‘Helalle İlgili Faaliyetlerde Yer Alan Kişilerin Belgelendirmesini Yapan Kuruluşlar için Genel Gereklilikler’ standardı çerçevesinde açıklamalarda bulunan Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Mahmut Sami Şahin, “Akreditasyonumuz farkındalık oluşturacak” dedi.
Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Mahmut Sami Şahin, “Helalle İlgili Faaliyetlerde Yer Alan Kişilerin Belgelendirmesini Yapan Kuruluşlar için Genel Gereklilikler” standardı çerçevesinde açıklamalarda bulundu. Şahin, dünyada ilk akredite kuruluş olduklarını kaydederek, “Enstitümüz bu akreditasyonla helal ticaretindeki mevcut engellerin azalmasına ve helal ürün ve hizmet ticaretinin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasına vesile olacaktır. TSE’nin belgelendirmesi ve denetimleriyle bu alandaki ürünler, üretiminden tüketiciye ulaşana kadar her aşamada, sağlıklı, hijyenik ve kaliteli olacak, bu alandaki farkındalık artarak devam edecek” dedi.
“Dünya çapında yerimizi almaya çalışıyoruz”
TSE Başkanı Şahin yaptığı açıklamada helal pazarının hacim olarak dünyada 7 trilyon doların üzerinde olduğunu söyledi. Bu pazarda İslami finans, gıda ürünleri, kozmetik, turizm ve sağlığın olduğunu belirten Şahin, “Bu pazar hayatın diğer alanlarında da giderek artmaya devam edecek. Ama bizim sertifikasyonda amaçladığımız ve hedeflediğimiz alan ise gıda, yiyecek ve içecek sektörü. Gıda üretiminde de 2 trilyon dolarlık bir pazar olduğu tahminleri yapılıyor. Bu pazarda biz uygunluk değerlendirmesi yaparak dünya çapında yerimizi almaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“Ticarette kolaylık sağlayacak”
Şahin, TSE olarak helal alanında iki konu üzerinde çalıştıklarını ve bu konuların altyapısını hazırladıklarını söyledi. Helal belgelendirmenin laboratuvar altyapısında akreditasyonun tamamlandığını belirten Şahin şöyle devam etti:
“Gebze Biyogenetik ve Gıda Laboratuvarımız, Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) tarafından gerçekleştirilen denetimlerini tamamlayarak Helal Uygunluk Alanında Deneyler Yapan Laboratuvarların Yeterliliği için Genel Gereklilikler Standardı kapsamında Türkiye’de Helal Akreditasyon Belgesi alan ilk laboratuvar oldu. Aldığımız bu akreditasyon, İslam İşbirliği Teşkilatı yaklaşımına göre, imalat ve hizmet sağlayan işletmelere uluslararası ticarette kolaylık getirecek. Helal uygunluk belgesi düzenleyen kuruluşlar da deney ve analiz faaliyetleri için referans hizmet noktalarına bu laboratuvarımız sayesinde erişecekler.”
Dünyada ilk kuruluş
HAK’ın yetkilendirmesiyle helal alanında görev yapacak kişilerin belgelendirilmesi noktasında dünyadaki ilk kuruluş olduklarının altını çizen Şahin, “İkinci bir konu helal belgelendirmenin ciddi bir personel altyapısına sahip olmak. Helalle ilgili belgelendirme yapacak personel yetiştirmek ve bunları sürekli geliştirmek. Ayrıca bizim kültür ve inanç coğrafyamızda helal belgelendirmesi yapmak isteyen diğer ülkelerin belgelendirme kuruluşlarının altyapılarını güçlendirmek, faaliyetlerine destek olmak, onların gelişmesini sağlamaktır. Bu konuda da çalışmalarımızı tamamladık. ‘Helalle İlgili Faaliyetlerde Yer Alan Kişilerin Belgelendirmesini Yapan Kuruluşlar için Genel Gereklilikler’ standardı çerçevesinde helal alanında görev yapacak kişilerin belgelendirilmesi konusunda HAK tarafından yetkilendirildik. Enstitümüz bu akreditasyonla helal ticaretindeki mevcut engellerin azalmasına, helal ürün ve hizmet ticaretinin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasına vesile olacaktır. TSE’nin belgelendirmesi ve denetimleriyle bu alandaki ürünler, üretiminden tüketiciye ulaşana kadar her aşamada, sağlıklı, hijyenik ve kaliteli olacak, bu alandaki farkındalık artarak devam edecektir” diye konuştu.
“AB ve Afrika’ya açılacağız”
70 yıla yaklaşan köklü geçmişi olan ve dünyadaki bütün standardizasyon kuruluşlarının üyesi durumunda bulunan TSE’nin faaliyetlerini helal belgelendirmesi alanında da yaygınlaştırmak istediklerini belirten Şahin, “Özellikle gıda alanında ürünleri gönüllülük esasına dayalı olarak belgelendirilmesini yapıyoruz. Bunun ilk örneklerini ilgili kuruluşlarımız aracılığıyla Moldova’da başlattık. Türki cumhuriyetlerde bu yönde çalışmalarımız devam ediyor. Sonra Azerbaycan ile devam edeceğiz. Avrupa Birliği (AB) bünyesinde Hollanda’da bir kuruluşla iş birliği yaparak ardından da Afrika ülkelerinde çalışmalar gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.