Elitaş: “Biz başka birine küfreden, hakaret edeni baş tacı etmiyoruz”

AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Siyasette normal olan etik kurallar çerçevesinde eleştirip, eleştiri ağır da olabilir, şiddetli de olabilir. Ama hakaret ve küfrü kesinlikle kabul etmediğimiz bir sürece maalesef girmiş durumdayız. Biz başka birine küfreden, hakaret edeni baş tacı etmiyoruz. Maalesef ana muhalefet partisinin genel başkanı ‘normalleşme’ diye tanımlarken ‘anormalleşmeyi’ de beraberinde getirmeye başladı” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 12.09.2024 15:01
Haber Güncellenme Tarihi: 12.09.2024 15:01

Ordu’da, Türkiye Buluşmaları kapsamında düzenlenen programın 3’üncüsü, bir otelde düzenlendi. Toplantıya, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, AK Parti’nin Ordu ve farklı illerde görevli milletvekilleri ile ilçe belediye başkanları katıldı. “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun yüzde 23’lük sürecini AK Parti yönetti, bu süreçte çok yatırım yapıldı” Programda konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti’nin kurulduktan 16 ay sonra iktidar olma başarını elde ettiğini, bugün ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun yaklaşık yüzde 23’lük bir sürecini AK Parti kadrolarının yönettiğini söyledi. Bu süreçte çok fazla yatırımların hayata geçtiğini ifade eden Elitaş, “Türkiye 1923 yılından 2002 yılına kadar geçen 79 yıllık sürede 6 bin 100 kilometrelik duble yol yaparken, 22 yıllık iktidarımız sürecinde 30 binden fazla duble yolu hayata geçirdik. Türkiye’de 70 üniversite var iken, bugün 208 devlet üniversitesine kavuştuk Şuan her vilayette üniversite yapma başarısını elde ettik” diye konuştu. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in Ordu için bir şans olduğunu ifade eden Elitaş, “Yıllarca Enerji Bakanlığı yapmış, Türkiye’nin 784 bin kilometrekaresine enerji ve doğalgaz yönünde katkı sağlamış Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler’in, belediye başkanı olması da Ordu için büyük bir şans. Ordu’daki tüm yatırımlarda kendisinin imzası, alın teri ve emeği var” şeklinde konuştu. “Normalleşme süreci maalesef anormalleşmeye başladı” Elitaş, siyasette 31 Mart'tan sonra bir normalleşme ve yumuşama söylemi başlatıldığını belirterek, “Her geçen gün siyasetin artık nezaketten uzaklaştığını, şiddetin ağır bastığını, şiddetin sadece dille değil, farklı şekilde de ortaya çıktığı bir süreci yaşadık. Siyasette normal olan etik kurallar çerçevesinde eleştirip, eleştiri ağır da olabilir, şiddetli de olabilir. Ama hakaret ve küfrü kesinlikle kabul etmediğimiz bir sürece maalesef girmiş durumdayız. 31 Mart seçimlerinden sonra ana muhalefet partisinin normalleşme, bizim de yumuşama dediğimiz sürece götürmeye çalıştık ve buna da samimiyetle inanmıştık. Ama üzerinden 2,5 ay geçtikten sonra maalesef ana muhalefet partisinin genel başkanı ‘normalleşme’ diye tanımlarken ‘anormalleşmeyi’ de beraberinde getirmeye başladı” ifadelerine yer verdi. "Biz küfürlü eleştirileri doğru bulmuyoruz, siz yanınızda ağırlıyorsunuz" Konuşmasındai 31 Mart tarihinden önceye göre daha anormal durumları yaşamaya başladıklarını kaydeden ve Dilbura Kayserilioğlu hakkında konuşan Elitaş, “Sosyal medyanın AK Parti'ye oy veren insanların, Cumhurbaşkanımıza, AK Partili kadrolara ahlak dışı, etik dışı söylem yapan ve onunla ilgili gözaltına alınan birisinin İzmir'deki yaptığı toplantıda protokolde ağırlayıp hemen yanına çağıran sayın Özgür Özel'in çok anormalleşme sürecini başlattığının göstergesidir. Özgür Özel özür dilemiş, 'ben bu işte hata yaptım' diye. Doğru mu, yanlış mı? Bilmiyorum, özür dilemiş ama Tayyip bey de 'bana hakaret edenler adına özür dilesin' diyor. Bakın Sayın Özgür Özel, burada ayıramadığınız nokta şu, biz hakaret edilmesini, küfredilmesini, siyasetçiyle ilgili, onları küfürlü ve farklı şekilde eleştirileri, hakareti doğru bulmadığımızı ve bununla ilgili tedbir almamız gerektiğini söylüyoruz. Ama siz sadece Cumhurbaşkanımıza değil, AK Parti'ye oy verenlerin tamamına hakaret eden birisinin gelip yanınızda ağırlıyorsunuz, aradaki fark bu. Normal olan o insanı yanınıza almak değil, şiddetle eleştirmek olurken, anormal bir şeyi yapıyorsunuz. Millete hakaret eden kişiyi yanınıza alıp ona iltifat ediyorsunuz. Hakaret edenlerin önünü açıyorsunuz, teşvik ediyorsunuz” diye konuştu. "Başka birine küfür edeni baş tacı etmiyoruz, tepki gösteriyoruz" "Biz başka birine küfreden, hakaret edeni baş tacı etmiyoruz" diyen Elitaş, "Onunla ilgili gereken tepkilerimizi ortaya koyuyoruz. İnşallah Özgür Özel, normalleşme dediği şeyi anormalleşmeden çıkarıp, siyaset dilini vatandaşın da istediği ahlaki bir dile çevirmek için elinden gelen gayreti gösterir diye ümit ediyoruz. Bu çerçevede biz gezerken, 19 ilçemizi milletvekili arkadaşlarımızla gezerken siyasetin dilinin yumuşadığını, hangi partiye oy verirse versin onlara hizmet etmek bizim amacımız, gayemiz, düsturumuz olduğunu ifade etmeye çalışıyoruz. Yüzde 35'le oy alan bir partiyi 3 Kasım 2002 tarihinde, yüzde 52'lere çıkarmayı başardıysa herkesten oy alabileceğini, herkesi kucaklayabileceğini, herkesle irtibat kurabileceğini göstermiştir" dedi. "Kahverengi kokarca ile etkili mücadele yapılıyor" Karadeniz Bölgesi’nde kahverengi kokarca ile etkili bir mücadele yürütüldüğünü de belirten Elitaş, şunları söyledi: "Ordu, Giresun ve fındık üretimini yoğun olduğu yerde maalesef 2017 yılında başlayıp, 2023 yılında zirve yapan bir kokarca hadisesi var. Bakanlığımız, büyükşehir belediye başkanlığımız, valiliğimiz ve ilgili kurum ile kuruluşlar bu kokarca istilası ile ilgili yoğun bir gayret içerisindeler. Tarım İl Müdürlüğü vasıtası ile ilaçlar temin ediliyor, bakanlık yine ilaçlama araçlarını temin ediyor, büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz de aynı şekilde ilaçlama için vatandaşlarımız katkı sağlıyor. Burada sadece bizim ve bizlerin kamu kurum ve kuruluşlarının bu işle mücadelesi yeterli değil. Vatandaşlarımız da mücadeleyi tam olarak gerçekleştirmek ve yardımcı olmak zorundalar. Hiç ihmale gelen bir durum söz konusu değil. Dünyanın en büyük fındık üreticilerinden Karadeniz Bölgesi’nin kokarca münasebetiyle fındık rekoltesinin düşmesi, fiyatların da hoş olmayan dramatik bir şekilde aşağıya düşmesi bizleri çok üzüyor. Bu durumun gelecek yıllara intikal etmemesi, çok önemli bir değerimiz olan, ihracatta ve üretimde dünya birincisi olan fındık üretiminin en iyi şekilde devam etmesi ve önündeki hastalıkları kaldırmak için gayret göstereceğimizi ifade etmek istiyorum."