il, ilçe milli eğitim müdürlükleriyle görüşmelerimizi hem de bankalara tabii aynı zamanda bu eğitim çalışanlarına da maaşlarının karşılığı olan promosyonları alabilmesi noktasında görüşmelerimizi devam ettiriyoruz.  Aynı zamanda Türk Eğitim Sen Genel Merkezi de bakanlığa başvurusunu yaparak bakanlıkla, bakanlık elinden tüm ülkede hepsinin gerçekleştirilmesini, özellikle işte Bursa'mızda nüfus olarak küçük öğretmen eğitim çalışanı olarak az sayıda ilçelerin olduğu ve orada sadece bir ya da iki bankanın şubesinin olduğundan rekabet ortamını tam olarak sağlanamadığında biz de diyoruz ki bunun genel bakanlık ve genel merkezimizin talebi doğrultusunda bakanlık eliyle bunun yapılmasının daha mantıklı ve en azından promosyonun yükselmesi ve beklenen bir rakama ulaşması noktasında da faydalı olacağını düşünüyoruz. Bu konuda da çalışmalarımıza devam ediyoruz. 

‘ÖĞRETMENLERİZE VE ÖĞRENCİLERİMİZİ İYİ TATİLLER DİLERİM’

Eğitim çalışanları, öğretmenler tabii ki bugün itibariyle birinci dönemi sonlandırdılar. Öğrencilerimiz karnelerini aldılar eğitim çalışanı arkadaşlarımız da ta ara tatile girecekler. Yarıyıl tatiline.Burada da bu dönem içerisinde de zorlu bir dönemden geçtiler. Biz arkadaşlarımıza İyi tatiller diliyoruz.  Öğrencilerimize de bol okumalı ve eğlenceli bir yarıyıl tatili diliyoruz.İnşallah dediğimiz gibi bizler bu hak mücadelesinde arkadaşlarımızın sözcüsü ve savunucusu olarak yolumuza devam edeceğiz.