Son dönemde Türkiye’de gıda fiyatları gündemin en sıcak başlıklarından biri olmaya devam ediyor. Resmi verilere göre yıllık enflasyon düşüş eğiliminde olsa da, pazarda ve markette alışveriş yapan vatandaş için bu durum pek de değişmiş görünmüyor. Son bir yıl içinde özellikle kırmızı et, süt ürünleri ve sebze-meyve fiyatları katlanarak artarken, alım gücü giderek daralıyor. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre, Şubat 2025’te gıda enflasyonu yıllık bazda %35,11 olarak kaydedildi. Ancak vatandaşın hissettiği enflasyon bunun çok daha üzerinde.
Marketlerde Etiketler Sürekli Güncelleniyor
Market çalışanları da fiyat değişimlerinin sıklaştığını doğruluyor. Bir zincir market çalışanı, son aylarda raf etiketlerini her hafta değiştirmek zorunda kaldıklarını belirtiyor: “Özellikle süt ve süt ürünlerinde çok fazla değişiklik oluyor. Gelen zamları hemen yansıtıyoruz. Müşteriler bazen kasada fiyat farkı görünce tepki gösteriyor ama biz de elimizden bir şey gelmediğini anlatmaya çalışıyoruz.”
Ekonomistlere göre, döviz kuru dalgalanmaları, üretim maliyetlerindeki artış ve lojistik giderlerinin yükselmesi fiyatların düşmesini zorlaştırıyor. Özellikle enerji fiyatlarının küresel düzeyde dalgalı seyretmesi, gıda üreticilerinin maliyetlerini artırıyor.
Gıda enflasyonu her ne kadar resmi verilere göre düşüş trendine girmiş olsa da, vatandaşın cebindeki yangın henüz sönmüş değil. Her gün değişen fiyatlar, mutfak masraflarını daha da zorlaştırırken, tüketiciler özellikle temel gıdalardaki artışın kontrol altına alınmasını bekliyor.