ESKİŞEHİR (İHA) – Eski Avrupa Birliği ve Devlet Bakanı Egemen Bağış, "Şu anda adeta bir fitne mıknatısı gibi işleyen ne başkanlık ne parlamenter ne mantık silsilesi yürütmeyen sistemin bir an evvel düzeltilerek Türkiye’nin huzura...
ESKİŞEHİR (İHA) – Eski Avrupa Birliği ve Devlet Bakanı Egemen Bağış, "Şu anda adeta bir fitne mıknatısı gibi işleyen ne başkanlık ne parlamenter ne mantık silsilesi yürütmeyen sistemin bir an evvel düzeltilerek Türkiye’nin huzura kavuşması gerekmektedir" dedi.
Eskişehir Akil Gençler Platformu tarafından düzenlenen toplantıya Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı Egemen Bağış’ın yanı sıra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Başdanışmanı Onur Erim ve DYP Gençlik Kolları eski Genel Başkanı Durul Türkmen konuşmacı olarak katıldı.
Toplantı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bağış, toplantıda Cumhurbaşkanlığı Hükümet modelinin Türkiye’ye neler kazandıracağını anlatacaklarını ifade etti. Bağış, "Şu anda adeta bir fitne mıknatısı gibi işleyen ne başkanlık ne parlamenter ne mantık silsilesi yürütmeyen sistemin bir an evvel düzeltilerek Türkiye’nin huzura kavuşması gerekmektedir. Cumhuriyet tarihinde Atatürk’ten başlayarak bütün Cumhurbaşkanları, bütün Başbakanlarla sorun yaşamıştır. Bunun maliyeti de millete, ülkeye ve devlete olmuştur. Türkiye’yi bu yükten kurtarmak, Türkiye üzerinde oyun kurmak isteyenlerin bu fitne mekanizmasına son vermek için hep beraber 16 Nisan’da Türkiye’ye yakışır, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olmamızın temellerini güçlendirecek adımları atacağız. İnşallah evet oylarıyla Türkiye’nin önünü açacağız" dedi.
"Bu olayı şiddetle kınıyorum"
Siirt’te halk oylamasına ilişkin çalışma yürüten AK Parti Siirt Kadın Kolları üyelerine kimliği belirsiz kişilerce yapılan saldırıyı da kınadığını belirten Bağış, "Bir Siirtli olarak böyle bir haberi öğrenmiş olmaktan çok büyük bir üzüntü duydum. Maalesef Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi memleketim, baba ocağım Siirt’te de demokrasiyi hazmedemeyen ve halkın iradesini kabullenemeyen aşağılık aklın taşeronlarının, aynı Hollanda polisinin yaptığı gibi, aynı diğer demokrasi düşmanlarının sergilediği insanlık dışı tutumları sergileyerek partimizin çok saygın kadın kolları mensuplarına yönelik insanlığa sığmayacak bir saldırı gerçekleştirdiklerini öğrenmiş bulunmaktayım. Bu olayı şiddetle kınıyorum ve emniyet güçlerimizin en kısa süre içerisinde bu vahşi saldırının faillerini bulup yargıya teslim edeceklerine yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı.
"Bulgar Hükümetinin bu hatadan bir an evvel dönmesini bekliyoruz"
Bulgaristan’daki aşırı milliyetçi grupların Türk vatandaşlarının seçimlerde oy kullanmaması için sınırı kapattığı olayla ilgili açıklama yapan Bağış şu ifadeleri kullandı:
"Bulgaristan, Bulgaristan vatandaşlarının demokratik haklarını, mesuliyetlerini yerine getirmelerini engellemek için, oy kullanmalarına mani olmak için elinden geleni yapmaktadır. Bu da demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden Avrupa Birliği’nin ikiyüzlülüğünü ve riyakarlığını çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. Avrupa Birliği üyesi ülkeler demokrasinin beşikliğini yapmaları gerekirken, demokratik hakları insanlara doya doya yaşatmaları gerekirken tam aksi bir uygulamayla demokrasiyi engellemenin çabası içerisine girmişlerdir. Müttefikleri olan bir ülkenin Cumhurbaşkanına ağıza alınmayacak hakaretlerle, ithamlarla, iftiralarla saldırmaya kalkmışlardır. Ama şundan emin olsunlar. Demokrasisini korumak için, istikrarını, bayrağını, namusunu korumak için gerektiğinde canını seferber eden, tankların altına yatan, uçakların üstüne atlayan ve ülkesi için şehit olmayı bir onur kabul eden bu millet ne Hollanda’nın itinden korkar ne Almanya’nın faşizminden korkar ne de Bulgaristan’ın bu baskıcı anlayışından korkar. Maalesef bugünkü Bulgar yönetimi geçmişte Jivkov’un yaptıklarını hatırlatacak faaliyetlere kalkışmıştır. Bulgaristan tarihinin kara lekesi olan o günlere dönme arzusu içerisinde olan Bulgar Hükümetinin bu hatadan bir an evvel dönmesini bekliyoruz. Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu da, Başbakanımız da, Cumhurbaşkanımız da bu konuda gerekli temasları yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir ülkedir. Türkiye Cumhuriyeti bu tür mantık dışı uygulamaların karşısında her zaman gereğini yapmıştır. Bundan sonra da yapacağından kimsenin şüphesi olmasın."