Halk Ozanı Aşık Veysel, üniversite öğrencilerine ders konusu oldu

Dünyaca ünlü halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu, vefatının 42’nci yılında Amasya Üniversitesi öğrencilerine ders konusu oldu.Görme engelli Yakup Temel ve Celal Yenitürk isimli 2 halk ozanı Amasya Üniversitesi Fen Bilgisi Bölümü birinci...

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bursahaber.com/
Dünyaca ünlü halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu, vefatının 42’nci yılında Amasya Üniversitesi öğrencilerine ders konusu oldu.Görme engelli Yakup Temel ve Celal Yenitürk isimli 2 halk ozanı Amasya Üniversitesi Fen Bilgisi Bölümü birinci sınıf öğrencilerin Türkçe sözlü anlatım dersine katıldı. Aşık Veysel’in eserlerinin seslendirildiği ders sonunda öğrencilere duygularını dile getirdi.Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitim Bölümü Öğretim Görevlisi İsa Çolaker, dünya çapında üne sahip Aşık Veysel’i yine çok değerli halk ozanlarıyla andıklarını, aynı zamanda öğrencilerle unutulmaya yüz tutmuş değerleri hatırlattıklarını söyledi.Aşık Veysel’in Türkiye’de ki birlik ve beraberlik unsurlarından birisi olduğunu belirten Çolaker, “Kendisi hiçbir zaman siyasete bulaşmamış, Türkiye’nin birliği, dirliği ve güzelliği için çok güzel parçalar çalmış ve söylemiştir. Değeri de hakikaten bilinmiştir. Son yıllarda medya ve sosyal medyanın gelişmesi ile birlikte kendisinin görünürlüğü de artmıştır. Ben onu ‘İki kapılı bir han da, gidiyoruz gündüz gece’ dizelerinin bile bir insanın bu dünyada fani ve geçici olduğunu anlattığı hoş metindeler olduğunu düşünüyorum. Allah ondan razı olsun.” dedi. Derse katılan Aşık Yakup Temel ise 30 yaşından sonra Veysel’e kader arkadaşı olduğunu belirterek, “Veysel’i bizim kadar kimse anlayamaz. Onun karanlık dünyasını bizlerde paylaşıyoruz. Onun yüreğinin sesini biz daha iyi duyabiliyoruz. Veysel’in feryadını daha iyi anlayabiliyoruz.” diye konuştu.Amasya Üniversitesi Fen Bilgisi Bölümü birinci sınıf öğrencisi Kevi Çelik, “Uzun zamandan beri Aşık Veysel ismini durmuyorum. Sosyal medyanın popüler olması ile birlikte bu tür şeyleri duymaz olduk. Etrafımız da yok böyle şeyler. O yüzden bizde eksik kalıyoruz. Bu şekilde gördükçe de özümüzü hatırlıyoruz.” dedi.