Birliğinin güvenli site adımlarından teyitli şekilde alışveriş yapılması gerektiğini söyleyen Hakan Topuzoğlu, "Tabii ki öncelikle bizim alışveriş yönelimlerimizde de biraz değişiklik olması gerekiyor. Yani nedir? Bir yerde son 2 ürün kaldı, son 3 ürün kaldı, son 1 ürün kaldı diye gördüğümüz zaman otomatikman onu alma isteği doğuyor bizde. Tabii işin psikolojik, nörolojik anlamda da etkileri var ama bunu uzmanları daha iyi anlatacaktır. Biz teknik olarak baktığımız zaman birincisi bu tarz reklamlara karşı duyarlı olmamız gerekiyor. Yani son 1 ürün kalmış olabilir ama bu bulunabilecek dünyadaki son bir ürün değil. Ya da kampanya yaptık şeklinde duyuruluyor ama belki de gerçekten de indirim yapılmamış. Bunun için biz ne yapabiliriz? İlk olarak o ürünle ilgili fiyat araştırması yapabiliriz. Yani nedir? Karşılaşma sitelerinde inceleyerek burada ürün fiyatı gerçekten uygun mu değil mi buna bakabiliriz. Sonrasında ise ürün fiyatı uygun olsa dahi o site güvenilir mi diye bunu incelememiz gerekiyor. Bir sitenin güvenilir olduğunu da nasıl anlayabiliriz? Bir ETBİS kaydı dediğimiz E-Ticaret Bilgi Sistemi'ne kayıtlı olması gerekiyor. Yani sayfanın altında bir kare kod oluyor ve bu kare kodu okuttuğunuz zaman da Ticaret Bakanlığının sitesine ulaşıyorsunuz. Bu siteden de o firma hakkında bilgi alabiliyorsunuz. Tabii ki sadece bu da yeterli değil. Yine güvenli site kaydının olması gerekiyor. Bu da TOBB'un geliştirdiği bir önlem diyebiliriz. Haliyle bu site kayıtlı ise, ETBİS kaydı varsa en azından bu işi ciddi olarak, resmi olarak yaptığını anlayabiliyoruz ama yine de hala uyanık olmaya devam etmemiz gerekiyor. Çünkü olmayan bir ürünün satılması ya da olan bir ürünün fiyatın çok çok altında gösterilip gönderilmemesi gibi risklerle de karşı karşıyayız" dedi.
"Olmayan ürün çok uygun fiyata satılıyor gibi gösterilerek dolandırıcılık yapılıyor"
Topuzoğlu, dolandırıcıların aslında olmayan ürünleri çok uygun fiyatlara gösterdiklerini söyleyerek, "Dolandırıcılar da ilk olarak şunu yapıyorlar; güvendiğiniz bir siteye benzer siteler yapılıyor. Bunlar üzerinden satış yapılıyor. Siz ödemeyi yaptıktan sonra tabii ki ödeme kredi kartıyla ödüyorsanız o firmanın ismine dikkat etmiyorsunuz. Ya da banka havalesi ise hangi firmaya gönderdiğinizin çok farkında olmayabiliyorsunuz. Bunu yaptığınız zaman da haliyle siparişi vermiş oluyorsunuz. İkincisi de dediğim gibi olmayan ürünün aslında çok uygun fiyata satılıyor gösterilmesi. Bu şekilde de dolandırıcılık yapılıyor. Tabii ki sosyal medya üzerinden yapılan satışlar ya da internet sitesi üzerinde yapılan satışlarda dolandırıcılık çok daha kolay olduğu için bizim biraz daha mobil uygulamalara yönelmemiz gerekiyor. Mobil uygulamalarda da yine bilindik siteler ya da bilindik pazar yerleri üzerinden ilerlemek ilk etapta çok daha mantıklı oluyor. Bir de ben şunu yapıyorum. Eğer hiç bilmediğim bir siteden alışveriş yapacaksam telefonla arayıp telefonda bilgi almaya çalışıyorum. Çünkü gerçekten de telefonda cevap veriş şekli bile o firmaların güvenilir mi değil mi olduğunu ortaya koymak için yeterli oluyor” ifadelerini kullandı.
"Avantaj ayı, maddi felaket ayı olmasın"
Vatandaşların alışverişlerde dikkatli olmasını söyleyen Topuzoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Mobil uygulamalara yönlenmek iyi bir çözüm olacaktır. Çünkü mobil uygulama çok daha fazla yatırım gerektiren bir alan. Haliyle daha büyük ya da daha iyi altyapısı olan şirketler mobil uygulama yapmayı tercih ediyorlar. O yüzden de mobil uygulama üzerinden alışveriş yapmak daha güvenli duruyor şu aşamada. Elbette bir ürünü almaya karar verdiğimiz zaman, sepete attığımızda biraz düşünelim. 1-2 saat bekleyelim. O gerçekten bir ihtiyacımız mı onu anlayalım. Daha sonra firmayı araştıralım. Yine firmanın güveni olup olmadığına emin olalım. Böylece kasım ayı avantaj ayı gibi dururken bizim için maddi anlamda bir felaket ayı haline gelmesin. Dolandırıcıların da kurbanı olmayalım."